Idare ediyoruz tradutor Português
220 parallel translation
Şimdilik idare ediyoruz.
Não estamos mal de finanças.
Biz idare ediyoruz değil mi, Marian?
Nós saímo-nos bem, não é, Marian?
Diğeri ise artık çiftliği kasabadan idare ediyoruz.
A outra é que dirigimos o rancho da cidade.
Bayağı iyi idare ediyoruz galiba.
Acho que nos estamos a sair bem.
Biraz Meksikalılar biraz da Binbaşı'nın adamaları ile idare ediyoruz.
Nós nos arranjamos, um pouco com os mexicanos, e um pouco com os soldados do Major.
- Şimdilik idare ediyoruz.
- Estamos a montá-lo, Capitão.
Evet, idare ediyoruz.
Sim, estamos bem.
Bir haftadır idare ediyoruz.
Aguentámos uma semana.
Artık herşeyi biz idare ediyoruz.
Vai tudo entrar nos eixos.
Üçümüz gayet güzel idare ediyoruz.
Nós os três agora estamos bem.
İyi kötü idare ediyoruz işte. Yanımda iki işçi çalıştırıyordum ama şimdi sadece biri kaldı.
Eu tinha dois assistentes, agora tenho só um.
Grubun adı Cherry Bomb çıkış yapacağımız anı bekleyerek bu şekilde idare ediyoruz.
A banda chama-se Cherry Bomb e... tocamos naqueles lugares enquanto esperamos a nossa grande oportunidade.
Depolanmış enerjiyle idare ediyoruz.
Estamos a funcionar em energia de reserva.
Artık şirketi biz idare ediyoruz.
Somos os administradores.
- Şimdilik idare ediyoruz.
Estamos mesmo bem...
Sensiz de idare ediyoruz.
Vamos indo sem ti.
Aslında güzelce idare ediyoruz ve zamanla sen de yapacaksın.
A verdade é que nos defendemos. E você também, com o tempo.
Bize idare edersiniz dediler. Biz de idare ediyoruz.
E estamos... a desenrascamo-nos!
Şimdilik idare ediyoruz.
Estamos a aguentar, por enquanto.
- Oh, idare ediyoruz işte.
- Oh, indeedily-doodily.
Ve ikimiz çok iyi idare ediyoruz, 12 yıldır.
E saímo-nos bem, nós os dois, durante 12 anos.
Şimdilik idare ediyoruz. Her gün et yiyemesek de idare ediyor, anlatabiliyor muyum.
Aqui a coisa, por agora aguenta-se, não comemos carne todos os dias, mas vai-se.
Fazla İngilizce bilmiyor, ama çok iyi idare ediyoruz.
Ele não fala muito inglês, mas damo-nos muito bem.
Ben özel bir birlikteyim... çoğunlukla farklı halklardan ama bir kaç İspanyol da var... ve ortak dil İngilizce, böylece idare ediyoruz.
Estou numa secção especial... quase todos são estrangeiros, apenas alguns são espanhóis e a língua comum é o inglês. E assim nos amanhamos.
Acil durum gücü ile idare ediyoruz.
Por agora, estamos com energia de emergência.
Ve hatta babam sadece bir doktor da olabilir, ama idare ediyoruz.
E o meu pai pode ser só um médico. Mas nós cá nos arranjamos.
Yardımınız için minnettarım ama bence biz iyi idare ediyoruz.
Aprecio a sua ajuda, tal como decorreu, mas digo que nos safámos bem.
- Hayır, hepimiz idare ediyoruz.
- Não, estamos todos bem.
Hepimiz selam veriyoruz ve onlarla durumu idare ediyoruz.
Todos nos ajoelhamos perante eles.
Fakat idare ediyoruz.
Ei, podemos não ser ricos, mas vivemos bem.
Bazen, ama idare ediyoruz.
Algumas vezes é, mas lidamos com isso.
- İdare ediyoruz.
- Me defendo.
- İdare ediyoruz.
Levamos algumas.
- İdare ediyoruz. - Nasılsın?
- Como estás?
İdare ediyoruz.
Está tudo bem.
- İdare ediyoruz.
- Temos o suficiente.
- İdare ediyoruz.
- Damos graças a Deus.
İdare ediyoruz.
Não vai bem.
İdare ediyoruz.
Vamos seguindo.
İyi idare ediyoruz, ha?
Até agora tudo bem?
İdare ediyoruz işte.
Cá nos arranjamos.
- İdare ediyoruz.
Como é que isso afectou as vossas vidas?
Fena değil. İdare ediyoruz.
Não vai mal, vai andando...
İdare ediyoruz işte.
- Como tens passado? - Vou-me safando.
İdare ediyoruz, teşekkürler.
Estamos bem, obrigada.
- Ne haber Sid? - İdare ediyoruz.
- Que tal vão os tomates, Sid?
İdare ediyoruz. Değil mi, ihtiyar?
Mas cá nos safamos, não é, velhote?
İdare ediyoruz.
Estamos bem.
İdare ediyoruz.
Estamos a aguentar.
İdare ediyoruz.
- Bem, obrigada.
İdare ediyoruz.
E temos que aguentá-los.
ediyoruz 18
idare eder 178
idare ediyorum 46
idare ederim 72
idare ediyor 17
idare edebilirim 17
idare ederiz 38
idare eder 178
idare ediyorum 46
idare ederim 72
idare ediyor 17
idare edebilirim 17
idare ederiz 38