Jpeg tradutor Português

Görsel malzemeler, DNA dizileri. Her şeyimizi almışlar.

Os JPEG, as sequências de ADN.

Fotoğraflar içinse, onları JPEG formatında kaydetmiştim.

Isto é sobre as fotografias de vigilância, eu codifiquei-as em JPEGs.

Sammy'nin Salonu, 1 5 dakika sonra. Yoksa bu kaliteli anı resmeden yüksek çözünürlü JPEG dosyasını karına, çocuklarının okuluna ve bütün Reno polisine yollarım.

Sammy's Lounge, 15 minutos, ou envio uma imagem JPEG deste momento memorável à sua mulher, à escola dos seus filhos e à Polícia de Reno.

RAW dosyası desteği de çok kullanışlı. JPEG dosyalarındakinin aksine neredeyse hiç kalite kaybı olmadan resimlerin pozlamasıyla oynayabiliyorsun.

Ao fotografar em Raw, brinca-se com as fotos e a qualidade é semelhante a um ficheiro JPEG.

- GIF... - JPEG...

- GIF...

Evet, zaten indirilmiş "jpeg" ne demektir biliyorum.

Sim, eu sei o que significa "eu já fiz o download do JPEG".

İndirmek nedir? Neden elimde, altıma yaptığımı gösteren bir fotoğraf var?

O que é JPEG, o que é download e por que eu estou outra vez com uma foto minha a segurar as minhas calças?

- Morgan bana Tayvanlı ataşenin yatından bir resim gönderdi.

O Morgan enviou-me um JPEG, do iate do adido da Formosa.

Ayrıca JPEG olarak mı sıkıştırıldılar yoksa ilk hallerindeler mi?

E também se são ficheiros JPEG comprimidos ou se são descomprimidos?

Bu fotoğrafa mı tıklayacağım?

Atrevo-me a clicar neste JPEG? Não, não me atrevo.

JPEG dosyaları. Sanırım 30 civarındaydı.

Ficheiros JPEG, creio que cerca de 30 deles.

Bu sürücüde, dört JPEG dosyası var.

Há quatro ficheiros JPEG nesta drive.

Aradığımızı buldum.

Recebi o JPEG do jornal do Arcansas.

Sana JPEG leri mail atarım.

E depois envio-te as fotografias.

Fotoğraf verilerine göre dün öğleden sonra.

Pelos dados do JPEG, ontem à tarde.

JPEG, MPEG, MP3, zip dosyalarında falan, bunu herkes biliyor.

JPEGs, mpegs, MP3s, zipados, essas coisas.

- Son JPEG!

- É a última imagem. - Não lhes digas, Jesse.

- Onlara söyleme, Jesse. - Şifre, fotoğraflar klasöründeki son JPEG.

A chave é a última imagem na pasta de fotografias.

Bu "jpeg" değil.

Não é um JPEG.

Bize her fotodaki her piksele, her gigabyte'taki her jpeg'e ihtiyacımız var.

E precisamos de cada foto, cada pixel, cada jpeg...

JPEG.

JPEG...

Darnell, jpeg nedir?

Darnell!