Istakoz tradutor Português
345 parallel translation
Istakoz o halde.
Então, lagostas.
- Haşlanmış istakoz.
- Lagosta assada.
Evet. - Düzeltme masası. Istakoz vardiyası.
- Ponha-o no "turno da lagosta".
- Istakoz vardiyası ne?
- O que é isso?
"Bask usulü istakoz"
"Caranguejos à bascaína"
Istakoz gibi görünüyorsun.
Pareces uma lagosta.
Istakoz gibi kızardım. Hayır!
Ficarei vermelha como uma lagosta.
Aynı kırmızı istakoz gibi, deli dövüşür ama yaman bir şey.
É vermelho e briguento, mas é uma beleza.
Sadece bir Rahip, diğer bir Rahibe bu sırrı aktarabilir, size tüm söyleyebileceğim şu kadar ki... içinde ökseotu ve istakoz var, istakoz gerekli değil... ama iyi lezzet veriyor.
Tudo o que te posso dizer é que leva visco e lagosta. A lagosta não é precisa, mas dá gosto.
- Istakoz... biftek, siz söyleyin, hepsi çöpte.
- E o tornedó... Tudo para o lixo.
Istakoz çetesi durumu.
Liga para o Esquadrão da Lagosta.
Istakoz almak istedim ama pahalıydı.
Queria ter trazido lagostas... mas as lagostas, são um bocado caras.
- Istakoz.
- Lagosta.
- Istakoz yok.
- Não há lagosta.
Istakoz yiyip bira içtik, o kadar.
Comemos lagosta, bebemos cerveja e foi tudo.
Yoksa ıstakoz mu? Istakoz.
não, é um caranguejo, ou será um lagostim, não é um lagostim!
Istakoz yataklarını yok ettiğinde tekrar yenilenmeleri mümkün olmaz değil mi?
E assim que dizimar todos os bancos de lagosta, não haverá maneira de se regenerarem, não é?
Şaka mı yapıyorsun, sen böyle istakoz pişirdiğin sürece mi?
Estás a brincar? Da maneira que cozinhas lagosta, vais ver-me todos os dias.
Istakoz nasıl?
Que tal está a lagosta?
- Buyrun. - Herkese istakoz ve pavurya.
- Lavagante e santola para todos.
- Bir istakoz lokantasında garson.
- Tabalha numa loja de Frutos do Mar.
Istakoz haşlaması nasıl?
E a lagosta Thermidor?
- Istakozlara bakalım. - Istakoz!
Lagosta.
Istakoz! - Bravo.
Vamos comer lagosta.
Istakoz çorbası, ıstakoz yahnisi, ıstakoz flambe peynirli ve pilavlı ıstakoz.
Lagosta bisque, lagosta thermidor, lagosta flambé,... lagosta com queijo e arroz.
Istakoz kafası?
Paté de Lagosta?
Istakoz, ekşi krema... Ama sanki birşey daha var.
Tem lagosta, creme de marisco, e tem outra coisa.
Istakoz çorba!
Lambuja de lagosta!
- Neden? Ters dönmüş bir halde su üstünde duran bir tane seçince canlı istakoz seçmiş olmanızın bir anlamı kalmıyor da, o yüzden.
Porque quando escolhe uma que flutua de cabeça para baixo, e algo desafia o conceito de escolher uma lagosta viva.
Bu sirada ben de Heidi'ye tasaklarimdan biraz havyar yalatacagim. Eve giderken yaniniza biraz istakoz almak ister misiniz?
Heidi irá lamber caviar nos meus tomates, enquanto isso vocês querem levar algumas lagostas?
Bir kızla tanıştım. Istakoz yedik. Pina coladas içtik.
Conheci uma rapariga bebemos piña coladas.
Istakoz gibiymiş, büyük ve kırmızı
Como uma lagosta Grande e vermelha
Istakoz.
Lagosta.
Istakoz iste.
Pede a lagosta!
Istakoz iste. - George....
George...
Evet. Istakoz alacağım.
Sim, eu quero a lagosta.
Sığır filetosu mu istakoz mu istersin?
Queres lombo ou lagosta?
Istakoz, abalon ve karidese ihtiyacım var!
Preciso de lagostas, abalone e camarões de jade!
Istakoz şapka, balık ağı Speedo Jr, tekerlekli ayakkabı, görünmez köpek tasması.
Chapéu de lagosta, tanga Speedo Jr., patins em linha, trela invisível.
Istakoz yer, müzik dinleriz.
Comer lagosta, ouvir o Caesar a cantar.
Yemek için seni ararım. Istakoz yeriz.
Telefono-te para jantarmos.
Ailemle akşam yemeklerine giderdim. Her perşembe akşamı : Kırmızı istakoz.
Os meus pais e eu jantávamos fora todas as quintas, no Red Lobster.
İstakoz bayan geliyor.
A "Moça Lagosta" está chegando.
Istakoz yapamazsın demek.
- Volto já. Não pode fazer a lagosta?
Dondurulmuş istakoz mu?
Foi das melhores que já cozinhei!
İstakoz sever misiniz?
Gosta de lagosta?
İstakoz inanılmazdı.
A lagosta está fantástica
İstakoz mu, pavurya mı?
Lavagante ou santola?
Istakoz mu?
Lagostas?
İstakoz dene.
Prova a lagosta.
Şuna bak, Istakoz.
Olha para isto! Lagosta!