Ivory tradutor Português
90 parallel translation
Kokomo'dan Ivory Joe.
"Ivoor Joe de Kokomo."
Ivory sabunu varmış burada.
- Ei, sabonete Ivory.
Duşta Ivory sabunu var.
- Tens sabonete no chuveiro.
Ben Vincent Ivory, bay Bennet`in avukatıyım.
Sou Vincent Ivory, o advogado de Sr. Bennet.
Tracy ve ben "Ebony and Ivory" söylemiştik.
A Tracy e eu a cantar a "Ebony and lvory."
Boyanın adı Ivory Bone.
A tinta chama-se Ivory Bone.
Dr. Solomon Merkmallen, biyoloji profesörü, Ivory Sahili Üniversitesi.
Dr. Solomon Merkmallen, Professor do Departamento de Biologia da Universidade da Costa do Marfim.
Bu tablet, geçen yıl Ivory Sahilinde bulundu. Kayıtların haritası olduğu düşünülüyor.
Acredita-se que esta placa, encontrada na Costa Ivory no ano passado, seja esse mesmo mapa.
Yılda 1 metre eder. Merchant Ivory filmleri bile daha hızlı ilerliyor.
Os Comerciantes de Marfim movem-se mais rápido que isso.
Yetişkin mi? Merchant-lvory'nin yetişkin filmleri gibi mi? Yoksa " Vay!
Adultos como "Merchant-Ivory", ou adultos como,
Lanet olsun Ivory.
Diabos, lvory.
Öf be Ivory!
Diabos, lvory!
- Bu mala Ivory derler.
- Essa chama-se Ivory.
- lvory bu işte.
- É o Ivory.
- Bu Ivory.
- É o Ivory.
Hayır, Ivory bu be kardeşim.
Não, é o irmão dele. Raios.
Ivory!
Ivory!
Baksana, Ivory uçuşu bitmedi mi hala?
Ainda estás com a mesma pedra?
Şu Ivory malından ne kadar kaldı?
Ainda temos muito desse Ivory?
Bizim Ivory'miz var.
Temos o Ivory...
Ivory'nin küllerinin hepsi o bitkideydi.
As cinzas do Ivory estavam todas naquela planta.
Hiç Ivory'miz kalmadı... buradan atılmak üzereyiz... senin yaptığına bak.
Não temos mais Ivory, estamos quase a ser expulsos... e que estás tu a fazer?
Ne yapalım, öyle olsun! Hadi gel Ivory.
Lvory, vamos embora.
Ivory burada mı?
O Ivory está aqui?
OT + IVORY = BULANTI YOK
crónica + Ivory = fim ÀS NÀUSEAS
Pekala Ivory.
Pronto, lvory.
Fildişi Sahili, Senegal, Sierra Leone...
Ivory Coast, Senegal, Sierra Leone,
- Harika bir film olduğunu söylediler.
- "Machões Pilões 4". - Era um filme da Merchant Ivory.
Aman Tanrım, tek başına bir "Ebony ve Ivory" düeti yapabilirsin.
Meu Deus, podias fazer um dueto de "Ebony and lvory" sozinho.
Ivory'ye sor. Preacher Man'e sor.
Pergunta ao Ivory e ao Preacher Man.
Hadi lvory.
Vamos lá, Ivory.
Ayağa kalk lvory.
Levanta-te, Ivory.
- Ivory'yi oyuna sok.
- Tire o Ivory do banco.
- Sahada durum nasıl lvory?
- Como são as coisas ali, Ivory?
Topu lvory Christian kaptı.
E é agarrada pelo Ivory Christian.
Nihayet, lvory Christian'la takımda bir hayat ışığı parladı!
Finalmente, um raio de luz sob a forma de Ivory Christian!
Ivory.
Ivory.
Bravo lvory!
Boa, Ivory!
Ivory, sen ve Steen onları şaşırtacaksınız.
Ivory e Steen, quero que rodem.
Ivory Christian, NCAA 1. Lig... futbol bursu alan tek son sınıf öğrencisi.
O Ivory Christian foi o único finalista... a ir para o futebol da Divisão I da NCAA... com bolsa de estudos.
Merchant Ivory Yapımları Truffaut Filmleri
MERCHANT-IVORY TRUFFAUT
Dostum, "Ebony and Ivory" işe yaramadı.
Pá, o "Ébano e Marfim" não resultou!
Yetkililer Pauly'nin cesedinin yerine, sıkıcı bir Merchant lvory filmi olan Günün Cesedi'ni bulmaktan dolayı düş kırıklığına uğradılar - Sör Anthony Hopkins oynuyordu.
As autoridades ficaram decepcionadas por encontrarem Os Despojos do Dia, um filme aborrecido da Merchant Ivory com o Sir Anthony Hopkins.
Haftada en az bir kez Liberia, Sierra Leone veya Ivory Coast'a silah gönderiyordum.
Enviava armas para a Libéria, Serra Leoa ou Costa do Marfim pelo menos uma vez por semana.
Dinle, Ivory kıyılarının ötesinde OPEC'in bile bilmediği petrol kaynakları var.
Existem reservas de gás na Costa do Marfim que a OPEP nem sonha.
Bayan Ivey.
Sra. Ivory.
Siyahiliği bana geçebilirdi.
Aparentemente ebony mais ivory podem fazer alguém como eu.
Pekâlâ, bu gemilerin hepsi Amerikan limanlarına gidiyor şu hariç... "The Ivory Star."
Está bem, todos estes navios têm como destino portos americanos. À excepção deste. O Ivory Ster.
Ivory Kulesi'nin helikopter pisti olmalı.
Tem de ser o Ivory Tower Skydeck.
Ivory!
Meu Deus, lvory!
- Ivory.
- Ivory.