John lennon tradutor Português
164 parallel translation
Sana söyleyecek tek bir lafım var John Lennon. - Nedir?
Só tenho uma coisa a dizer-te, John Lennon.
Bunu John Lennon öldüğünde, bir dergide okudum.
Li numa revista quando o John Lennon morreu...
Çocukken John Lennon olmak istiyordum.
Quando era miúdo, queria ser o John Lennon.
Şu, John Lennon'ı vuran sersem Chapman dünyanın dikkatini Catcher in the Rye'a çekmek için yaptığını söylemiş. Ve savunması da, bu kitabı okuyor olmasıydı.
O imbecil do Chapman, que matou o John Lennon, disse que o fez para atrair a atenção do mundo para Agulha em Palheiro, e ler este livro seria a defesa dele.
- Forrest Gump, John Lennon.
- Forrest Gump, John Lennon.
Babamla aynı sene ölen John Lennon'ın söylediği gibi,...
E como disse o John Lennon, que morreu no mesmo ano que o meu pai,
John Lennon öldü.
John Lennon morreu hoje.
Beatles'ın yönlendirici ruhu, 40 yaşında öldü.
John Lennon morreu hoje aos 40 anos.
Ortam sessiz ve saygı doluydu. Ama kalabalık Beatles şarkılarını, John Lennon'ın şarkılarını söylemeye başladığında mutluluk yükseldi.
Fez-se silêncio e homenagem às 11 : 00... mas enquanto a multidão cantava canções de John Lennon... ia ficando mais feliz, e mais empolgada.
- John Lennon'ı tanıyorum
- Sei quem é Lennon. - Eu não disse que ele...
Bu gece son parça olarak, John Lennon'dan bir şarkı çalacağız.
O nosso último número será uma canção de John Lennon.
John Lennon'ın canını alıyor.
Ele pode levar o John Lennon...
Chapman Lennon'u vurduğunda kitap üzerindeydi.
Sabe que esse é o livro que Chapman tinha quando assassinou o John Lennon.
Bugün öğleden sonra yüzlerce insan eski bir Beatle üyesi olan ve 2 yıl önce bugün öldürülen John Lennon'ı anmak için Central Park'ta toplandı.
Centenas de pessoas reuniram-se esta tarde no Central Park para lembrar o antigo Beatle, John Lennon, que foi morto neste dia há dois anos.
John Lennon ve Paul McCartney sayesinde ünlü olan bir uyuşturucudur.
É uma droga tornada famosa pelo John Lennon e pelo Paul McCartney.
Bu yüzden John Lennon'u tıkmalılar, öyle mi?
Então, eles deviam internar o John Lennon, é?
Ben John Lennon değilim.
Não sou o John Lennon.
- John Lennon oraya gitmiş.
O John Lennon esteve lá.
Mark David Chapman'ın, John Lennon'la ilişkisi olduğunu sanması gibi.
Como o Mark David Chapman fantasiou a relação com John Lennon.
John Lennon ve Yoko Ono resmi gibi.
Como aquela foto do John Lennon com a Yoko 0no.
John Lennon da çok küçükken annesini kaybetmiş.
e o John Lennon perdeu a mãe quando ele era pequeno.
Ve sonraki kısmı yazması için John Lennon'a verdi. Oda "Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum" olan kısmı yazdı.
E depois ele deu essa parte ao John Lennon... e ele escreveu a parte que dizia...
9 numara tıpkı John Lennon ve oğlunun doğum tarihleri gibi. 9 Ekim.
E o número 9 é como o 9 de Outubro... quando o John Lennon nasceu... e o seu filho também nasceu a 9 de Outubro.
İtiraf et yoksa sana da John Lennon'a yaptığım şeyi yaparım!
Confessa ou faço-te o mesmo que fiz ao John Lennon.
- Yoko ve John Lennon değişmişti.
- A Yoko e o John Lennon puderam.
Sanırım John Lennon söylemişti... "Hayat, siz başka planlar yaparken başınıza gelendir." İşte ben de böyle hissediyorum.
Acho que foi o John Lennon que disse que a vida é o que nos acontece quando fazemos outros planos.
John Lennon'la tanışmamız için bizi geçmişe götürür müsün?
Pode levar-nos a conhecer o John Lennon?
- Hiç John Lennon'la tanıştın mı?
- Alguma vez viu o John Lennon? Por acaso, vi. Uma vez.
John Lennon'un dediği gibi, "Gece sana ne getirirse."
Tal como o John Lennon disse : "O que quer que te ajude a passar a noite."
"John Lennon ve Plastic Ono Grubu."
Com o John Lennon? E a Plastic Ono Band?
John Lennon ve Plastic Ono Grubu konserine bilet.
São só bilhetes para o John Lennon e a Plastic Ono Band.
John Lennon : "Ben bir morsum!"
O John Cabrão-Da-Morsa Lennon!
John Lennon'nın hayatına silahlı bir manyak son verdi.
O John Lennon foi morto por um tarado com uma arma.
John Lennon demiş ki, "Sen başka planlar yapmakla meşgulken hayat devam eder."
John Lennon disse que a vida acontece enquanto tu estás ocupada a fazer planos.
Aslında John Lennon'ın arkadaşlarıyla çaldığı Liverpool'daki yetimhanenin adı.
Na verdade, é o nome do orfanato em Liverpool onde John Lennon costumava brincar com os amigos.
John Lennon'a ironik olmayı öğretti.
Ele ensinou o John Lennon a ser irónico.
John Lennon.
- John Lennon.
John Lennon ve Beach Boys gibi zombilerin gösterileri sahnelerimizi yıktı.
As actuações passadas de zombis como John Lennon... e os Beach Boys fizeram-nos famosos.
John Lennon'ı bilir misin?
Conheces o John Lennon? Claro.
John Lennon'la varmak istediğim nokta şuydu :
Onde eu queria chegar com o John Lennon é...
- John Lennon?
- John Lennon?
Yani, John Lennon mı?
Então, John Lennon?
Mark David Chapman ( * ) John Lennon'ı ( * ) öldürdükten sonra bu kitaptan alıntılar yaptı. Dengesiz zihinler kendilerini Holden'ın yabancılaşmış ve kopuk haliyle özdeşleştirir.
Mentes desarranjadas identificam-se com o desapego e a alienação do Holden.
Beatles'ın en iyisi John Lennon'dı. Ama Yoko Ono'yla tanışana kadar anlayamamıştı.
O John Lennon era o melhor dos Beatles, mas só soube depois de conhecer a Yoko Ono.
John Lennon'un bir sözü :
Citando o John Lennon :
John Lennon'ın müziğinin ve yaşamının amacıydı buydu.
E era essa a proposta das músicas de Lennon.
John Lennon.
John Lennon.
Şey, John Lennon vuruldu.
O John Lennon foi morto.
İyi ki John Lennon'ın annesi değilsin.
É uma coisa boa você não era a mãe de John Lennon.
Olsaydım John Lennon yaşıyor olurdu.
Se eu tivesse sido a mãe de John Lennon, ele / isto sempre estaria em vida.
Çoğunlukla sosyopatların en sevdiği kitap olarak kabul edilir.
Mark David Chapman mencionou-o depois de matar John Lennon.
john wayne 49
john smith 17
john f 20
john henry 29
john carter 19
john amca 17
john norman 16
john nerede 27
john smith 17
john f 20
john henry 29
john carter 19
john amca 17
john norman 16
john nerede 27