Japon tradutor Português
3,208 parallel translation
Ben Japon'um. O Koreli.
Eu sou Japonês, ela Coreana.
- Japon ve Koreli... çok yakışmak.
Japonês e Coreana... bom partido.
Rus Japon savaşı hangi yıl patlak vermiştir?
Em que ano acabou a guerra Russo-Japonesa?
Tamamen yabancı bir şekilde sonsuza kadar o Japon çiftin düğün fotoğrafında yer alacağım.
Eu, uma perfeita estranha, estou na foto do casamento daquele casal Japonês para todo o sempre.
Japon malı tapon malınızı istemiyoruz.
E não queremos nada da vossa porcaria japonesa.
Japon yapıştırıcısını çözmek için en iyi yol bu Henry.
É a melhor maneira de dissolver cianoacrilato, Henry.
Hayır, ben Koreli değilim, Japon'um.
Não, não sou coreana. Sou japonesa.
Ben bir Japon vatandaşıyım!
Sou uma cidadã japonesa!
Bu, Japon malı elektronik tuvaletlerden mi?
É uma daquelas sanitas electrónicas Japonesas?
Çünkü normal bir soğuk algınlığı, Dang Humması ve Japon Beyin İltihabı hastalıklarının bir karışımını yaşıyorsun.
Porque sofre de uma combinação de uma constipação comum, febre dengue e um caso muito feio de encefalite japonesa.
Bir çikolatadan uyarlanmış bir antik dinden uyarlanmış bir çizgi filmden uyarlanmış bir Japon kart oyunu!
É um jogo de cartas Japonês baseado num desenho-animado com base numa antiga religião baseada numa barra de chocolate.
Ayrıca Lily Japon değil, Vietnamlı. Arada çok fark var.
Além disso, a lily é vietnamita, não é japonesa.
Şeker mi kapmaya çalışacaksın Japon iş adamlarını mı?
Queres doces ou um executivo japonês?
Aslında, hasta ve gayet belirgin bir fetişe sahip, sapık bir Japon işadamının fantezisi gibi giyinmişsin ama bu tarzını çok beğendim.
Normalmente, vestes-te como a fantasia de um executivo japonês pervertido com um fetiche específico e sombrio, mas eu gosto deste visual.
Kocaman şişko Japon heriflerle dolu bir odada Martha Stewart'ın çıplak kaldığını hiç sanmıyorum.
Tenho a certeza de que a Martha Stewart nunca ficou nua num quarto cheio de japoneses gordos.
Elveda aşırı karmaşık Japon tuvaleti.
Adeusinho, sanita japonesa demasiado complicada.
Japon baskıları, kesinlikle boyanın ana etkisini anlamak için en pratik yoldur.
Gravuras japonesas são um modo prático de entender a direção que a pintura ali havia tomado.
Ve bu, Japon baskılar, Pere Tanguy dahil olmak üzere otoportlerde arkaplanda yer almaya başladı.
E as estampas japonesas começaram a aparecer como fundo em vários dos seus retratos, incluindo este de Père Tanguy.
Burada Japon baskılarına bile gerek yok. Çünkü her zaman dediğim gibi, bizzat Japonya'dayım.
Eu não preciso de gravuras japonesas aqui, porque eu estou sempre dizendo a mim mesmo que estou no Japão.
Japon tarzında resimler yapmak istiyorum.
Eu gosto de fazer desenhos no estilo japonês.
1500 seçilmiş asker, Avusturalya'nın, Japon işgaline karşı koyabileceğini göstermek ve insanların bu konudaki kaygılarını yok etmek için harekete geçti.
1500 afortunados soldados estão prontos para mostrar que os australianos estão em ação, e dissipar os receios de uma invasão japonesa.
İki Japon askeri dün gece şişeyi buldu.
Dois soldados japoneses encontraram a garrafa, ontem.
Belki fark etmemişsindir diye söylüyorum, o bir Japon.
Caso não tenha reparado, ele é japonês.
Tam da ihtiyacımız olan şey. Daha fazla Japon.
Era mesmo isso que precisávamos, mais japoneses.
Japon üssünü yok etmek için cennetimizin yarısını katlettiler.
Para destruir uma base japonesa, eles matavam meio céu.
Japon askerleri Avustralyalıları öldürecek.
As tropas japonesas têm andado a matar australianos.
Japon hemşireleri olmalı.
Devem ser enfermeiras japonesas.
"Üzülerek bildiriyorum ki ; bir Japon gemisi dün gece bir Amerikan denizaltısı tarafından torpido ile vuruldu."
Lamento informar que, um barco japonês, foi ontem à noite atacado com um torpedo, por um submarino americano.
Japon filosunun yarısı katledilmiş. Çünkü, Amerikalılar geldiklerini biliyorlarmış.
Metade da frota japonesa foi dizimada porque os americanos sabiam da vinda deles.
Yaralı Japon askerleri gelmeye devam ediyor.
Continuam a chegar soldados japoneses feridos.
Daha sonra Japon doktorları geldi ve hepsini birer mermi ile tedavi etti.
Depois, os médicos japoneses foram por detrás, e medicaram-nos com uma bala.
İngiltere baskısı altındaki geçici hükümet, 831 Japon esiri, 151 esir ile değiş tokuş etti.
Sob a pressão britânica, o governo de Curtin libertou 831 japoneses detidos em troca de 151,
Japon geleneklerine özgü. Çok seveceksin burayı.
Vais adorar.
Michael? Japon restoranı!
- O restaurante japonês.
Eğer Japon Tanto bıçağı kullanıyorsa sizi dilimlemek değil, şişlemek istiyordur. Bunu da lehinize çevirebilirsiniz.
Se usam uma faca japonesa, preferem apunhalar a fatiar, e podes usar isso em teu favor.
How dare a low-ranking customs officer Japon için gösterilecek kamu hor iş bürosu
Como ousa um funcionário de baixo nivel... mostrar desprezo público para o departamento comercial japonês?
How dare a low-ranking customs officer like you Japon için gösterilecek kamu hor iş bürosu
Como ousa um funcionário de baixo escalão, mostrar desprezo público ao depto comercial japonês,
Ama Japon dan eğer, ben kesinlikle düşüş
Mas se são japoneses, eu definitivamente recuso.
Japonya'nın kötü niyeti belli oldu Rus-Japon Savaşı sonrası, onlar ekli bizim bölge... ve Mançurya Demiryolu inşa ekonomik işgal amaçlayan bunlar Kuzey-Doğu yazdıklarına bak, onların emellerine ortada
As más intenções do Japão tornou-se aparente, após a Guerra Russa-Japonesa, na fronteira de nosso território... construindo a estrada de ferro da Manchúria, a visar a invasão económica.
Fakat şey, Japon Odası biridir Ticaret Foshan Kuzey - Doğu olayı katılmadı
Mas a coisa é a Câmara de Comércio japonês em Foshan... não participar no caso do nordeste.
Ben Japon inanmıyorum olmadan bağış yapacak kişisel gündem
Eu não acredito que os japoneses, fariam uma doação, sem algum interesse.
Japon Judo gibi farklı bir yaklaşım,'s gerek yok rakibin dayanmaya's
É uma abordagem diferente como o Judo japonês, - não precisa segurar o adversário.
Japon rakiplerini kurtulmak istiyorum Size bakan biri olmalı onları
Os japoneses querem se livrar de seus oponentes e você deve ter ajudado.
Söyle bana, neden Japon hediye göndermek mi senin düğün?
Diga-me, por que eles enviaram presentes paro seu casamento?
Bu nedenledir ki Japon göndermek beni cekti sunar
Não é nenhuma surpresa que eles mandaram presentes.
Eğer Japon için mi çalışıyorsunuz?
Você trabalha para os japoneses?
Bir Japon çavuş, Tanaka Eiketsu kulüpler
Eu sou um sargento japonês Tanaka Eiketsu.
kritik anda, elinde uzun bir çubuk ile acelesi geldi dışarı Japon ile cehennem dayak otantik Wing Chun'buçuk altı'çubuk stili
No momento de perigo, ele chegou a corre com um longo bastão na mão, batendo sem parar nos japoneses... no autêntico estilo'meia-haste'Wing Chun.
Amcan Tin Chi'nin Japon kılıç tarafından
Pela espada japonesa do seu tio Tin Chi.
Nasıl Amca Tin Chi kaldırdı anlayamıyorum Japon Kung Fu
Eu não entendo como o tio Tin Chi pegou Kung Fu japonês.
Onlar Japon değil.
Não são japoneses.