Ilaria tradutor Português
135 parallel translation
Başımızdaki Ilaria belası hiçbir yere gitmeyecek ve ne kadar zamanımızın kaldığını bilmiyorum.
O problema da Ilaria não vai desaparecer e não faço ideia de quanto tempo nos resta.
Ilaria mı?
A Ilaria?
Ilaria kuvvetlerine karşı savunma yapacak bir birliği nasıl oluşturacağız?
Como vamos conseguir defender-nos da unidade da Ilaria?
Ilaria'nın askerlerini içeri çekeceğiz sonra patlayıcıları ateşleyeceğiz ve üssü havaya uçurup başlarına yıkacağız.
Atraímos os mercenários para o interior e detonamos as bombas, implodindo a base com eles cá dentro.
İçeride vektörler bizi avlamaya çalışıyor, dışarıda Ilaria.
Os vetores perseguem-nos no interior e a Ilaria aproxima-se pelo exterior.
Ilaria gelene kadar elimizden geldiğince vektörler de dahil herkese yardım edeceğiz.
Até os homens da Ilaria chegarem, vamos ajudar quem pudermos, incluindo os vetores.
Ilaria'nın varmasına birkaç saat kala karanlığa gömülemeyiz.
Não podemos ficar às cegas com a Ilaria a chegar dentro de horas.
Ilaria vardığında hayatta kalanları sığınağa götürüp patlayıcıları ateşlemen gerekiyor.
Quando a Ilaria chegar, tem de levar os sobreviventes para o bunker e, depois, detonar os explosivos.
Vakit geldi.
- É agora, a Ilaria chegou.
Ilaria buraya ulaştı.
- Violação de perímetro.
Ilaria'nın emelleri dünya çapında.
A Ilaria tem ambições globais.
Ilaria'nın tetikçisi.
É o carrasco da Ilaria.
Ne olduğumuzu saklamamız gerekecek. Sadece Ilaria'dan değil, tüm dünyadan.
Teremos de nos esconder, não só da Ilaria, mas do resto do mundo.
Önümüzdeki 12 saatte, Ilaria bu üssü biz de içindeyken yeryüzünden silmeye çalışacak.
Nas próximas 12 horas, a Ilaria tentará apagar esta base da face da Terra, connosco aqui dentro.
Hatalarını görmüyor değilim ama Ilaria'yı tanıyor ve yöntemlerini biliyor.
Reconheço que tem defeitos, mas conhece a Ilaria Corporation e os seus métodos.
Ilaria bu işe milyonlar yatırdı.
- A Ilaria investiu dezenas de milhões.
Adım Constance Sutton. Ilaria Şirketi'nin operasyon direktörüyüm. Arctic Biyosistem'in üst kuruluşu.
Sou a Constance Sutton, diretora de operações da Ilaria Corporation, a empresa-mãe da Arctic Biosystems.
Bu korkunç hastalığı kontrol altında tutabilmek için Ilaria'dan ne istiyorsunuz?
O que pode a Ilaria dar-vos para controlar esta doença horrível?
Ilaria değerli olanı elinde tutar.
Bom, a Ilaria preza as mais-valias.
Yanlış. O Ilaria'nın sana para ödeme sebebi.
Errado, é para isso que a Ilaria te paga.
O artık Ilaria Şirketi'nin mülkü.
Agora, é propriedade da Ilaria Corporation.
Doktor Walker'ın vücudunda llaria adına tescilli tıbbi tedavi mevcut.
Quanto à Dra. Walker, tem um bem médico no organismo que pertence à Ilaria.
Ilaria için mi?
Pela Ilaria?
Kurucularındanım.
Eu ajudei a construir a Ilaria.
Ilaria'nın iki adamı bizi izliyor.
Temos dois guardas da Ilaria a observar-nos.
- Hayır, llaria onu yakalamış.
- Não, a Ilaria apanhou-a.
Ilaria acil bir tahliye planlıyor.
A Ilaria está a planear uma evacuação de emergência.
Doktor Walker, llaria'ya ulaşırsa onu bir daha asla göremezsin.
Se a Ilaria apanhar a Dra. Walker, não voltarão a vê-la.
Artık bu üssün kontrolü Ilaria Şirketi'nde değil.
A Ilaria Corporation já não controla a base.
Tulok, Ilaria'dan gelenlerin cesetlerini dışarıya bırakıyor.
O Tulok está a atirar os mortos da Ilaria para o gelo.
- Ilaria durmayacaktır. Hem de hiç.
A Ilaria não vai desistir.
Ya Ilaria için çalışıyor ya da çalışmaya başlayacak.
Ou trabalha para a Ilaria ou vai entrar ao serviço deles.
Ilaria'daki patronların karşılığını istediğim gibi verecekse sorun yok. Beni buradan götürürseniz istediğinizi alacaksınız.
Desde que os seus chefes na Ilaria me paguem o que peço e me tirem daqui, terão o que pretendem.
Ilaria üssün işini bitirdikten sonra buraya gelecek.
Quando a Ilaria acabar com a base, será a vez da aldeia.
Elimizdeki tek avantaj Ilaria'nın burada olanlardan haberdar olmamasıydı.
A nossa única vantagem era o facto de a Ilaria não estar a par disto.
Ilaria Şirketi'ni yönetenler onlar.
Estão à frente da Ilaria Corporation.
Ilaria, virüsü ve virüsün tedavisini istedi.
A Ilaria queria um vírus e uma cura.
Aşağıya inip Ilaria ele geçirmeden önce virüsü yok etmemiz gerekiyor.
Temos de ir lá abaixo e destruir o vírus antes que a Ilaria lhe ponha as mãos em cima.
İki gün sonra Ilaria tüm gücüyle buraya girecek.
Daqui a dois dias, a Ilaria vai chegar em força máxima.
Ilaria burayı yerle bir edene kadar dayanabilirsek tabii.
Se aguentarmos até a Ilaria rebentar com isto...
Bunları Ilaria'ya mı bırakmak istiyorsun?
Queres deixar tudo isto para a Ilaria?
- Ilaria'nın şerefsizlerinden sandım sizi.
- Pensava que eram da Ilaria.
Ilaria...
A Ilaria vai...
Ilaria'yı gayet iyi biliyorum.
Sei tudo sobre a Ilaria.
Ilaria her yerde, sen gölgelerde saklanadur.
A Ilaria está em todo o lado e tu escondes-te nas sombras.
Ilaria'nın onu ele geçirip bana karşı kullanmasına müsaade ederek.
Deixei que a Ilaria a levasse e a usasse contra mim.
NARVIK'i Ilaria için bu yüzden mi yaptın?
Foi por isso que criou o Narvik para a Ilaria?
Ilaria'ya dönünce bir çaresine bakmam gerekecek.
Tenho de tratar disso, quando voltarmos para a Ilaria.
O sadece tek bir kişi ama Ilaria hepimizi ele geçirebilir.
- É apenas um homem. A Ilaria vai caçar-nos a todos.
Spencer, Ilaria gelmeden üsten ayrılmamıza asla izin vermez.
O Spencer não vai deixar-nos sair, antes que a Ilaria chegue.
Ilaria mı geldi?
É a Ilaria?