Joint tradutor Português
63 parallel translation
Kullanıcıları arasında esrarlı sigaraya cigara, sopa, izmarit ve joint denir.
Entre os utilizadores da droga, um cigarro de marijuana é conhecido como torra, charro, broca, ganza.
Bu ülkelerimiz arasındaki ilk ortak girişim olduğuna göre, bunu White House'a ve Buckingham Sarayına iletiyorum.
Dado ser a primeira joint venture entre os nossos dois países, Estou a comunicá-la à Casa Branca e ao Palácio de Buckingham.
CI NPAC, Joint Chiefs... Beyaz saraydaki çatlağa bile baktım.
CI NPAC, os chefes do estado maior, ate a Casa Branca.
Ot var mı?
- Tens um joint?
Bu bir ortak girişim.
É uma joint venture.
Şu anda Başkan'ın askeri danışmanlarını görüyoruz. Elbette, ön sırada... Başkan'ın kızı Theresa ve kocası bulunuyor.
Estamos agora a ver o Joint Chiefs de Staff... e, claro, na coluna da frente, está a filha do presidente, Teresa.
Bu gece ilk Çin-Amerikan uydu ortak macerasını kutluyoruz.
Hoje festejamos a primeira joint-venture Sino-Americana de TV.
Başlıca Çin programlamalarında HoffCo Telekomm'un Çin'le ortak macerasında. Teşekkür ederim.
Principal sócio de programas da joint-venture entre a HoffCo Telekomm e o governo chinês.
Joint tüttürür, şarap içer ; mutlu olmak için herşeyi yapardım.
Fumar uns baseados, beber vinho, seja lá o que for... ... para ficar excitado e ter um orgasmo.
Bayan Trevethyn'ın romanı "The Joint Venture" ( Ortak Teşebbüs )...
O romance de Mrs. Trevethan'" The Joint Venture'"
Sizce "The Joint Venture" kurgu mu gerçek mi?
Então acha que "The Joint Venture" é ficção ou realidade?
Bu gece bu değişebilir... Sizi canlı yayınla Grace Trevethyn'ın "The Joint Venture" kitabıyla aday olarak gösterildiği. ... New York Kitap Ödüllerine götürüyoruz.
Talvez o faça esta noite na entrega dos Prémios Literários de Nova Iorque, onde Grace Trevethan foi seleccionada por'" The Joint Venture'".
"The Joint Venture" ile Grace Trevethyn!
Grace Trevethan por'" The Joint Venture'".
Sandviççiyi arayıp acil mesajım var demedin mi?
Não telefonas-te para a Sandwich Joint com uma mensagem urgente?
17 numaralı model, "The Clip Joint" e.
Manequim número 17 : "Boutique da Tesourada".
17 numaralı model, ee, "The Clip Joint" e 29 numaralı model, "The Main Line" a Sağolun.
Manequim número 17... Ora, sente-se! E manequim número 29 vai para "ALinha Principal".
"Joint" lerin ucundaki şeyleri yapmak için...
Para fazer aquelas coisas que se põem no fim dos charros.
DÜŞMANIN MÜMKÜN OLANAKLARINI KISITLAMASI SEBEBİYLE
Eu apoio a 100 % os Joint Chiefs,
Döndüğümde, çekmecemde bir joint olsa iyi olur.
Quando voltar, é melhor que esteja uma ganza na minha gaveta.
-... ve joint alınabiliyor.
- uma mudança de canal e um charro.
Sana joint teklif ettiğimde hemen savunmaya geçtin.
Pareceste muito defensiva, quando te ofereci um charro.
Buna işbirliği denir.
A isso chama-se joint venture.
F35 taaruz uçaklarına katıldı, FH22 yırtıcı kuş.
O F-35 Joint Strike Fighter, o FA-22 Raptor e...
Birleşik saldırı kuvvetleri programının kazananının Lockhead Martin ekibinin olduğuna karar verdik.
Concluímos que a equipe da Lockheed Martin... é a vencedora do programa Joint Strike Fighter.
- Joint'im nerede?
- O meu charro?
Genelkurmay Başkanı, Lyman Lemnitzer, Savunma Bakanı Robert McNamara'ya "Northwoods Operasyonu" isimli bir plan sunar.
Lyman Lemnitzer, Presidente da Joint Chiefs of Staff, apresenta uma proposta ao Secretário de Defesa Robert McNamara, com o nome de "Operação Northwoods".
Plan McNamara tarafından reddedildi ve Başkan John F. Kennedy bizzat kendisi, Genelkurmay Başkanı Lemnitzer'i görevden aldı.
O plano foi rejeitado por McNamara. O Presidente John F. Kennedy demite pessoalmente Lemnitzer da presidência do Joint Chiefs of Staff.
American Dad 3x19 "Ortak ( / Esrarlı ) Vesayet"
American Dad - S03EP19 "Joint Custody"
Görünüşe göre, maymunlara günde 30 joint kadar esrar pompalanmış ve 90 gün sonra atrofi sonucu ölmüşlerdi.
Macacos com altas doses de maconha, com cerca de 30 baseados por dia, atrofiaram e morreram após 90 dias.
Bir yıl boyunca günde 30 joint vermek yerine, Dr. Heath kullandığı yöntemle 63 sert Kolombiya esrarını gaz maskesiyle üç ay boyunca 5 dakikada pompalamıştı.
Ao invés de administrar 30 baseados por dia durante um ano, o Dr. Heath usou o método de bombear 63 baseados com maconha colombiana por uma máscara de gás durante 5 minutos por 3 meses.
Duydum ki, 20 dakikada 15.000 joint falan içmelisiniz zehirleyici miktarda delta 9-tetrahydracannabinol alabilmeniz için.
Ouvi que tem de se fumar como 15.000 baseados em 20 minutos para obter uma quantidade tóxica de delta 9-tetraidrocanabinol.
Joint içince, bir paket cips istiyorum ve siktiğimin abur cuburunu.
Vou fumar um baseado, vou comer um saco de batatinhas e baganas.
Ted Turner ot içerken CNN News'u geliştirdi, hala her gün bir joint içiyor.
Ted Turner que fundou a CNN a fuma, ainda fuma um baseado todo dia.
Joint çekip bira içiyordum.
Estou a fumar uma ganza, a beber cerveja, sabes como é.
Her hafta sonu Gin Joint'e giderdik.
Saímos para às tabernas de gin todos os fins de semana.
Peki ya bizim birleşik girişimimiz...
- E sobre a nossa "joint venture"...
Gündüzleri bir restoranda çalışıyorum.
De dia trabalho no Oink Joint.
çeviri : arachnoid İyi Seyirler
Ghost Whisperer S04E12 "This Joint's Haunted"
Evet çok çekici görünüyor, Bay Joint.
Demasiado glamour, Sr. Braitwaite?
Bay Joint, Birazdan kostum ve makyaj için sizi alacağım. Tamam çocuklar, eğer bana ihtiyacınız olursa, özel odamda olucam.
Sr. Braitwaite vou levá-lo a maquilhagem,... bem rapazes, vejo-vos logo.
Sen Charlie Joint.
Tu és Charlie Braitwaite.
- Charlie Joint ile tanışmadınmı hala?
Conheces Charlie Braitwaite?
* Girdiğin anda içeri *
The minute you walked in the joint
Gerçekten pislik yuvası.
"Real dirtbag joint".
Bobby's Bagel Joint işçi alıyor.
O Bobby Bagel está a contratar.
Vayy. This joint does not do you or that dress any justice.
Este lugar não é para ti nem para esse vestido.
Ortak girişim.
Uma joint ( charro ) venture.
Et lokantasında.
Rib joint.
Bayım, arkadaşınıza söyler misiniz, o sigarayla bu joint i değişelim.
Desculpe, diga ao seu amigo que troco um charro por um cigarro.
♪ You're just a broad I own the joint ♪
♪ És apenas uma extensão, eu sou dono de tudo ♪
- Bu Gin Joint şehrin en hareketli parti mekanlarından biriydi.
- Este estabelecimento, era o local mais frequentado da cidade.