Jacksonville tradutor Português

Palm Beach, Savannah, Jacksonville...

Palm Beach, Savannah, Jacksonville,

Telefon edin, evden para yollasınlar.

Peça que lhe enviem dinheiro a Jacksonville.

Jacksonville, yarım saat kahvaltı molası.

Jacksonville, 30 minutos para o pequeno-almoço.

- Jacksonville'deyiz, değil mi?

- Estamos em Jacksonville, não estamos?

Jacksonville'den Sacramento'ya kadar senin gibi yüzlercesini gördüm.

Já vi centenas iguais a si, de Jacksonville a Sacramento.

Senin ayı yakalama işin Jacksonville için bir bilet almaya benziyor.

Vem. Parece que aquele urso comprou uma viagem para Jacksonville.

Florida Limited, Washington, Charleston, Savannah, Jacksonville ve Miami'ye gitmek için birinci perondan kalkıyor.

Partida do Florida Limited na linha 1 para Washington, Charleston, Savannah, Jacksonville e Miami.

Jacksonville'de olacağım.

Já estarei em Jacksonville.

23 üzerinde yuvarlandı. Acele hazırlanmış bir tuzak. Kaçma fırsatı var ama bir Jacksonville oyuncusu daha var.

... Tropeçou na linha das vinte e três ; uma cilada rápida, e ele tinha espaço para correr se não fosse o homem de Jacksonville,

Fort Worth, Davenport, Jacksonville. Tamamen yasal.

Fort Worth, Davenport, Jacksonville.

Çünkü seni Jacksonville, Fort Worth ve Davenport alışveriş merkezlerine ortak ettim.

Ponho-te nos centros comerciais de Jacksonville, Fort Worth e Davenport.

Arabanı Jacksonvill'deki terminalin park yerinde bulacaksın.

Encontrará o seu carro são e salvo no parque de estacionamento do terminal rodoviário de Jacksonville, Florida.

İlk yarışmacımız, Florida, Jacksonville'den, beş yıldır yenilgi almayan onu birlikte çağıralım, Bull Hurley!

O nosso primeiro finalista, de Jacksonville, Flórida, invicto por cinco anos. Vamos trazê-lo. Bull Hurley!

Eğer dağıtım merkezlerimizi kapatırsak... Toledo, Joplin, Jacksonville'dekileri... tüm zarar unsurlarını defterlerimizden silmiş oluruz.

Se fecharmos os nossos centros de distribuição... em Toledo, Joplin, Jacksonville... apagaremos completamente os prejuízos dos nossos livros.

Hem hafta sonu Jacksonville'de yapacak işlerim var.

E já tenho algo combinado para esse fim-de-semana. Vou a Jacksonville nesse fim-de-semana.

Jacksonville'de ne var?

O que há em Jacksonville?

Floridalılar. Jacksonville'de olan...

Habitantes da Florida, é isso que há em Jacksonville.

- Jacksonville'i seveceksin tatlım.

Ias gostar de Jacksonville, querida.

Tatlım, Jacksonville'e bayılacaksın.

Querida, vais adorar Jacksonville.

Bella, Jacksonville'e gitmelisin. Böylece artık sana zarar veremem.

Tens de ir para Jacksonville, para eu não te poder magoar mais.

Her yerde. Jacksonville, Dallas hatta Kent Eyalet Üniversitesi'nde bile iptal edildi.

Jacksonville, Dallas, até a Universidade de Kent cancelou.

Jacksonville tesisinin envanteri % 15 oranında azaltılmalı.

O inventário de Jacksonville deveria ser reduzido 15 %.

Jacksonville Savcılığı'nda 5 yıl.

Passei cinco anos na Promotoria de Jacksonville.

Şunu söylemem gerek. Jacksonwill'de çok iyi bir iş çıkardın.

Fizeste um óptimo trabalho em Jacksonville.

- Ama aynı şansı... Jacksonwill'deki Memur Vatson'a tanımayı düşünmedin, değil mi?

Mas nunca deu essa cortesia ao agente Watson em jacKsonville.

Jackson'ların villasına varınca her şeyi kontrol edeceğiz.

Vemos tudo isso, quando estivermos em Jacksonville.

İşten sonra arabayla Jacksonville'e gitmişti, Thurman'ın 45 dakika kadar güneybatısında.

Depois do trabalho ele guiou até Jacksonville, cerca de 45 minutos mais ou menos a sudoeste de Thurman.

Eddie Leadbetter cezasını Jacksonville'in dışındaki, hapishanede çekiyor, ve hücre arkadaşı, Dwight'la çok iyi dost oldular, espri anlayışları birbirlerine çok yakın.

Eddie Leadbetter cumpriu a sua sentença numa instalação correccional mesmo á saída de Jacksonville, e tornou-se muito amigo do seu companheiro de cela, Dwight, que partilhavam os mesmos gostos em humor.

Zamanında Jacksonville'de oldukça küçük bir cemiyetimiz vardı.

Tínamos uma bela sociedade em Jacksonville, na altura.

Hepsi Jacksonville'deki striptiz barlarına gittiler.

Foram todos aos bares de strip de Jacksonville.

Jacksonville'e gittiğimizde, insanlar şöyle derdi :

Quando íamos a Jacksonville, as pessoas diziam :

Eski koca Michael Giotti adına kesilmiş faturaları yok.

Essa fica perto de Jacksonville.

Jacksonville'ın dışındaki döküntü evde demleniyorduk.

Estávamos a produzir uma remessa numa espelunca perto de Jacksonville.

Ondan önce, Jacksonville, Florida'da yaşıyormuş.

Antes disso, ela morava em Jacksonville, Florida...

- Jacksonville'deydim.

- Court Street. J. Ville.

Florida'daki Jacksonville Deniz Hava Üssü veya Mayport Donanma Üssü ; Georgia'daki Donanma Denizaltı Üssü.

Base Aérea de Jacksonville ou a Base Naval de Mayport na Flórida... e a Base Submarina de Kings Bay, Geórgia.

Jacksonville'de var.

Temos uma desaparecida em Jacksonville.

Barbara Swain, Jacksonville'de İkinci Sınıf Astsubay.

Barbara Swain, Sub oficial de 2ª Classe, de Jacksonville.

Jacksonville'e ilk uçuşta yer ayırt ve Agent Melankovic'e kurbanının hâlâ hayatta olduğunu düşündüğümüzü söyle.

Coloquem-nos no próximo voo para Jacksonville... e avise a Agente Melankovic que a vítima pode estar viva na base.

Jacksonville Üssü, yaklaşık 4000 dönüm. Yüzlerce bina var.

A Base de Jacksonville tem quase 1.620 hectares, infinitas construções.

Jacksonville'e kadar araba sürüp sonra da eğlenmeni sağlar.

Vai fazer-te querer conduzir até Jacksonville e divertir-te, mal lá chegues.

Büyük adamsın. Sonra konuşuruz.

Tammy, liga-me ao Stan, em Jacksonville.

2002 yılında Jacksonville'de Smith'le birlikte çalışmışlar. - Kirby 2003'te terhis olmuş. - Şerefiyle.

Ele e Smith tiveram excursões coincidentes em Jacksonville em 2002, o Kirby foi dispensado em 2003.

Jacksonville mi?

Jacksonville?

Jacksonville. Boston.

- Jacksonville!

Yerini değiştirip Jacksonville'e almak bir yana Dorian-Cox Kliniği'ni tartışmak için bile uygun bir zaman değil.

Agora não é a altura de discutir a Clínica Dorian-Cox, e muito menos a mudança para Jacksonville.

Evet, Jacksonville'de kardeşime gidiyorum, her ne kadar o, kasırganın oraya da gideceğini düşünse de.

- Sim, vou para a casa da minha irmã em Jacksonville, mesmo sabendo que o furacão também vá passar por lá.

- 20 yaşında Florida Jacksonville Üniversitesi'nde 2. sınıf öğrencisi.

Tem 20 anos, é caloira na Universidade de Jacksonville.

Jacksonville polisi, işleri karmaşıklaştırmak yerine, belki daha fazla... -... ipucu elde edeceğini sanmış.

A polícia de Jacksonville achou que conseguia descobrir... pistas neste DVD.

Jacksonville polisi yıllardır bu katili arıyor.

A polícia de Jacksonville procura este assassino há anos.

Jacksonville yerel polisi Laura Clemensen'in cesedinin yerini tespit etti.

A polícia de Jacksonville encontrou o corpo de Laura Clemensen.