Häagen tradutor Português
32 parallel translation
İtiraf etmeliyim, Haagen-Dazs Romlu Kuru Üzüm konusunda size katılmıyorum.
Não concordo com o que diz sobre o "Rum Raisin" da Häagen-Dazs.
Häagen-Dazs'a gidebilir miyiz?
Podemos ir à "Haagen-Dazs"?
Rika Van Häagen-Dazs.
Rika Van Häagen-Dazs?
Dondurma kadar soğuktular!
Frios que nem Häagen-Dazs!
Häagen-Dazs uydurma.
O Hãagen-Dazs é inventado.
George, Häagen-Dazs Danimarka'dan mı?
George, o Hãagen-Dazs é dinamarquês?
Yarım kilo dondurma çıkardı ve ayaktayken yemeye başladı, dondurma kabından.
Ela saca de uma embalagem de Häagen-Dazs e comeca a comê-lo directamente da embalagem, ali em pé.
Tarot kartlarını çıkarıp fal bakarız. Twister oynarız. Çikolata parçalı milkshake yaparız.
Vamos lançar as cartas de tarot, ler a sina, jogar Twister, fazer um batido de gelado de chocolate da Häagen-Dazs.
- Haagen-Dazs fındıklı dondurma.
- Gelado de noz Häagen-Dazs.
Yiyebildiğin kadar Häagen-Dazs, bebek.
Grandes gastos. Para ti, Häagen-Dazs.
Häagen Dazs'ın zencefilli dondurması?
Gelado de gengibre e de líchias da Haagen Daz?
Häagen-Dazs her şeye olan cevabım, değil mi?
Häagen-Dazs ( gelado ) é a resposta para tudo certo?
Häagen-Dazs. Bol bol Häagen-Dazs.
Haagen-Dazs, muito Haagen-Dazs.
Bana 100 gr Haagen-Dazs dondurması, kuru üzümlü rom ve diyet Pepsi getirebilirsiniz değil mi?
Envie-me um litro de sorvete de rum com passas e uma Pepsi de dieta.
Haagen Dazs dondurmasından al.
Traz uns gelados Haagen Dazs.
Sana dondurma getirdim.
Eu trouxe-te umas Haagen-Dazs.
Dondurmayı hak etmiyorum ben.
Eu não mereço Haagen-Dazs. Eu-
1978'de emekli olduğumuzda bir dostum Coco Beach'de bir güzellik merkezi açtı.
Retirou-se em 1978, com uma verticolite. Tem uma distribuidora da Haagen-Dazs em Cocoa Beach e três netos.
Eminim ki, Haagen-Daagen'a olan seyahatiniz için çok heyecanlısındır.
Aposto que está muito entusiasmada com a vossa viagem a Haagen-Daagen.
Aslında, sadece kıçımın üstünde oturacağım, muhtemelen'Blind Date'izlerken... büyükçe bir'Haagen-Dazs'yiyor olacağım.
Vou só estar sentada em cima do meu cu, provavelmente, comer uma embalagem inteira de Haagen-Dazs. enquanto vejo o Blind Date.
Haagen günlerin sona erdi.
Os teus dias Haagen ( vicio ) acabaram.
Bütün zamanını, elinde Magnum dondurmayla, "Aşk Her Yerde" yi izleyerek mi geçirmek?
Comer Haagen-Dazs e ver "O Amor Acontece", até que o teu período se sincronize.
Haagen-Dazs?
Haagen-Dazs?
- Hagen Dazs da durmamız lazım.
- Temos de parar numa Haagen-Dazs. Haagen-Dazs!
Bir lanet aldı Dondurucu üzerinden Haagen-Dazs bar
Tirei o raio de um gelado do congelador.
İnsanların süpermarkete gittiklerinde Haagen-Dazs almadan önce bakacakları bir şeye ihtiyacı var.
Quando as pessoas vão ao supermercado precisam de algo para que olhar antes que escolham Haagen-Dazs.
Bugün, "Haagen-Dazs" yemek için biçilmiş kaftan!
Este dia tem Haagen-Dazs escrito em todo o lado.
Seni rahatlatacaksa, geçen gece yarım litre Haagen-Dazs içtim.
Se servir de consolo, comi um litro inteiro de Haagen-Dazs na noite passada.
Bay Riley, ben dedektif polis memuru Haagen.
Sr. Riley. Detective Constable Haagen.
Pardon. Haagen.
Desculpe.
Dedektifler balıkçıların izini bulabilmişler mi?
- Haagen. - Alguma pista sobre o pescador?
- Haagen.
- Haagen.