English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ J ] / Jess

Jess tradutor Português

4,494 parallel translation
Sadece Winston'a odaklan diyorsun. Böylece Jess'i düşünmeye fırsatım olmayacak.
Está a dizer que me devo focar no Winston e assim não terei tempo para pensar na Jess.
Jess, hamile misin?
Estás grávida, Jess?
Oraya girerken duygusal bir konumda olduğunu fark etmiştim Jess ve hamilelik konusunu açarak daha fazla duygulandırmak istememiştim.
Vi que estavas sensível, Jess, e não quero que fiques mais, falando em gravidez.
- Jess'ten ayrıldım.
- Acabei com a Jess.
Nick ile Jess ayrılmış.
- O Nick e a Jess acabaram.
Nick ile Jess ayrılıyor, siz de hava durumu anlatır gibi bana mı anlatıyorsunuz?
O Nick e a Jess acabaram e dizem-me isto assim como se fosse o boletim meteorológico?
Jess, çok zor bir şey bu.
Isto é muito difícil, Jess.
Gelen çağrı Jess Felton, Mitch Rouss...
Chamada recebida Jess Felton, Mitch Rouss...
Anladın beni Jess.
Tu entendes-me, Jess.
Jess.
Jess.
Jess Felton bir fotoğrafınızı ekledi.
A Jess Felton adicionou uma foto tua.
- Jess'e izin vermiş miydin?
- Autorizaste a Jess? - Jess!
- Jess! Ne oluyor?
Mas que merda?
- Jess!
- Jess!
- Jess, kaldır bunları.
- Jess, retira-as.
Sil onları Jess.
Apaga-as, Jess.
- Evet Jess.
- Sim, Jess.
- Sağ ol Jess.
- Obrigada, Jess.
Hala buradalar Jess.
Elas ainda estão aqui, Jess.
Jess Felton bunu hak ediyorsun kaltak
Jess Felton tu mereces, cabra
- Ben mi kaltağım Jess?
- Sou uma cabra, Jess?
Val Rommel bütün futbol takımıyla yattın jess
Val Rommel fodeste toda equipa de futebol, Jess
Blaire Lily jess'le birlikteyim
Blaire Lily concordo com a Jess
Jess'in tarafını tut.
Apoia-a.
Blaire, Jess'ten yana mısın?
Blaire, vais apenas apoiá-la?
- Jess'ten yana değilim.
- Não, eu não a apoio.
- Neden öyle bir şey yapsın Jess?
- Porque faria ele isso, Jess?
- Sen değilsin ya Jess?
- Isto não foste tu, Jess?
- Jess, sen değil misin?
- Jess, não foste tu?
Dur Jess...
Espera, Jess...
- Jess, bir oyun oynayacağız.
- Jess, vamos jogar um jogo.
Jess, oyun oynamak istiyorsun.
Jess, tu queres jogar o jogo.
- Tamam mı Jess?
- Está bem, Jess?
- Sus Jess!
- Cala-te, Jess!
Millet... Jess, nasıl...
Jess, como se...
Jess, şimdi ölmeyi mi tercih edersin?
Jess, preferes morrer agora?
Jess - parmak aşağıya
Jess - baixa um dedo
Jess, ne yapıyorsun?
Jess, o que estás a fazer?
Ben asla JESS'İN ANNESİNİN ARABASINI ÇARPMADIM
eu nunca jamais BATI CONTRA O CARRO DA MÃE DA JESS
- Sizlerden biri miydi?
- Foi um de vocês? - Jess, para!
- Jess, kes şunu! Şimdi kimseye saldırma.
Não ataques gente agora.
- Özür dilerim Jess.
- Desculpa, Jess.
Hayır, lütfen yalan söyledi deyin. Jess, seni kaltak!
Não, por favor, diz-me que ele mente, Jess, sua maldita cabra!
ben asla KENDİ HAYATIMA KARŞILIK JESS'İNKİNİ TEKLİF ETMEDİM
eu nunca jamais PROPUS TROCAR A VIDA DA JESS PELA MINHA
Hey Jess, sadece bir tane indireceksin, 50 değil.
Jess, só tens de baixar um e não 50.
Sana bir sorum var
Tenho uma pergunta para ti - JESS
- JESS - Ben bir şey yapmadım.
- Eu não fiz nada.
- Jess'ten ayrıldın mı?
- Acabaste com a Jess?
- Jess'ten ayrıldım.
- Acabei.
- Jess, lütfen yapma.
- Não, Jess.
Kapa çeneni Jess!
Cala-te, Jess!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]