Iyi şanslar tradutor Português
8,523 parallel translation
Karısıyla iyi şanslar.
Boa sorte com a esposa.
Evet, iyi şanslar.
Boa sorte com isso.
Ve iyi şanslar.
E boa sorte.
Söylemek istediği şey " iyi şanslar.
O que ela quis dizer foi : "Boa sorte."
Ve Gregor iyi şanslar.
E Gregor... Parte uma perna.
Evet, iyi şanslar.
Sim, boa sorte.
İşletme okulunda iyi şanslar.
Boa sorte com o MBA.
Bir tane daha "iyi şanslar sepeti" geldi, baba.
Outro cabaz de boa sorte, papá.
jüri karşısında iyi şanslar dilerim.
Certo. Boa sorte no Grande Júri com essa.
Sana arabada iyi şanslar.
- Boa sorte com o carro.
O zaman iyi şanslar sana.
Ok. Bem, então, boa sorte para ti.
Jüri karşısında da iyi şanslar.
Boa sorte a dizer isso ao júri.
İhtiyaçları olmadığını bilsek de Emily ve David'e iyi şanslar.
Boa sorte para Emily e David, mesmo que eles não precisem.
Çeki bozdururken iyi şanslar, çünkü bu sahte.
Aquele cheque? Boa sorte a tentar cobrá-lo, porque é falso!
Başrolünde oynamam gereken bir oyun var ama karnenle iyi şanslar sana.
Com licença, tenho uma peça para entrar, mas boa sorte com o boletim.
Bu savaşı bitirmek için en iyi şansları.
É a melhor hipótese de terminar esta guerra.
- Tamam, iyi şanslar.
Está bem, boa sorte!
Sana orada iyi şanslar, Thomas.
Boa sorte lá fora, Thomas.
Peki, iyi şanslar.
Bem, boa sorte.
Sadece sana söylemek için geldim... Yani, um, iyi şanslar olmalıdır.
Só subi aqui para dizer boa sorte para ti.
İyi şanslar.
Boa sorte.
- İyi şanslar beyler.
- Boa sorte, cavalheiros!
İyi şanslar dilerim.
Desejo-te sorte.
Büyüdüğümde senin gibi olmak istiyorum. İyi şanslar.
Quando crescer, quero ser como tu, boa sorte.
İyi şanslar.
Boa sorte para si.
- İyi şanslar.
- Boa sorte.
İyi şanslar efendim.
Boa sorte, diretor.
- İyi şanslar.
Boa sorte.
Şanslarına bel bağlayanlar yalnızca kumarbazlardır. Ve sen iyi bir kumarbaz değilsin.
Aqueles que confiam na sua sorte... são apostadores, e tu... não fazes um muito bom.
- İyi şanslar.
- Boa sorte. - Para si também.
İyi şanslar dilerim.
- Boa sorte.
Sana iyi şanslar.
- Boa sorte com isso.
İyi şanslar delikanlı.
Boa sorte, amigo.
İyi şanslar sana.
Boa sorte com isso.
İyi şanslar, beyler.
Boa sorte, senhores.
Size iyi şanslar.
Boa sorte aqui.
İyi şanslar çocuk. Sonra görüşürüz.
- Boa sorte, miúdo.
- İyi şanslar.
- Partimos esta noite.
- İyi şanslar Bayan Florrick.
Boa sorte, Sra. Florrick.
İyi şanslar. Bu dazlaklar grubu eskiden onlarla olan ilişkin yüzünden mi seni hedef aldılar?
Esses skinheads estão a alvejá-lo, por causa das filiações passadas com eles?
- Sana iyi şanslar.
Boa sorte com isso.
İyi şanslar Maestro.
Boa sorte, maestro.
İyi şanslar sevimli şeyler.
- Boa sorte, docinhos.
Araba bulup size havalimanına götürecek. İyi şanslar.
Vai arranjar um carro e irá transportar-vos até ao aeroporto.
- İyi şanslar.
- Boa sorte!
- İyi şanslar. - Tabii.
- Boa sorte.
İyi şanslar Nancy.
Boa sorte, Nancy.
İyi şanslar.
Douglas.
Gerçekten. İyi şanslar dilerim.
Boa sorte com isso.
Birinin ya da bir şeyin gelip beni farklı, daha iyi biri şanslarını kullanan, gerçekçi ve cesaretli biri haline getirmesi için dua ediyordum. Orman bekçisi gibi yani.
Eu rezava por que acontecesse alguma coisa ou surgisse alguém que me levasse a ser diferente e melhor, que me levasse a arriscar, a ser mais genuíno e a ter coragem, assim como um guarda-florestal.
İyi şanslar genç âşıklar!
Boa sorte, pombinhos!
iyi sanslar 16
iyi şanslar dostum 17
iyi şanslar evlat 16
iyi seyirler 39
iyi sabahlar 116
iyi seneler 19
iyi soru 41
iyi sayılır 22
iyi seçim 46
iyi söyledin 29
iyi şanslar dostum 17
iyi şanslar evlat 16
iyi seyirler 39
iyi sabahlar 116
iyi seneler 19
iyi soru 41
iyi sayılır 22
iyi seçim 46
iyi söyledin 29