English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ J ] / Johan

Johan tradutor Português

342 parallel translation
Ivan'ın taç giymesi onların Moskova tacına giden yollarını kesiyor.
A coroação de Johan dificulta-lhes o caminho ao trono de Moscovo.
Ivan'a bunca ayrıcalık neden?
Porque é que Johan goza de tal privilégio?
Neden prens Kurbsky ona tabi?
Porque é que o príncipe Kurbski é vassalo de Johan?
Neden Moskovalı Ivan Rusya'nın egemeni? Ve neden Yaroslavlı prens Andrei Kurbsky değil?
Porque é que o monarca da Rússia é Johan em Moscovo, e não o é Andrei Kurbski em Yaroslavl?
Onu hizaya sokmalısın, Johan. Burası tatil köyü değil.
O pressione mais, nós não estamos de férias.
Johan, ihtiyar gelmek üzere.
Johan, o velho já vem.
Johan, bunları götürmem lazım... - Gidiyorum ben. - Tamam.
Johan, eu tenho alguns... agora eu vou.
- Johan, gel ve sırtımı kesele.
- Johan, vem lavar-me as costas. - Já vou!
Oh, Johan, sessiz ol!
Oh, Johan, cala-te!
Benim için mi yoksa Johan için mi?
É por mim? Pelo Johan?
Johan ve ben caddenin karşısında birşeyler yemeye gidiyoruz.
O Johan e eu vamos à rua comer qualquer coisa.
JOHAN'a
PARA JOHAN
Acele et, Johan, duyuyor musun?
Depressa, Johan, estás a ouvir?
"Johan'a, yabancı dilde kelimeler."
"Para Johan, palavras estrangeiras."
Unutma ki adı Johan Ahrend Happolati isminin baş harflerinin açılımı bu.
Só sei que se chamava Johan Ahrend Happolati a julgar por suas iniciais.
Johan çiftliği bizden devralabilir, - - Ya diğerleri?
E os meninos, o que será deles?
Yanaşmalar, ırgatlar...
Johan pode ocupar-se da granja mas e os outros?
Johan'la evliyim. İki kızım var...
Sou casada com o Johan e tenho duas filhas...
- Johan'ı çok hoş buluyorum.
- Acho o Johan muito querido..
Ben kendi niteliklerimi Johan kadar doğal değerlendirebileceğimden emin değilim. Doğrusunu isterseniz sürdürebildiğim yaşam tarzı beni mutlu ediyor.
Ao contrário do Johan, não sei elogiar as minhas qualidades, mas honestamente, estou contente com a minha vida.
- Johan'ın babası doktor.
- O pai do Johan é médico.
- Johan anlatsın.
- Deixo isso para o Johan.
Johan bir pop şarkıcısıyla epeyce tartışılan bir ilişki yaşıyordu..... ve bu ilişki ona belirli bir imaj vermiş ve onu katlanılmaz kılmıştı.
O Johan teve um muito publicitado caso com uma cantora pop... que lhe deu uma certa imagem e tornou-o intolerável.
Johan ise pop şarkıcısı tarafından terk edilmişti ve burnu biraz sürtülmüştü.
E a cantora do Johan também lhe deu os papéis do divórcio.
İkimiz de kendimizi yalnız ve bozguna uğramış hissediyorduk. Ben Johan'a bir deneme yapmamızı önerdim.
Estávamos ambos magoados e sozinhos, então sugeri experimentarmos.
Ansızın Johan ve Marianne olarak kabul edilmiştik.
Tornámo-nos Johan e Marianne.
Johan çok geç öfkelenir. Bu beni de sakinleştiriyor.
O Johan tem muita calma e por isso eu facilmente desisto de discutir.
- Ben Johan'a katılmıyorum.
- Não concordo com o Johan.
Ona hem işin hem evin üstesinden nasıl geldiğini sorduğumda..... içini gözlemleyen hafif bir gözlemlemeyle..... bunu başardığını çünkü Johan'la birbirlerine yardım ettiklerini söyler.
"Quando questionada como lida com uma profissão e gere um lar, " timidamente sorri, "e responde que ela e Johan ajudam-se mutuamente." O que é verdade!
Johan'ın içeri girip onun yanına, babadan kalma şık kanepeye yerleşmesiyle yüzü aydınlanır ve ansızın "Bu karşılıklı anlayış sorunu" der.
"Compreendemo-nos um ao outro, diz ela, " animando-se quando Johan se senta ao lado dela no seu sofá antigo.
Johan koruyucu bir tavırla kolunu onun omzuna dolar ve Marianne gülümseyerek ona sokulur.
"Ele coloca um braço protetor sobre ela, e ela aconchega-se."
- Johan, birlikte kaçalım mı?
- Johan, foges comigo?
- Johan'a bir değişiklik iyi gelir.
- Só lhe fazia bem uma aventura.
Johan'ın söylediği her şeye inanmaya karar verdim.
Eu acredito em tudo o que o Johan diz.
- Johan senden çok daha iyi yalan söylüyor.
- O Johan mente melhor do que tu.
Şerefe... Johan ve Marianne'le birlikteyken bunu söylememde bir sakınca yok değil mi?
Saúde... incomoda-te que fale assim com o Johan e a Marianne?
Johan, ne yapayım?
Bem, Johan, o que devo fazer?
Johan ve Marianne...
Johan e Marianne... Marianne e Johan.
- Johan ve ben her şeyi düzenli tutmayı severiz.
- Mas o Johan e eu resolvemos tudo.
Bu sahneye tanıklık etmek Marianne ve Johan için pek hoş olmayacak...
Isto não pode ser agradável para o Johan e a Marianne...
Hayır... Johan ve Marianne?
O Johan e a Marianne?
Sadece bütün bir Pazar Johan'la ve çocuklarla yalnız kalmak istiyorum.
Simplesmente quero passar o domingo com o Johan e as meninas.
Johan sevgilerini gönderiyor.
Estamos ansiosos por isso.
Sevgili Johan...
Meu querido Johan...
Johan, bütün bunlara inanmak öyle güç ki..
Johan, é tudo tão irreal.
Johan, başka bir kadına aşık olmuş.
O Johan apaixonou-se por outra mulher.
- Bunun dışında her şey nasıl, Johan?
- Como estão as coisas, Johan?
Hayır, Johan...
Não, Johan...
Ben gider gitmez Johan'ın sizi arayacağını biliyorum.
" Eu sei que o Johan te vai procurar assim que eu partir.
İyi günler Efendim. Adım Johan Spegel.
Chamo-me Johan Spegel.
- Merhaba Johan.
Olá, Johan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]