Ilahî tradutor Português
1,380 parallel translation
- 17. ilahi lütfen.
- Hino 17, por favor. - Sim, senhora.
Tüm bunlardan, ilahi maratonundan hafif kokteylden ve huysuz Korelilerden sonra hâlâ benimle çıkmak istiyor musun?
Depois disto tudo? Os hinos, o almoço fraco, os coreanos mal-humorados... ainda queres sair comigo?
Adı üstünde, her güne bir ilahi önceki günlerin aynısını bıktırana kadar dinletmek aynı şey değil.
Não corresponde propriamente ao nome deles, que refere um Salmo novo por dia... e não sempre o mesmo dos dias anteriores.
Dün üç tanesi köşede toplanıp vaaza, ilahi saçmalıklar söylemeye başlayınca başlarındakine yumruk attım!
Ontem, quando me apareceram três e começaram a pregar e a debitar aqueles disparates bíblicos, dei um murro no chefe!
- Çünkü bu ilahi gerçek, evlat.
- Porque é a verdade, filho.
İlahi bir şekilde dokundular. Dünyevi çehrelerden daha fazla. "
Estes traços celestiais Nunca tocaram caras terrestres "
Dante İlahi Komedya
DANTE A DIVINA COMÉDIA
"İlahi Güç!"
- O poder máximo.
üç ilahi kehaneti yerine getirdin.
Tu conseguiste cumprir as três Profecias divinas.
İlahi parşömen.
Este, é o ultimo pergaminho.
Tanrı'nın size ilahi dokunuşunu vermesi için dua edeceğim.
Vou rezar pra que Deus lhe dê o Seu toque divino.
Giysi, kibrit ve ilahi kitabı da vardı.
E algumas roupas, fósforos e um livro de hinos.
İlahi kitabını birlikte çalıştık ve kendisi hep benim bıraktığım yerden devam etti.
Nós temos trabalhado durante o nosso caminho no livro de hinos. ... e ele consegue sempre continuar onde eu desisto.
Belki de bu umulmadık bir anda umulmadık bir yerden gelen... ve bana çekip gitme zamanı olduğunu hatırlatan ilahi bir işarettir.
Talvez este seja um sinal vindo do nada, vindo do vazio... apenas a dizer-me que chegou a altura. É altura de sair. É altura de o fazer.
- İlahi bir yorgunluk.
- Exaustão divina.
Tatlım, dün gece... İlahi bir geceydi.
- Querido, a noite passada foi...
Bruce sende ilahi kıvılcım var.
Bruce, tu tens a centelha divina.
Sana ilahi bir mesaj getirdik.
Tenho uma mensagem divina para si.
Durma sen de ilahi söyle Tanrı'ya şükürler et sen de
Junta a tua voz e canta aleluia
Durma sen de ilahi söyle Şükürler et sen de
Junta a tua voz e canta aleluia
Durma sen de ilahi söyle Şükürler et sen de
Vem juntar a tua voz e cantar aleluia
Evliya demiş ki : "İlahi gökkuşağı yağmurdan doğar."
O Sábio disse : "Arcos sagrados que se erguem da chuva."
Sürekli ilahi söyler.
Passa o tempo a rezar.
El ele tutuşup ilahi mi söyleyelim?
Dar-mos as mãos e cantar um hino?
Bir ayin, bir ilahi ve bir şey ve söylemesi yeterli değil, bu basit değil.
Há procedimentos, um ritual, um cântico e coisas que... Só posso dizer que não irá ser fácil.
Bir ilahi varlık olarak.
Um ser divino.
Bu da demek oluyor ki, şaman Angel'a ilahi söylediği zaman iş işten geçmiş bile.
O que quer dizer que quando aquele xamã fez aquilo ao Angel já era demasiado tarde.
İnsan, ilahi ilhamla sanat koleksiyoncusu olur.
Ser um coleccionador de arte é uma vocação sagrada.
Biz bir aile kavga, ücretsiz bir işkence ruh ayarlamak yerleşmiş, belki yeni güç ve Paige yeni yalnız yolu uzakta kardeşlik gelen sinerji çeşit, bu tüm ilahi yolu bir tür birlikte çalışmaktadır.
Acabamos com uma rixa familiar, libertamos uma alma torturada, talvez o teu novo poder e o caminho a solo da Paige longe da irmandade seja algum tipo de sinergia de que está tudo a convergir de um modo divino.
Bekleyin, ama ilahi nedenlerle geçici iş her olsun düşündüm.
Espera, mas tu recebes todos os teus empregos temporários por razões divinas.
Evet, ama ben dosyalama ihtiyacım ilahi yardım, gerekmez ve ve masa yönetimi yardım faks.
Sim, mas eu não preciso de ajuda divina. Preciso de... Ajuda nos faxes e na organização da minha secretária.
Biz sadece, bilirsin, göreceksiniz eğer ilahi şeyler tür daha sonra görünür.
A sério. Depois vê-se se a tal... História divina aparece mais tarde.
Biz el denemek için ilahi bir hakkı vardır.
Temos um direito divino a experimentar a nossa mão.
İster kader de, ister ilahi irade... Johnny'nin bu uçakta olması tesadüf değil.
Chame-lhe destino, ou a vontade de Deus, não é por coincidência que o Johnny está a bordo.
Bende iki fazlası var. Bu mektup yığınını gönderen, Butte, Montana'dan Bayan Hazel Glim... Johnny'nin, dünyanın sonunun geldiğini gösteren ilahi bir işaret olduğunu düşünüyor.
Tenho mais duas cartas do que tu, com a minha pilha da Sra. Hazel Glim de Butte, Montana... que pensa que Johnny é um sinal de Deus... e que o mundo vai acabar.
"dördüncüsü de ilahi bir varlığa benziyor" diyor.
"e o aspecto do quarto é semelhante ao Filho de Deus."
İLAHİ VARLlK.
FILHO de DEUS.
- Bu hangi ilahi?
- Que cântico é este?
İlahi kitabıyla çarp bir tane. Tamam!
Bate-lhe com o hinário.
Burada ilahi bir müdahaleden bahsediyorum.
Estou falando de intervenção divina.
Her şeyi ilahi bir güce bağlamayı mı?
Pôr tudo nas mãos de um poder superior?
Watson and Crick için sonunda o ilahi an gelmişti :
Agora, para o Watson e Crick, o momento chegou finalmente numa súbita inspiração :
İlahi bir varlık oluşturmadıysa nasıl varoldu tüm bunlar? " gibi sorular için iyi bir cevap yoktu ortada.
A questão retórica : "O que mais poderia ser?", não havia resposta.
Sanki Smithsonian'da Ev Kadınları Salonunun bir tür ilahi diyoramı.
É como se fosse um diorama celestial no Smithsonian na Ala dos Caseiros.
Jose ilahi bir ses duyduğunu iddia etti ona Pete'in pompalısının namlusundan seslenmiş.
Jose alega que ouviu uma voz celestial a sussurrar-lhe através do cano da caçadeira do Pete.
Ancak aşıkların şifreleri beyin ya da ilahi müdahaleyle çözülemez.
O código dos namorados não se desvenda puxando pela cabeça, nem com a intervenção do Espírito Santo.
Hepimiz ilahi değil miyiz?
Não somos todas divinais?
- Bir ilahi.
- Não sei.
İlahi esini mi?
Uma intervenção divina?
- Şimdi Rebecca üçlüsü harika bir ilahi söyleyecek.
O Trio Rebecca veio, e tem uma canção... sobre a grande graça que o Senhor Jesus Cristo nos dá para viver.
Henrietta ilahi grubuna katılacak mı?
A Henrietta também vai cantar connosco, Mama Sunshine?