Ibis tradutor Português
130 parallel translation
Nil Vadisi'nde havaya reçinenin tatlı kokusu yayılır, göklerdeki tek karanlık da ibis kuşlarının gölgesi olur.
O ar será doce como mira, E somente o vôo do ibis escurecerá o céu.
İbis tapınağı, yaşam ırmağı... O benim, Phibes.
Temple Ibisis, o rio da vida... é meu.
Hazır gitmişken tecavüzcü DNA'sı veri tabanına da bak.
- Vou passá-la no IBIS. - Já agora analisa também no CODIS.
Altı numarada teftiş ihlali.
Tenho um tipo da lista IBIS na 6.
Balistik veri tabanından sonuç çıkmadı.
Não existem correspondências no IBIS. A arma não está no sistema.
Mermiyi balistik veri tabanında araştıracağım.
- Vou correr a bala no IBIS. - Está bem.
Balistik veri tabanında bir saattir şu mermiyi araştırıyorum. Olası bir şüpheli bile bulamadım.
Estou há mais de uma hora a tentar verificar esta bala no IBIS, e nem sequer tenho um suspeito provável.
Mac... IBIS'te bir uyum yakaladım.
Mac, confirmei uma correspondência na Base de Dados da Balística.
Bunu Bobby'ye vereceğim.
Vou dá-lo ao Bobby para ele o verificar pelo IBIS.
Bobby, benim kovanın sonuçlarını sisteme işlediklerini söylediler.
Bobby, diz-me que já verificaste o cartucho do atirador com o IBIS.
Warrick sana atış sonuçlarından söz etti mi?
O Warrick falou-te no resultado do IBIS? Sim.
Bu silahlar IBIS'e Vahşi Yaşam Derneği tarafından üyelerine geyik avlamak için gönderilmiş.
Deu entrada no sistema através do Departamento de Vida Selvagem, por ter sido disparada uma arma de pequeno calibre contra um veado.
Bunu kayıtlarda arayabilir miyiz sence?
Achas que podes verificar isto no IBIS?
Şu an kayıtlarda araştırıyorum.
Estou a passá-la pelo IBIS agora mesmo.
Merminin sahibi bulundu.
Sim. O IBIS confirmou a comparação.
Balistik veri tabanından sonuç çıktı.
Acabei de ter uma coincidência no IBIS.
Ciddi misin?
Uma coincidência no IBIS?
IBIS'te daha önce kullanılan bir silahla ilgili dava çıktı.
A arma já tinha sido usada.
Evt. IBIS * üzerinden araştırma yaptım, ve bir sonuca ulaşamadım.
Inseri o seu número na IBIS, e não deu em nada.
Görüntülü Bilgi Sistemi'nden bakabilirsin değil mi?
Não teve nada a ver com o assalto. Sim, podes verificar isso no "IBIS", certo?
Balistik veri tabanında aratıyorlar.
Neste momento estão a comparar as balas através do IBIS.
Veritabanından bir şey çıkmadı mı?
Algum registo na Ibis?
IBIS'te silaha ait kayıt buldum.
Consegui uma correspondência na IBIS daquela arma.
- Balistik incelemeden bir şey çıktı mı? - Hayır.
- A bala tem algum registo na ibis?
Balistik Tanımlama ne diyor?
IBIS.
Şerife söyle, kaçırılma olayındaki merminin IBIS incelemesinden de birşey çıkmadı.
Diz à xerife que passei a bala do caso de rapto pela base de dados. - Não deu nada. Lamento.
Şu an sistemde aratıyorum.
Sim, enquanto estamos à conversa estou a procurar no IBIS.
Sonuç geldi.
O IBIS deu um resultado.
50'lik kovanlardan IBIS'te bir şey çıkmadı, Ama Balistik, arabanın içindeki bakır kılıftan, tipini ve kalibresini bulabildi.
Os 50 invólucros não deram em nada na IBIS, mas a Balística conseguiu determinar o tipo e calibre... dos fragmentos de cobre obtidos dentro da limusina.
Balistik incelemesini tamamladım.
Corri-a pelo IBIS.
- Olay yerindeki tüm mermileri sistemde arattım, bir şey çıkmadı.
Eu analisei todas as munições do local. Passei todas pela IBIS. Não consegui nada.
DNA'ya göre kan kurbana ait. Mermiyi sistemde aratıyorum.
O ADN confirma que o sangue é da nossa vítima, estou verificando a bala no IBIS agora.
Parçalarla eşleşme yapmak zor olacak.
Vai ser difícil conseguir uma coincidência no IBIS, com apenas fragmentos.
Yeni, üç boyutlu balistik tanımlama sistemi sayesinde.
Graças à nossa nova aquisição, o sistema IBIS TRAX-ED.
Başka bir olayda kullanıldığına dair kayıt da yok.
Nada na base de dados do IBIS, também.
Bu veri, IBIS'e yeni yüklenmiş.
Os dados foram apenas anotados em "ibis".
9 mm'likten bir iz aldım ama sistemde çıkmadı.
Sim, o tiro fatal veio de uma 9mm, mas não recebi coincidência do IBIS.
IBIS'te araştırmama imkân yok.
E a localização do Johnson?
İbis tapınağı.
Temple Ibisis.
Luke Skywalker ibiş -
O Luke Skywalker não é...
Tabii eğer, kibarca söyleyelim, ibiş değilseniz.
Bem, a não ser que, como se diz... Peguem de empurrão.
Silahın kayıtlarına baktım.
Procurei no IBIS.
Burnun kalkmasın, ibiş.
Não seja convencido.
IBIS bu silahları elden geçirmiş.
O IBIS deu um resultado.
Tesisatçı adamdan ne haber, hı?
O Bobby conseguiu obter mais detalhes sobre as estrias da bala da perna, mas continuamos sem resultados no IBIS. E o tipo dos telefones?
İbiş gibi evde oturuyorum ve bana hiçbir iş bulmuyorsun.
Fico aqui sentado como um limão, não me tem conseguido nada.
Onları IBIS'te arayacaktım.
São as balas do Dr. Robbins, vou passá-las pelo IBIS.
Nick silahı IBIS'te arattı.
O Nick passou na IBIS.
- Tamam lan ibiş.
Seja o que for, palhaço.
- Kime ibiş diyorsun oğlum sen?
Está chamando quem de palhaço?
Gel buraya seni şeker ibiş.
Chega aqui, seu idiota encantador.