English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ J ] / Jeez

Jeez tradutor Português

141 parallel translation
Jeez, dostlar, bilmiyordum!
Raios, rapazes, eu não sabia!
- Jeez, bütün gece oradayd.
- Credo, ele passou lá a noite.
Yüce isa, bu takımın parası baya çok.
Jeez, estas armaduras foram caras.
Hey, şuraya bakın.
Ei, ei. Veja isso, Jeez.
- Jeez, onun Haddonfield da ne yaptığını görmüyor musun?
- Jeez, estás a ver? O que ele está a fazer aqui, em Haddonfield?
Jeez.
Livra!
Jeez, kaç kez...
Jeez, quantas vezes...
Jeez! Bu kadar parayı hayatım boyunca görmedim.
Nunca tinha visto tanto dinheiro na vida.
Hadi ama, kafanı bir yere vurmadığına emin misin Jeez?
Vá lá, aquilo que eu tenho que fazer, checar a cabeça ferida? Puxa!
Jeez, burada, Bir sürü çatlakla uğraşıyorsun
Andam por aqui muitos malucos.
- Oh, jeez.
Deus!
Yüce İsa, içerisi baya soğuk.
Jeez, está realmente gelado aqui dentro.
Yüce İsa.
Jeez.
Jeez!
Bolas!
Jeez!
Caramba...!
Jeez, you'll be asking me for brandy next.
Na próxima, vai estar a pedir-me conhaque.
Jeez!
Caraças!
Jeez.
Caramba.
Jeez, bilemiyorum.
Olha que não sei!
Jeez, sen birisine duygusal olmaya çalışıyorsun.
Tentamos ser sensíveis para com alguém e...
Bu harika Red.
Jeez, Red, isso é optimo.
Oh, jeez!
Oh, credo!
Jeez.
NÃO PENETRAR
Jeez, ara sıra istediğini elde etmek için direnmelisin.
Tens de te impor de vez em quando.
Jeez, iyi misin? İyi misin?
Estás bem?
Tanrım, Kate, ne yapmalıyım?
Oh, jeez. Kate, o que é que eu devo fazer?
Nolmuş, umarım önce sizi öpmüşlerdir.
Jeez, Eu espero que eles o tenham beijado primeiro.
Tanrım, Cleveland, aldığın şey bu demek.
Jeez, Cleveland, isso deve ter-te custado uma fortuna.
Tanrım, hayat öncekinden daha zordu.
Jeez, a vida era muito mais dura naquela altura.
Tanrım, "Mrs Dash" derse kendimden geçeceğim.
Oh, jeez, se ela diz "Mrs Dash", vou ficar maluco.
Ama birbirlerine bağlanmış gibi göründüler.
Jeez, os gajos tavam a fazer um show.
Aw, tanrım.
Aw, jeez.
Bu senin suçun değis, Lois'le ilgili.
Aw, jeez. Não és tu, é a Lois.
Haydi millet.
Jeez, vamos lá, gente.
Ah Tanrım.
Ah, jeez.
Tanrım, Lois.
Jeez, Lois.
Tanrım, bu yastıkla yatmak gibi birşey.
Jeez, é como se o tivesse a fazer com uma almofada.
Oh, Tanrım, bu eski şey beni öldürecek.
Oh, jeez, esta ressaca está a matar-me.
Tanrım Louise.
Jeez Louise.
Aman ne berbat.
Jeez que desgraça.
- Hadi! - Sakin ol!
Jeez!
Yapma allahaşkına!
Por amor de Deus! Jeez!
Ya Rabbim!
Jeez!
Tanrım.
Jeez.
Her yerde seni arıyordum.
Jeez, Eu estive à tua procura por toda a parte.
Uhhh... jeez, bize dosyaları sen verdin. Bilmiyor musun?
Uhhh..., deu-nos os dados, não sabe?
Jeez.
Bem!
Diğer ailemle yaşadığımdan beri Kaliforniya'ya gitmedim vallahi.
Jeez, Não vou à Califórnia desde que deixei de viver com a minha outra família.
Oz...
Jeez Oz...
Jeez, mikrodalga.
O microondas.
fakat, jeez, tanrım... bu.. bu kişisel değil, değil mi?
Eu sabia. Mas, meu Deus!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]