English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Işçiler

Işçiler tradutor Português

799 parallel translation
Yazarlar, şairler, sanatçılar, işçiler.
Escritores, poetas, artistas, trabalhadores
Çin'de bu şey gibi, tüm işler sanki köle işçiler tarafından yürütülüyor.
Na China parece que o único negócio é o trabalho escravo.
Sorun, robot ve insan işçiler arasındaki sürtüşme.
O problema é a fricção entre os robots e os trabalhadores humanos.
- Sezonluk işçiler hep grup olarak gezer.
Os trabalhadores sazonais viajam sempre em grupo.
Palandria'lılar belki zayıf dövüşçüler olabilir ama şahane işçiler.
Não sabem lutar, mas são bons trabalhadores.
"İnşaat tecrübesi olan işçiler aranıyor."
- Precisa-se. Homem com experiência de construção.
" Diğer işçiler gibi sıraya girdiklerinde...
" Os intrusos não tinham nada de invulgar,
Bu mutlu yüzlere bakaraktan ve bu insanların su şebekesi bölümündeki en iyi işçiler olduğunu öğrendiğimizde ve yüzlerdeki gülümsemeler dünkü kasılmalarla karşılaştırıldığında insan gerçekten bu Afrikalıların akli dengesizlikler için bir çare bulup bulmadıklarını merak ediyor.
E, vendo seus rostos sorridentes... percebendo que esses homens são, talvez... os melhores operários da equipe da Water Works... comparando esses rostos com os rostos horríveis da véspera... não podemos deixar de nos perguntar... se esses africanos não conhecem... certos remédios que permitem que eles não sejam anormais... mas perfeitamente integrados ao seu meio.
Ancak, bu 35 kg lık garip işçiler inanılmazda.
Mas estes estranhos operários de quarenta quilos não pouco fiáveis.
Nitekim, bazı işçiler trenin birkaç saniye içinde geçeceğini söylediler.
Por acaso, alguns trabalhadores que passaram por aqui, asseguraram-me que o comboio passará daqui a poucos segundos.
- Adamlar ve işçiler hazır.
- Os homens estão prontos a partir.
- Efendim! Yabancı işçiler kaçtı!
- Senhora os trabalhadores estrangeiros se foram!
Bu işçiler olmadan her şeyin üstesinden nasıl geleceksin?
Como vai poder se virar sem esta gente?
Mezarımın temelini kazarken işçiler eski bir duvar bulmuşlar.
Quando estavam a escavar os alicerces do meu túmulo os operários descobriram uma velha parede.
Matta... Yahuda İşkariyot... Ürünü kaldıracak işçiler olacaksınız.
Mateus... e Judas Iscariotes... serão os operários da messe.
Hey, bunlar bizim işçiler.
São os ajudantes.
Biz de işçiler gibi tavşan kafeslerine mahkum edilmiştik.
Sim, ele pôs-nos nas mesmas gaiolas de coelhos que os trabalhadores.
18 Kasım 1957'de Moskova'daki komünist partiler ve işçiler konferansındaki konuşmasında da şöyle demişti :
E na intervenção na Conferência de Moscovo dos partidos comunistas e operários de 18 de Novembro de 1957 :
Şenlik dolu bir av sahası... Eşkiyalar at hırsızları, içki kaçakçıkarı, kalpazanlar kaçak işçiler, bi'şapka için seni öldürecek yağmacılarla dolu...
Um bom território de caça cheio de bandoleiros, ladrões de cavalos, contrabandistas de álcool e de peles, tipos capazes de matar para roubar um chapéu!
- Ah, hayır, özgür işçiler.
- Não, são trabalhadores livres.
Efendim, işçiler bana artık çalışmak istemediklerini söylediler.
Mestre, os trabalhadores recusam-se a fazer mais qualquer tarefa.
Cinderella davasında işçiler Bay Tabard'ı "dinozor" diye çağırıyorlar.
Aqui é o Antoine, relatando sobre o caso Cinderela. Os empregados do Sr. Tabard chamam-no de "dinossauro".
İkinci tedavi kolej öğrencileri veya genç işçiler olarak çiçeklenmeye başladıklarında olur.
A segunda "pulverização"... ocorre um pouco antes ou pouco depois da floração. Trata-se evidentemente de universitários, de jovens operários.
İçki ucuz, işçiler köle, borsa hareketli.
Bebidas baratas, trabalho escravo e um mercado a crescer.
Çoğu sizin gibi. Daha iyi bir yaşam için didinen, öğrenciler, işçiler.
Muitos como vocês, alunos e trabalhadores, lutando por uma vida melhor.
Ve sizi işçiler, bizimle bir araya gelmeniz için çağırıyorum.
E eu insisto, amigos trabalhadores... que se unam a nós.
"Efendim, biz işçiler..."
"Senhor, nós, operários- -"
Siz işçiler yer, içer ve kumar oynarsınız - ne isterseniz yaparsınız.
Vocês comem, bebem, e jogam. Fazem o que entendem. Eles têm mãos e pernas.
Bütün işçiler tedirgin.
Os trabalhadores estão preocupados.
İşçiler Dünya Cemiyeti
Trabalhadores de todo o mundo unidos
İşçiler haftalık çalışma saatinin düşmesini istiyorlar.
Os Trabalhistas exigem menos horas para os trabalhadores.
İşçiler ve yoksul mahalle çocukları onlar için elimden gelenin en iyisini yapacağımı biliyorlar.
Os trabalhadores... e as crianças pobres... sabem que podem esperar meus esforços em seu interesse!
İşçiler için uzun methiyeler döşemiştin.
Você escrevia muito sobre o trabalhador.
İşçiler 22 haftadır çalışmıyordu. Grev kışa giriyordu.
Os homens estavam há vinte e duas semanas sem trabalhar... e a greve entrava pelo Inverno.
İşçiler onu yakalamaya çalışırken birkaçını yaralayıp birini de öldürmüş.
E quando a polícia veio prendê-lo, feriu alguns e matou um.
İşçiler ağır yükler taşırlardı.
Os trabalhadores carregavam pesados fardos.
İŞÇİLER ( WORKERS )
TRABALHADORES 1986 - 1991
İŞÇİLER'in her bir bölümüyle
Em cada capítulo de "Trabalhadores"...
"İŞÇİLER" Sebastiao Salgado'nun ekonomist ve sanatçı kişiliğini birleştirecekti.
"Trabalhadores" conseguiu unir o economista Sebastião Salgado ao artista no qual ele se transformara.
Acele edin. İşçiler gelmeden.
Depressa, antes que os funcionários cheguem.
İşçiler.
São operários.
Aristoktatlar, entelektüeller, işçiler!
Os aristocratas, os intelectuais, até os meninos do colégio!
- "Aramızda Gönüllü İşçiler var."
Neste vagão vai um destacamento de voluntários. Mentiroso.
- İşçiler olmadan bu gemiyi yürütemeyiz.
- O navio não anda sem ajudantes.
İşçiler bile burjuvalaşmış ve altınları görmek istiyorlar.
Até os operários se tornam burgueses e querem vê-la.
- İşçiler mi dedin?
- Disse "trabalhadores"? - Sim.
İşçiler - Belki de kutsal peder Komünist Parti'nin bir üyesidir.
Talvez o Santo Pai seja membro do Partido Comunista?
İşçiler memnun değil. Devrim yapma niyetindeler.
E para satisfazê-lo, pretendem fazer uma revolução.
İşçiler, çalıştıkları fabrikaların sahibi olacak.
Segundo, os trabalhadores serão donos das fábricas onde trabalham.
Özür dilerim, Bay Lenin. Ben, "Sosyalist İşçiler" üyesiyim.
Com licença, Sr. Lenin, sou do "Trabalhador Socialista".
İşçiler silah taşıyor.
Trabalhadores andam armados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]