Its tradutor Português
108 parallel translation
* Yolda diye *
Is on its way
# Biliyorum zaman bize yapacağını yapacak
# I know time is gonna take its toll
I've drunk ofthe cup and its intoxication I can well remember.
Já bebi dessa taça... e é da intoxicação tudo o que consigo recordar.
Sophisticated but vulnerable if you know its weaknesses.
Sofisticado mas vulnerável se o conhecermos bem. Dê-me aquele bisturi de laser.
Kontes de Blayac isminizi ağzından düşürmüyor.
The countess sings its praises.
Post-it!
Post'its!
- Herkes post-it'in ne olduğunu bilir!
- Toda a gente sabe o que são Post'its!
Yani, sanki post-it'leri sen tek başına icat etmişsin.
Parece que inventaste os post'its sozinha, sabes?
Peki, ister inan ister inanma ama... Post-it'i icat ettim.
Bem, acredites ou não, inventei os post'its.
Ben Post-it'i icat ettim.
Eu inventei os post'its.
Post-it gibi bir şey nasıl oldu da aklına geldi?
Mas como é que foste lembrar-te de inventar os post'its?
Post-it'ler yüzünden büyük bir kavga ettik.
Tivemos uma discussão. Por causa dos Post'its.
- Post-it?
- Post-its?
- Romy de Post-it'i icat etmiş.
- A Romy inventou os Post'its.
Senin post-it'i icat edecek kadar akıllı olmadığını söylememeliydim.
Não devia ter dito que não eras esperta o suficiente para inventar os Post'its.
Ve... Romy ile Michele... Post-it'i icat ettiklerini iddia ediyorlar.
E... a Romy e a Michele dizem ter inventado os Post'its.
Post-it'ler çok karlı bir iş olmalı.
Os Post'its devem ser muito lucrativos.
The greater Illinois Chapter of the Right to Life Foundation... will be holding its biannual soft ball game... against the Cook County... Pro-Choice League next Sunday at2 : 00.
A fundação do direito à vida em Illinois... irá jogar a sua partida de softball bi-anual... contra a equipa do condado de Cook... no domingo próximo às 14h.
Neon yapışkan kağıtlara aracılık yapıp çılgın ve kaçık işleri bırakmalarını sağlayacaktık.
Vamos encenar uma intervenção com os "Post-its" fluorescentes... para que desistam dos seus modos tolos, loucos.
Pembe post-itler beğendiğim gelinliklerin sayfasında.
Os Post-its rosa são para os vestidos que gosto mais ou menos.
That old black magic has me in its spell
Aquela magia negra agarrou-me no seu encanto
And then, that elevator starts its ride
E então, aquele elevador começava a viagem
Bu bir ITS makinası, tarihi değeri olduğu için açık tutuyorlar
É uma máquinaITS, mantida online por causas históricas.
Onun saati, En sonunda yuvarlanarak bize gelecektir.
Its Hour come'Round At Last
Bizim küçük Jessica bayağı not tutuyormuş.
A nossa pequena Jessica era uma viciada em "post-its".
Post-it'leri.
- Post-its.
Post-It'leri mi...?
- Post-its?
Tanesi 12 penny'den bin kadar post-it çaldın... Kazanç sağladın.
Se roubares mil Post-its a 12 pence cada, isso dá lucro.
"ÇOK GEÇ VE ÇOK KÖTÜ"
2x18 - Its too Late and its too bad Tradução : JLDR © 2006
Bu da yetmezmiş gibi. Otomatik satış makinesine kraker de eklediler.
E melhor que tudo, adicionaram Cheez-Its à máquina automática.
" And when it makes a delivery lt needs its own zip code
"E quando ele faz em entrega necessita do seu próprio código postal"
Oh, postitler!
Oh, post-its!
Maybe it's good that our stay in these cIose quarters nears its end.
É melhor ficar por perto até isto acabar.
Bu sabahki güvenlik kasedinin kopyasına ihtiyacım var, ITS'te 8 : 50 - 9 : 00 arası, Jamey intihar ettiği zaman. Pekala.
Quero o vídeo da segurança desta manhã, entre as 8 : 50 e as 9 nos Serviços Técnicos, quando a Jamey cometeu suicídio.
Gelince beni lTS'ten ara.
Liga-me para a ITS quando ele chegar.
Şu post - it'lere bak. Bu kadar farklı renkte ve şekilde olduklarını bilmiyordum.
- Meu Deus, tantos post-its.
Chaa-duu-ba-its-iidan? Seni öldürmediler mi daha?
"Chaa-duu-ba-its-iidan", ninguém te matou ainda?
Ona Chaa-duu-ba-its-iidan derdik.
Nós o chamávamos de "Chaa-duu-ba-its-iidan".
Hiç yerinde durmazdı Chaa-duu-ba-its-iidan.
Nunca ficava parado, esse "Chaa-duu-ba-its-iidan".
IT odasında, seninkinin yanında bulunan router'ı, bir kablo sıkışmasının bozup bozamayacağını öğrenmek istemiştim.
Queria saber se a oscilação de uma linha pode fechar um router na tua sala de ITS?
Hayır, benim server koruyucularım yukarıda, IT'de değil.
Não, os meus circuitos protectores estão lá em cima, não no ITS.
İşaretlenmiş hepsi, indirildikten sonra..... kaybolan konteynırları gösteriyor.
Cada um desses Post-its é um contentor que desaparece quando é descarregado.
# Başı bir aşağıda, bir yukarıda #
Its bottom is up and its top's really down
Notlarını unutma.
Não te esqueças dos teus post-its.
Ayrıca, Francine bilgin olsun Cheez Nips ile Cheez-Its aynı kraker değildir.
Francine, fica sabendo que biscoitos de queijo não é igual a aperitivos de queijo.
ve bir kere fırsatı oldu mu, skandallar gelmeye başlar. 23 00 : 01 : 08,335 - - 00 : 01 : 13,900 so deliciously sordid its roar drowns out all other noise. Kocan senin kaç tane erkeğin seninle yatmak için parayla onun yatağında yattığını biliyor mu?
E, muito raramente, surge um escândalo tão deliciosamente sórdido que abafa todos os outros.
Konuşmadan devam edeyim. Bu post-itleri de çöpe atmayı unutma
"Como é evidente, não se esqueça de deitar fora estes post-its".
Üzerine küçük kağıtlardan yapıştırmışlar böylece nereyi damgalayacağını bilebiliyorsun.
Puseram uns post-its, para saberes exactamente onde colocar a tua ru... rubrica.
Post-it'leri neden çalayım ki?
- Porque roubaria eu Post-its?
Evet. lTS'teyiz.
ITS. Depressa.
Post - it'ler.
Post-its.