Hücum tradutor Português
1,170 parallel translation
Düşmana hücum!
Vamos enfrentá-los...
Hücum mu edelim?
Atacados?
B bölüğü, hücum...
Tropa B, ao ataque...
Hücum edemezler.
Eles não vão carregar.
Hücum... 2,500 metre...
À carga... 2,500 metros...
Hücum!
Vamos!
Haydi dükkanlara hücum.
Vamos ás lojas.
Bir hücum birimine ihtiyacımız var.
Precisamos de uma unidade de ataque.
Eğer iki yönden hücum edersek, şaşırtıp, şaşkına çevirebiliriz.
Se atacarmos de duas direcções, juntamos a surpresa à confusão.
Kan beynime hücum ediyor.
Sinto sangue a bombear na minha cabeça.
Daha önce tüm kanın beynine hücum ettiğini hatırlıyor musun?
Lembras-te quando o sangue fluiu da tua cabeça?
Sevgili Harrowlularla ta 96'da oynadığımız oyunu hatırlıyorum da savunma hatlarına hiç hücum yapamadığımızı söylemişlerdi ama, daldık, vurduk, dokunduk oyunu da bir güzel, 15-4 kazandık.
Lembro-me de quando jogamos os Velhos Harrowians em'96, eles disseram que nunca conseguiríamos ultrapassar a defesa deles, mas nós mergulhámos e abanámo-nos e juntámo-nos e ganhámos o jogo por 15-4.
Ee, gerçekten hücum ediyor muyuz?
Então vamos, de facto, atacar?
"Almanlara-anadan-üryan - hücum-etmektense - " bir-fincan-çay-içmeyi - tercih-ederim " tarzı altına bez bağlı, savaştan sıvışma meraklısı bir tip olabileceğinden hep şüphelenmiştim zaten.
Sempre suspeitei que talvez houvesse um pouco demais de evasão de batalha, usar-de-fraldas, preferia-uma-chávena-de-chá - do-que-atacar-completamente-nu - o-Jerry em vocês.
Hücum!
Carregar!
Hücum!
À carga!
- Sancak tarafında bir hücum botu var! Gördüm.
- Há uma canhoeira a estibordo!
Tanımlanamayan hücum botu, Burası Birleşik Devletler Donanma helikopteri burada tankerdeki yaralılara yardım ediyoruz!
Vem nesta direcção. Canhoeira não identificada, daqui helicóptero dos EUA para levar feridos do navio - cisterna.
Spora Bakış'ta bu akşamki konuğumuz savuma ve hücum rekorları kitabını şahsen yeniden yazmış bir isim.
Hoje, o convidado do SportsLook reescreveu pessoalmente o livro de recordes em relação ao ataque e à defesa.
Bu kızların kaçı okul takımında hücum oyuncusuydu?
Quantas destas miúdas gostaram do que aconteceu?
"Bastil'e hücum eden kalabalık gibi, Güçlü Metler, unutulmaz gecelerinde..." "... soyunma odalarına hücum etti. "
" Como a multidão na Bastilha, os Mighty Mets explodiram numa noite para relembrar.
Bilirler beni, nasıl hücum ettiğimi Bapaume'a daha dün adamlarımla.
Já conhecem a minha maneira de combater com o mosquete. Ontem, em Bapaume, com os meus soldados em fúria,
- Öğrenecekler ve yarın şafakla birlikte size hücum edecekler.
- Sabê-lo-ão. E amanhã, ao nascer do Sol, irão vos atacar.
Doğru, kimse cesaret edemez dostunuza hücum etmeye. Ama kin besleyeni çok.
É verdade ; ninguém ousaria atacar o vosso amigo, mas muitos lhe têm ódio.
Büyük bir hücum olacaktı.
De qualquer maneira, os Vietcongs estavam a preparar uma grande ofensiva.
Ne oldu? Hücum oldu mu?
Ouve alguma ofensiva?
- Hücum oynamam daha iyi.
- Mas se eu quiser jogar, é a halfback.
Harika hücum oyuncusu olacaksın.
Vais dar um grande halfback.
- Hücum borusu çalınsın.
- Toque a marcha.
- Gitti. Hücum için çok fazla asker.
Deve ter muitas tropas para fazer uma finta destas.
Hücum!
Ao ataque!
Hücum, daima hücum.
Para diante e para cima, Rollo.
Beş hücum topu nerede kaldı?
Onde estão as 5 armas de assalto?
Hücum!
Venham ca!
Hücum!
- À carga!
Topun çizdiği kavis, piramit şeklinde dizilmiş lobutlarla... tam bu hücum açısında kesişmeli.
A parábola que a bola descreve tem de intersectar a pirâmide de pinos, precisamente neste ângulo de ataque.
28. tümen şeref kürsüsünün önünden geçip... Amerikan hücum birliklerine katılmak için Paris'ten çıktı.
Depois da 28'Divisao passar o palanque de revista, deixaram Paris para reunir-se com a ofensiva americana.
Hücum!
Força!
Biz en ileri hücum hattını ve son savunma hattını oluşturacağız.
Nós constituímos a linha da frente e a última linha de defesa.
Hücum edin!
À carga!
Hücum takımından bir gelişme var mı?
Alguma notícia do esquadrão de assalto?
Öyleyse hücum altına!
Procurem-me esse ouro
Hücum!
Ataquem!
Memur, hücum! Hadi!
Invadam o edifício.
- Yakalanacaksın! - Emrimle, hücum!
Estava pensando em lhes dar um pouco de clemência!
Hücum!
Atacar!
Hücum!
Vamos retirar! À carga!
Hücum!
Todas!
Hücum!
Preparar!
Hücum!
Atacar.
Hücum!
Esse é meu o irmão, Bledar, com o resto de meus homens.