Ikili tradutor Português
1,426 parallel translation
Ürpertici ikili. Tüm haftasonunu Jimmy Cooper'ın evini boyayarak geçirdin ve ben hiçbir şey demedim çünkü birşey olmadığını biliyordum.
Passaste o fim-de-semana a pintar a casa do Jimmy e não disse nada,
Aslında teknik olarak iki özür borçluyum. Her birisi... Belli bir kişiye yapıIan belli yanlışlar için olacak... Ama siz artık ayrıImaz bir ikili...
Tecnicamente, são dois pedidos de desculpas, ajustados aos erros específicos cometidos com cada uma.
Baba, ikili sıkıştırılmıştım.
Pai, eu estava bloqueado por dois.
Al benden full ikili.
"Full House"! Valetes sobre duques.
- Hiç ikili alışverişi duydun mu?
- Porque não fizeste duas viagens?
Ruja büyüleyici renk ve ışıltı veren ikili.
Que, juntos dão brilho e uma cor cativante ao batom.
Şimdi Leela ile birlikte suçla mücadele edecek muhteşem bir ikili olacağız!
Eu e a Leela vamos formar um duo fenomenal contra o crime!
Demek ikili olacaksınız.
São um duo?
Evet, ikili olmak iyidir.
Os duos são bons.
İkiliye, yol için bir ikili.
"Duas cavalgando juntas" "Duas pela estrada fora"
Kestiğim için özür dilerim, ama eğer bize şu anda yardım ederseniz, ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkilere katkıda bulunmuş olursunuz.
Desculpe interrompê-lo, mas se nos ajudar neste momento, contribuirá fortemente para as relações bilaterais entre dois países.
Senin ikili yüzünden Reese'in golf asistanlığını yaparken en çok duyduğum şey o yattı.
Quando os teus dois rapazes me puseram na missão em disfarce no campo de golfe aquele meu, o Reese? Ele só sabia era falar sobre aquele maldito iate.
İşte dinamik ikili!
Essa é a dupla dinâmica!
- Bu ikili bir dans.
- É uma troca de jogadores.
ikili hatada ne oluyor?
O que é que acontece numa dupla falta?
Böyle davranışlar için normalde ikili oynarsınız Cotton.
Normalmente pagas o dobro por este tipo de acção, Cotton.
İstersen bana ikili ajan de, istersen üçlü! Her şeyi Beyaz Ordu'nun veteranlarını desteklemek için yapıyorum!
Digamos que sou um agente duplo ou mesmo triplo, dado que só trabalho para os antigos combatentes russos "brancos".
Dinamik ikili tekrar işbaşında!
A Dupla Dinâmica ataca de novo.
Sert partileri yüzünden Alkolika lakabıyla anılan Metallica, 1 998'deki ikili diskten sonraki albüm üstünde çalışıyordu...
Os Metallica, cujos excessos lhes valeram a alcunha de Alcoholica, têm estado a trabalhar no primeiro álbum desde o disco duplo de 1998...
- Muhteşem bir ikili.
- É muito bom.
İnsan ve köpek garip bir ikili oluşturuyor.
Homem e cão formando um par estranho.
Sizi, iyi anlaşan bir çift ile ikili buluşmaya gönderir.
Deus arranja-te um encontro duplo com o casal perfeito.
Onunla neden bir ikili olmaya karar verdiğime gelirsek...
Sobre o porquê de eu ter decidido trabalhar com ela...
Bir ikili daha.
Outro 2, e isso dá 4.
Kafa derisinde ikili kesik var. Balta darbesi almış.
Duas feridas na cabeça, de machadada.
Ve böylece bugün kutlamak Yeni bir Fransız-Amerikan iş dünyası, ikili ticaret teşvik değil sadece hangi...
E, por isso, hoje, celebramos uma nova comunidade de negócios fraco-americana, na qual o comércio bilateral é não só encorajado- -
Mark ve Stacy. Ayrılmaz ikili.
Aqui estão o Mark e a Stacy, são inseparáveis.
Yani ikili oynuyor.
Ele está a trabalhar a dobrar, por assim dizer.
- Burada ikili yumurta sarısı.
- Aqui está um com 2 pontos.
Bütün ikili yumurta sarısı renktekileri ara.
À procura de todos com 2 pontos.
Sen ve ben, Röbdşambrlarla ve çoraplarla muhteşem bir ikili?
- Vá lá. Tu e eu, de roble e meias pretas?
KatıIıyorum Bay Atwood ve Harbor iyi bir ikili gibi görünüyorlar.
De facto. Mr. Atwood e o liceu de Harbor parecem dar-se muito bem.
Tatlım, onlar korkunç ikili.
É o casal terrível. O que é que esperas?
Evet, korkunç ikili. Araları daha iyi olamazdı.
Sim, o casal terrível mais juntos que nunca.
- Ama ikili sıkıştırma olacaktır. - İsterse 5 kişi sıkıştırsın Tim!
Não me importo que o defendam com cinco!
Bugün Dan'le nasıl felaket bir ikili olduklarını kendi gözümle gördüm.
Vi hoje com os meus olhos como é horrível a relação dele com o Dan.
Ve bu ikili için daha çok gençler diyenler için şunu söylemeliyim 60'ta araba kullanabiliyorsunuz.
E para quem diz que eles são demasiado jovens, deixem-me dizer-vos : Podem conduzir aos 16 anos, ir para a guerra aos 18.
Miranda ikili hayata balıklama girerken...
Enquanto a Miranda recebia um curso intensivo de vida a dois,
İkili savunma yaparlarsa yüklen.
Se eles fizerem marcação dupla, forcem a passagem.
İkili sıkıştırılmıştım, bende boştaki adamı buldum. Yanlış.
Estava bloqueado por dois, por isso, passei a bola.
İkili kazanç.
Todos ganham.
İkili gruplara ayrılalım.
Vamos dividir-nos em pares.
İkili temel kule. Hazır?
Extensão com duas bases.
İkili maç yapmak ister misiniz çocuklar?
Querem jogar a pares?
İkili hata. Sınırı aştın.
Pisaste a linha no arremesso.
İkili mi oynuyorsunuz siz?
Vocês estão combinados ou quê?
Çekilmiyor. Kız ikili açtı.
Tinha um 2 acima.
"İkili paket, dergi ve çay poşeti."
"Embalagem dupla... pacotes e sacos."
- İkili oyunu tahmin ettin yani.
Então adivinhaste a dupla traição.
İkili alkışın nerede?
Onde estão as palmas?
Hayır. İkili olarak.
Vamos duplicar.