Içmem tradutor Português
1,366 parallel translation
Üzgünüm. Kahve içmem.
Não bebo café.
Ben içmem, yani sıfır paket.
Eu não fumo, logo, zero maços para mim.
Bira içmem lazım!
Preciso de uma cerveja.
Yani, sigara içmem ben.
Eu não fumo.
Bir şey içmem şarttı.
Precisei de uma bebida.
Bunu yapmadan önce biraz daha yunan rakısı içmem gerek
Preciso de mais ouzo antes disso.
Birşey içmem lazım.
Preciso de uma bebida.
Genelde içmem.
Normalmente não bebo.
Çok sık içmem.
Não é costume beber assim.
- Sigara içiyormuş. - Ben sigara içmem.
Cigarros!
Biraz şampanya içmem gerekmişti. Bu gece gibi.
Tinha bebido um pouco de champanhe, como esta noite.
Um... Sütlü içmem.
Não quero natas,
Hayır, ben sigara içmem.
- O que? Não. Não fumo.
- Tamam. Ben içki içmem.
- Mas eu não bebo.
Ben kafein içmem.
Não bebo cafeína.
O halde tüm bu otu tek başıma içmem gerekecek.
Então vou fumar a "erva" toda só para mim. Não, não.
Sigara içmem seni rahatsız eder mi?
Incomoda-a se fumar?
Ben sigara içmem.
Não fumo.
- Ben içmem, canım.
- Eu não bebo, querida.
Genellikle gün ortasında içmem, ama bazı iş problemleri var, hepsi bu.
Eu também não costumo beber durante o dia, mas... alguns problemas nos negócios, é isso.
Hiç içki içmem.
- Mas eu não bebo.
İhtiyar karının idrarını içmem ben.
Não vou beber a urina da velha.
İkinize ayak uydurabilmem için bir sürü kahve içmem gerekiyor.
Tenho de beber muito café para vos acompanhar às duas.
- Bunu siz halledin. Benim rahatlamam, bir kahve içmem gerek.
Deixo toda a gente tratar de tudo, porque preciso de descansar e beber um café... e talvez martelar um prego na cabeça.
Ben içki içmem.
- Eu não bebo.
Hayır Dawn, ben içmem biliyorsun!
Sabes que não bebo, Dawn.
Ama o kadar yaratıcı olmak için birkaç kadeh şarap içmem lazım.
Apesar de talvez vir a precisar de uns copos de vinho, para ser mais criativo.
Midemde sorun var. Bunu her gece içmem gerekiyor.
Tenho de o tomar todas as noites, por causa da azia.
Hiçbirini hiçbir zaman içmem.
Nunca tomo nenhum.
Bir soda içmem lazım.
Vou precisar de uma gasosa.
- Ben içmem- -
- Eu não...
İşte buna içmem gerekir. Hadi gel Kar. Sence ne yapalım, cilt bakımı mı kolon bakımı mı?
Tinha um ar tão vulnerável.
- Asla içki içmem ve uyuşturucu kullanmam.
- Nunca bebo e nunca consumo drogas.
Bira içmem.
Eu não bebo cerveja.
Gerçek dünyada akşam 5'ten önce bira içmem ve içecek olursam birayı komple bırakırım.
No mundo real, cerveja só depois das 17 : 00. Caso contrário, paro de beber para sempre.
Genelde içmem.
Näo costumo.
onun sadece seks ihtiyacını giderdiğini söyleyeceksen daha çok sigara içmem gerekecek.
Se tu me vais dizer que ela é material do bom, eu vou ter de fumar mais cigarros.
- Asla içki içmem ve uyuşturucu kullanmam.
- Nunca bebo nem me drogo.
Çok teşekkürler, ben içmem. Alkol kullanmam, içki içmem.
Eu não bebo, não bebo álcool.
Ben içmem, içmem, içmem.
Eu não bebo.
Ben içki içmem. Sana içmediğimi daha önce de söylemiştim. Hadi!
Já Ihe disse que não bebo.
Normalde çok fazla sigara içmem.
Já fumei bastante em tempos.
Shack, Ben içki içmem.
Shack, eu não bebo.
Antibiyotik içmem lazım, alerjim var da.
Preciso tomar os meus antibióticos, Bud. Para as minhas alergias.
Biliyorsun ben içmem.
- Então o que é?
İçmem lazım.
Eu preciso de fumar!
Ama ben içki içmem.
Eu, não.
Hayır, hayır. İçmem.
Não, não, acabou-se.
Bana şarap verdi ve ben de'İçmem biliyorsun!
Ela encheu-me o copo e eu disse :
Görev başında içmem.
Não bebo em serviço.
- Polislerle içmem ben.
Eu não bebo com chuis.