Ilave tradutor Português
589 parallel translation
Çeki ilave etmem gerekiyor.
Primeiro tenho de juntar o cheque.
ILAVE AT-3 KM. 3 YAS VE ÜSTÜ
$ 50.0003 KM 3 ANOS OU MAIS
YENI BASLAYAN ILAVE AT Hl HAT - STUFFY
NOVOS CONCORRENTES HI HAT
Ilave at Hi Hat yok.
Hi Hat, o novo concorrente, desapareceu.
Kendi çocuğumuz olsaydı, Chris aileye harika bir ilave olurdu.
- Isto tem muito a ver com o Chris. Se tivéssemos uma criança nossa, seria diferente.
Orijinal tabloya kokuşmuşluk ve dehşet ilave edilmişti.
Era do interior, aparentemente, que procediam a impureza e o horror.
Her resepsiyon ünitesi şampanya, ikram servisi, bahşişler çiçekler ve ilave sigorta maliyetleri de dâhil...
A da festa e a da igreja. Cada unidade da festa inclui o custo de champanhe, bufê, gorjetas flores, seguro extra...
Dün akşam söylediklerinizin dışında... ilave etmek istediğiniz bir şey var mı?
Estavamos precisamente a pensar se você teria algo a acrescentar... àquilo que nos disse ontem à noite.
- Bu konu hakkında endişeniz olmasın hanımefendi. Bu ilave bilgiler için size müteşekkirim.
Agradeço muito a informação.
Bay Macabee Komünist Partisi üyesi olduğunu doğruladı. Ama üyelikten 5 yıl önce ayrıldığını ilave etti.
Macabee reconheceu ter sido comunista, mas disse ter deixado o partido há 5 anos.
- Buna bir şey daha ilave edeceğiz gibi görünüyor.
Falta alguma coisa.
Banyo arka tarafta. Burada ilave odalarımız var.
A casa de banho é ali atrás.
Stüdyo filmi bu durumda yetersiz buldu ve ilave sahneler çekerek kurgusunu yeniden düzenledi.
Para melhorar o produto, o estúdio rodou cenas adicionais e procedeu a uma nova montagem.
Teşekkür ederim, sayın yargıç. Ben de şunu ilave etmeliyim ki bağışlamanın ruhuna uygun olarak Chicagolu avukata karşı hiçbir nefret hissetmiyorum.
E querendo juntar-me ao espírito de perdão devo dizer que não guardo rancores ao advogado de Chicago.
Verilecek ilave cezayı daha sonra kararlaştırırız.
Discutiremos mais tarde outra punição.
Yine de hasta ve zayıflar için ilave araba temin edeceğim.
No entanto... eu providenciarei carroças a mais, para os doentes e debilitados.
İleride ilave olabilir mi, belki?
Alguma hipótese de uma pequena adição, talvez?
Paco, birkaç sandalye ilave et. Konuklarımız var.
Paco, põe mais pratos na mesa, temos hóspedes.
Hey Amigo, bu kez ilave bir yüzde alamayacaksın.
Amigo, se conseguires escapar desta dou-te cem por cento!
Kaptan'ın seyir defteri, ilave.
Diário de bordo, suplemento.
Ayrıca ilave 2.500 dolar.
Mais os 2500 dólares adicionais.
Bir çift küçük yelkenliyle ilave yakıt taşıyalım.
Levamos o resto do combustível em duas barcas.
Size zaman içinde ilave talimatları vereceğiz.
Daremos mais instruções no devido tempo.
Yarın için 10 tane daha ilave ediyorum.
E eu ainda lhe dou mais. Amanhã, quero mais dez.
Ve buna ilave olarak Baloo... Mowgli başını belaya sokacak insani kabiliyetlere sahip gibi görünüyor. Ve senin etkin, kesinlikle...
Além do mais, Balu, o Mogli parece ter a capacidade humana para se meter em apuros e a tua influência não tem sido bem...
- Evet, efendim. - Bir fincan daha ilave edin.
Com certeza.
Kaptan'ın seyir defteri, ilave. Gamma Trianguli VI araştırmamız bir kabusa dönüştü.
Diário de bordo, suplemento... a nossa investigação em Gamma Tranguli VI tornou-se repentinamente num pesadelo.
Kaptan'ın seyir defteri, ilave giriş.
Diário de bordo, suplemento.
Kaptan'ın seyir defteri, ilave.
Diário do Capitão, suplemento.
Tamamlanan ilave bir üs, Kuzey yarımkürede Kanada ve Hudson Körfezi'yle güneyde Lima ve Peru'ya kadar pek çok büyük şehri yok edebilecek kapasitede orta menzilli balistik füzelerin yapımı için inşa edildiği düşünülüyor.
... uma base adicional, ainda nâo acabada, parece ter sido desenhada para mísseis balísticos de médio alcance, capazes de destruir a maioria das principais cidades do hemisfério ocidental entre a baía de Hudson, Canadá, a norte e de Lima, Perú, a sul.
Bu saldırıya dönük askeri hazırlıklar yarımküreye bir tehdit oluşturmaya devam ederken ilave önlemlerin alınması haklı bir gerekçe doğuruyor.
A prosseguirem estes preparativos militares ofensivos, agudizando assim a ameaça do hemisfério, estarão justificadas as medidas adicionais. Alertaram as Forças Armadas a se prepararem para qualquer eventualidade.
Bu konuda birkaç ilave şey okudum ve...
Fiz umas leituras suplementares sobre isso e...
Sonra ben üzerine bir ev ve bir takım müştemilat ilave ettim...
Com a casa e as outras instalações eu pagaria...
Kaptan'ın seyir defteri, ilave, 5725,6 yıldız yılı.
Diário de bordo, suplemento, data estelar, 5725. 6.
Buna ilave olarak, üç parçalı oturma odası takımı bu lüks karavanı, Peter Bonetti ile bir hafta sonu ve bu gecenin büyük ödülü Norwich Encümen Meclisi'ni kazanabilirsiniz.
Para além disso, podem ganhar este conjunto de mobiliário, esta luxuosa caravana, um fim-de-semana com Peter Bonetti e o grande prémio desta noite : Todo o Conselho da Cidade de Norwich.
Teklifinize yüz bin dolar daha ilave ederseniz sanırım bu iş olur.
Se oferecerem mais cem, eles vão a baixo.
Sana ilave bir battaniye getireceğim.
Vou trazer-lhe um cobertor extra.
Neden şu resimleri satıp, yakıt veya ilave battaniye almıyorsunuz?
Porque não vende este quadro e compra combustível ou mais cobertores?
Karanlığa ilave olarak, ben de vardım!
... e de dentro da escuridão, apareci eu!
Bayan Schmidt valizinde bir kondüktör üniforması buldu ama Pierre'in olamayacak kadar büyüktü ve ilave bir kanıt olarak bir düğmesi de eksikti.
A senhorita Schmidt achou em sua mala um uniforme que não serve para o Pierre onde faltava um botão.
Daha fazla yer lazım eve ilave yapalım.
precisamos de mais espaço, Constrói um anexo.
Galiba 1975 yılında yaptığımız kârın, yılın başında yaptığımız kâra bölünmesi baz alınıyor. Maaşının % 50'sine, yılın başında yaptığımız kârın % 25'i ilave ediliyor ve sözleşmenin bitiş tarihiyle çarpılıyor.
Assim de repente, acho que foi baseado num múltiplo dos ganhos de 1975, num período base, que eu acho que foi de 50 % de salário, mais 25 % do lucro do primeiro ano, multiplicado pela parte não-expirada do contrato.
İlave!
Extra!
Bir reklam daha ilave etmek istiyorum.
( Inserção da publicidade do patrocinador do programa. )
İlave benzin tankını onardın mı?
Arranjaste o depósito suplente?
Kaptan'ın seyir defteri, ilave.
Diário de bordo : Suplemento.
İlave! İlave!
Extra, Extra!
İlave örnekler de var.
Há exemplos adicionais.
Kaptan'ın seyir defteri, ilave.
Suplemento.
Kaptan'ın seyir defteri, ilave.
Diário do capitão, suplemento.
İlave atlı çıkarın, etrafı kolaçan etsinler.
Enviai mais cavaleiros, para bater o território.