Juárez tradutor Português
369 parallel translation
Benito Juarez ordusunun bir askeri bayım.
Um soldado do exército de Benito Juárez, senhor.
Yaşasın Juarez!
Viva Juárez!
Maderista'lar, Juarez'leri yeniyordu.
Os Maderistas ocupavam Juárez.
Bazen daha büyük bir kasabaya giderler. Orada Benito Juárez'in askerleri onları korur.
Às vezes väo para uma cidade maior onde estejam sob a protecçäo dos soldados de Benito Juárez.
- Başkanımız Don Benito Juarez'dir.
O nosso Presidente é D. Benito Juárez.
- Sağlığa ve başarıya içmeyi önerebilir miyim? - Başkanımız Don Benito Juarez'e... - Devrime ve Meksika'nın geleceğine.
Proponho um brinde pela saúde e êxito... do Presidente, D.Benito Juárez... pela revolução e pelo futuro do México.
Bana bir şey vereceğin zaman ayın ilk pazartesi günü Juárez ve Peralta kavşağındaki direğin bir metre yukarısına bir çarpı işareti koy.
Quando tiver algo coisa para mim, faça um X no cruzamento da Juárez e Peralta.
- Juárez ve Marroquí.
- Juárez e Marroquí.
Juárez ve Peralta.
Juárez e Peralta.
Ben, sınırdaki Juarez köyündeyim.
Estou na aldeia de Juárez na fronteira.
Güneye doğru git,... Juarez'de buluşuruz.
Tu vais para sul. E encontramo-nos todos em Juárez.
General Salazar'ın ayrıca belirttigine göre otoriteler halen... geçen hafta estetik cerrahi ameliyatında öldügü söylenen Juarez Karteli lideri Porfirio Madrigal'ın ölümünü dogrulatmaya çalışıyorlar.
O General Salazar disse ainda que as autoridades estão a fazer horas extraordinárias... para confirmar que Porfírio Madrigal, cabecilha do rival cartel Juárez... morreu na semana passada devido a uma operação de cirurgia plástica. "
Bu şu anlama gelir : Salazar, Juarez için çalışıyor.
O Salazar está a trabalhar para o cartel de Juárez.
Jorge'nin Juarez'de kuzenleri var. Oraya gideceğiz.
Jorge tem uns primos em Juárez e já disse que podemos ir para lá.
Juarez otobüsü kaçta?
Para que horas comprou as passagens para Juárez?
Pazar saat 11.00'de Ciudad Juarez'e gidiyorum.
Este domingo às 11 h vou para Juárez.
Ama Juarez'de bu işlerle ilgilenen bir arkadaşım var.
Mas eu tenho um amigo desde o tempo da Juárez que sabe como congelar estas coisas.
Juarez'deki fabrikalardan birinin sahibi.
Ele é dono de uma das plantações em Juárez.
- Pita'nın ailesi iş için Juárez'deler.
- Os pais da Pita estão fora, em negócios.
Bak Pedro. Juárez'de nasıldır, bilmiyorum. Ama burada, İdaho'da, gurur denen küçük bir şey var.
Ouve, Pedro, não sei como fazem as coisas em Juárez, mas aqui, em Idaho, temos algo chamado orgulho.
- Belki Juarez'deydiniz.
Talvez fosse Juarez. Juarez?
- Juarez mi?
Não me parece.
Mersi, Juarez.
Obrigada, Juarez.
Bazen Juarez ısıracak diye çok korkuyorum.
Às vezes tenho medo que o Juarez me morda.
Benito Juarez'in söylediği şeydir.
Foi isso que Benito Juarez disse.
- Bir elimizde Maximilian var, diğerinde Juarez ikisinin arasında da haydutlar.
Temos Maximiliano de um lado... e Juarez do outro e os bandidos no meio.
Benito Juarez'in bu atlara ihtiyacı var.
Benito Juárez precisa deles.
Ya Juarez?
E Juarez?
Juarista çetelerinden birini bulacağım, onlarla güvende olurum.
Procurar um dos bandos do Juarez, com eles fico em segurança.
Ama Juarista'lar yoksuldur.
Os partidários de Juarez são pobres.
Toby Juarez'i tanıyor musun?
Conhecem Toby Juarez?
¤ Sevgili efendimin hayatını kurtarmalısınız. ¤ Maximilian, Başkan Juarez'in "çan" dediği..
... resgatar com vida o meu amado senhor.
bir dağda vuruldu.
Maximiliano já foi fuzilado em um monte chamado "Las Campanas", pelo Presidente Juárez.
A.B.D. ordu silahlarını Juarez'e satıyorsun.
A vender armamento americano ao Juarez.
Evet, Juarez'den arıyormuş. Meksika.
Agora é em Juarez, México.
Juarez'e gidiyoruz.
Vamos para Juarez naquela coisa além.
Ciudad Juarez'e gidebilirsiniz.
Pode ir para Ciudad Juarez.
- Lütfen oturun, Bay Juarez.
- Queira sentar-se, Sr. Juarez.
Bay Juarez!
Sr. Juarez?
Buyurun, Bay Juarez.
Entre, Sr. Juarez.
Juarez ve Obregon Kardeşler- - Bunlar mı önemli olanlar?
O de Juarez e o dos irmãos Obregón... São esses os dois mais importantes?
Bu kartellerden birini çökertmeliyiz - -Juarez ya da Tijuana- - yanlızca sembol oldukları için degil, ama- -
Temos de acabar com um destes carteis... Juarez ou Tijuana... não porque eles sejam um símbolo, mas...
Anlaşıldı ki Porfirio Madrigal için... ve Juarez Kartel'i için çalışıyormuş.
Afinal estava a trabalhar para Porfírio Madrigal... e o cartel de Juarez, todo este tempo.
Beni yakaladın çünkü bahşişini Juarez Kartel'i veriyor... şu Tijuana'ya girmeye çalışanlar.
Só me apanharam porque foram informados pelo cartel de Juarez... que está a tentar entrar em Tijuana.
Ta ki benim küçücük büyük büyük babam Juarez Griffin'den beri.
Os Griffin são vencedores desde o meu diminuto bisavô Juarez Griffin.
Emrim altındaki birçok kişiyle birlikte Juarez'den El Paso'ya... uyuşturucu kaçakçılığı işine bulaştım.
Envolvi-me numa operação de tráfico de droga de Juarez para El Paso, incluindo vários subordinados meus.
Benito Juarez'un dediği gibi rahiplerle mesafeni korumalısın.
Tens que manter distância dos padres, como disse Benito Juarez.
- Juarez yolunda olduğumuzdan emin misin?
- Tens certeza que vais na Juarez Road?
Daha önce hiç "Juarez Kartelini" duymuş muydun?
Já ouviste falar do cartel Juarez?
Alex'in Juarez Karteline borçlu olduğunu söylediğini biliyor muydun?
Por acaso sabes que o Alex diz que deve dinheiro ao cartel Juarez?
Juarez Karteli mi?
Ao cartel Juarez?