English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Ileride

Ileride tradutor Português

3,164 parallel translation
Bana şimdi ya da ileride bir şey olursa bu, kamuoyuna gösterilecek.
Se me acontecer alguma coisa, agora ou no futuro, isto será mostrado ao público.
Bu hikayeyi ileride defalarca anlatacaksın.
Contarás esta história... muitas vezes.
Biraz ileride bırakıp çocuğu sevindirelim.
Vamos deixá-lo na próxima esquina, para arejar.
Evet, hemen ileride.
Sim, é sempre em frente.
Şu anda bulunduğumuz yerden aşağı yukarı... -... 50 metre ileride piyano dersleri veriliyor.
Estão a dar aulas de piano a cerca de 54 metros daqui, mais ou menos.
Çok büyük bir aptallık yaptım. ve ileride neler olucağını düşünemedim.
Fiz uma coisa muito imprudente e impensada.
Şu ileride inebiliriz.
Aí á direita está bom.
10 km. ileride bir otel var.
Há uma pousada a 10 quilómetros á frente.
Deneyler biyolojik bir iz bıraktığı için muhtemelen bazı yetenekler ileride açığa çıkabilir. Ama sonuç olarak evet. Sanırım normale dönecek.
Os tratamentos deixaram uma assinatura biológica, por isso, suponho que algumas habilidades podem um dia emergir, mas, para todos os efeitos, sim, acredito que possa ser.
Ayrım hemen ileride.
A passagem fica já a seguir a esta curva.
Hatırlat da ileride şeftali liköründen uzak durayım.
Lembra-me de evitar aguardente de pêssego no futuro.
Ayrıca ileride kazanmak için atılmaya hazır olduğu şeyleri görmek.
E também, o que ele poderá vir a alcançar no futuro.
1 mil ileride tali bir yol var.
Há uma saída a cerca de 1 Km da estrada.
Karate salonu az ileride.
O lugar do karatê é por aqui.
Aa bak ileride yol çalışması var.
Mas há uma rua interditada.
Makinist treni biraz ileride durdursun.
Faça com que o maquinista páre o comboio ali à frente.
İki blok ileride.
A dois quarteirões de distância.
O zaman ileride iyi bir politikacı olursun.
Tens futuro na política.
Varış yeriniz ileride solda.
O teu destino é à frente, à esquerda.
Evet ama yine de sorun çıkartabilirler ileride.
Sim, mas ainda constituem um rasto de papel.
Peki ileride ne olacak? Nikita'nın dediği şu savaşsız günler gelince?
E depois, quando finalmente chegarmos aos místicos dias pós-guerra que a Nikita tanto fala.
Gördüğünüz üzre, sol taraf ileride kalıyor.
Como pode ver, o lado esquerdo é constantemente sobrecarregado.
Burada yapılacak çalışma ile hem arı varlığımızı meydana çıkarmak hem de ileride yapılacak arı yetiştiriciliği çalışmalarına yardımcı olmak istiyoruz.
Com o trabalho que estamos a fazer aqui, estamos a tentar retirar alguns dos nossos ativos, E usá-los para a futura criação de abelhas.
Şu ileride ki evde yaşıyorum.
Moro na casa ali na ponta.
Ama ileride, sadece tezahürat diyemezsiniz.
Mas, no futuro, não podem simplesmente dizer a palavra "entoar".
Millet, ileride birileri var!
Malta, está alguém ali à frente.
Cesedini 5 kilometre ileride sahilde bulduk.
Encontraram o corpo a 4,8 km da costa.
Yani ileride.
No futuro.
Sanırım ileride köşede bir otomat olacaktı.
Acho que há uma máquina automática na esquina.
Kendimizi o kadar ileride sanmayalım.
Não nos vamos precipitar.
Hâlâ evinin ileride nasıl görüneceği üzerine plânlar yapan biriydi.
É de alguém que está a fazer planos para a casa.
Onlar bizden yirmi yıl ileride.
Eles estão vinte anos à nossa frente.
Bay Barrow'u gördüğünde ona ileride benim de istemeden bazı hatalar yapabileceğimi söyle.
E quando vir o Mr. Barrow, diga-lhe que eu talvez cometa alguns erros inocentes.
Bence bu konu hakkında ileride kafa yorabiliriz.
Acho que podemos pensar nisso mais tarde.
İleride olacağından değil ama, şu an kesinlikle paramız yok.
Não é que o vamos ter no futuro, mas certamente não o temos agora.
İleride üstleneceği görevlerden bugün yaptığı gibi yarım ağızla tamamlamaktan kurtulamayacağını anlaması lazım. Ama...
Ele não deve alimentar esperanças de escapar-se ao cumprimento das suas futuras obrigações... por estar desanimado.
- İleride toparlanabileceğimiz açık bir alan var mı?
Há um espaço calmo à frente, onde podemos reagrupar?
İleride bir bina olabilir.
Pode haver um edifício lá em cima.
İleride bir geçit var.
Tem um acesso à sua frente.
İleride bir gün torunun olunca ve olacak, yatakta zıplamasına ve bolca şeker yemesine izin ver, olur mu?
Quando tiveres um neto um dia, e vais tê-lo, promete que o vais deixar saltar na cama e comer um monte de doces, está bem?
Biraz ileride bir yere indik.
Não caímos.
İleride, şu güne bakıp güleceğiz ama bu seferki sayılmaz.
Quero dizer, vamos pensar nisto um dia e vamos rir-nos, mas isso agora não conta.
İleride.
Lá à frente.
Millet, bakın. İleride bir şey var.
Malta, vejam, há algo ali em frente.
İleride hepinizin ona kızımın yanındayken Gong Ning demenizi istiyorum.
No... futuro, gostaria que todos o chamassem de Gong Ning perto da minha filha.
İleride herhangi bir sızma olması durumunda anlaşma iptal olur.
Se houver uma fuga em qualquer momento, o acordo já era, combinado?
Buradan 20 blok ileride.
- É a 20 quarteirões daqui.
İleride gerçekleşecek bir terörist eylemi var.
Prevê-se que haja um atentado terrorista.
İleride.
Em frente.
İleride durdular, minibüsü durdur.
Eles pararam, pára a carrinha.
İleride sol tarafta.
É ali em cima à esquerda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]