English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ J ] / Jug

Jug tradutor Português

31 parallel translation
Sürahi.
Jug.
"Küçük Kahverengi Testi" ye ne dersiniz?
E se for'Little Brown Jug'?
"Jug Band Blues" gibi daha önceki şarkıları, biraz daha şairaneydi.
"Jugband Blues" é um pouco anterior e um pouco mais poético.
Hodgins'e göre, Kris Kringle büyük ihtimal... Çin mahallesindeki "Kum Jug Yuen" restoranına yakın bir yerde öldürülmüş.
O Hodgins diz que o Kringle foi morto num restaurante chamado Kum Jung Huen, em Chinatown, ou aí perto.
Jug müzik sever misin?
Gosta desta música de jarro?
Jug'a bayılırım.
Adoro o jarro.
Jug'ın bakımını yaparken ölebilirsin bile.
Podes morrer que o jarro nem se importa.
Ben Jug'ımı özledim.
Sinto a falta do meu jarro.
Onun karavan olayını hâlâ telafi edememiştim. Ama en azından çatısını tamir etmek ve ona bir Jug almak hiç yoktan iyidir.
Ainda não era o suficiente para compensar o incêndio da caravana, mas pelo menos, consertar o telhado e ter-lhe arranjado um jarro foi melhor que não ter feito nada.
- Peki anne. Jug, elbisemi beğendin mi?
Jug, gostas do meu vestido?
Sağ ol Jug.
Obrigada, Jug.
Merhaba Jug.
Olá, Jug.
Bunlar da Beth ve Jug Twitty, Natalee'nin anne ve babası.
É a Beth e o Jug Twitty, os pais da Natalee.
- Teşekkür mü istiyorsunuz? - Jug.
- Queres que te agradeçamos?
- Hiçbir faydanız dokunmadığı halde.
- Jug. - O facto de teres sido inútil?
O elektro çömleği olan adam falan vardı.
E um dos tipos tinha um jug elétrico e tudo...
Little Brown Jug'dan iki nota söyler misin bana?
Que tal soprar duas vezes aqui a "Two jars of little brown jug"?
Ben Jehangir Khan ama sen bana "Jug" diyebilirsin.
Então eu sou Jehangir Khan. Mas pode chamar-me Jug. Posso beber um copo de água?
Bir bardak su alabilir miyim şu jug sürehiden, Jug?
Daquela jarra, Jug?
Jug'ı görmeye mi gidiyorsun?
Vai ver Jug?
Jug! Tanrım!
Jug!
Jug, kahve içmek ister misin ya da başka bir şey?
Jug quer tomar um café?
Jug.
Jug.
Ama, Jug. Gazetede, ben ve Grundy hakkında, yazmayacak değil mi?
Ela não vai escrever acerca de mim e da Grundy no jornal, pois não?
Bu benim ve adamlarım için önemli bir anlaşma, Jug.
É um grande contrato para mim, Jug, e para os meus trabalhadores.
Jug, baban iş alanlarımızdan malzeme alıyordu.
Jug, o teu pai andava a roubar materiais de uma das nossas obras.
Jug.
- Jug.
Gruplar falan vardı.
JOHN DENSMORE baterista dos The Doors ROBBY KRIEGER guitarrista dos The Doors e bandas jug e coisas desse género.
Hoşça kal Jug.
Adeus Juq.
Jug.
Jug?
Hey, Jug.
Olá, Jug.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]