Kafam karışık tradutor Português
589 parallel translation
Kimseyle dertleşmediğim için kafam karışık olabilir.
Talvez seja por isso que esteja confusa, por nunca ter contado a ninguém.
Sarhoş oldum, çünkü kafam karışık.
Embebedei-me porque estou confuso.
Eğer bir gün olsun... kafam karışık olmasaydı... ve her şeyden utanmasaydım...
Se houvesse um dia... em que eu não estivesse confuso, e não tivesse de me sentir envergonhado de tudo.
Kafam karışık.
Confusa.
İspanyolca bilmem ve kafam karışık.
Não falo espanhol e estou confuso.
Bu kadar kafam karışık konuştuğum için bağışlayın ama bütün bunlar birden beni çarptı.
Me perdoe por falar de forma tão confusa... mas de repente isso tudo veio a tona.
- Ama kafam karışık.
- Mas estou confuso.
Kafam karışık. İnanın bana.
Estou confuso.
Sanırım o. Ama kafam karışık.
Penso que sim, mas é meio confuso.
Kafam karışık, Majeste.
A minha memória está confusa, Majestade!
Kafam karışık.
Estou confuso.
Pek çok konuda kafam karışık, sana olan hislerim hariç.
Estou confuso com muitas coisas, mas não tenho quaisquer dúvidas quanto aos meus sentimentos por ti.
- Biraz kafam karışık. - Kafan mı karışık?
Estou um pouco desorientado.
Kafam karışık.
Acho que são muitas coisas.
'Baba, kafam karışık.
É só dizer, " Pai, estou confuso.
Öyle kafam karışık ki, ne nerede yaşadığımı, ne de adımı hatırlıyorum.
Agora estou tão confuso que não sei onde vivo nem o meu nome.
Kafam biraz karışık.
Bem, estou um pouco confuso.
Babamın ve Dudley'nin ölümünden dolayı kafam çok karışık.
Estou só chocada com a morte do pai e do Dudley.
Özür dilerim, şu sıralar kafam oldukça karışık, fakat onu korursan, bundan sonra sadece iyi şeyler yapavağım.
Perdoa-me, eu estou tão confusa, mas se o protegeres eu farei tudo de bom.
Kafam hala çok karışık.
Eu estou ainda tão confusa.
Kafam çok karışık.
Estou completamente baralhado.
- Benim kafam karışık değil.
- Não estou confusa.
Bu gece biraz fazla hareketli oldu, kafam öyle karışık ki!
Foi tanta agitação, que estou meio descontrolada.
Kusura bakmayın, kafam çok karışık.
Desculpem, estou perturbada.
Kafam çok karışık.
- Estou tão confusa.
Çok korkuyorum ve kafam çok karışık.
Estou muito assustada e confusa.
Kıça batan! Kopya vermiyor efendim, kafamı karıştırmaya çalışıyor. - Yeter, tamam!
Ele não me está a ajudar, está a tentar enganar-me.
Bizden neden alınıyor, biliyor musun? Çünkü bizim kafamız karışık.
Perdemos por sermos equivocados.
Kafam çok karışık.
Estou tão confuso.
Hem de memnuniyetle, ama kafam biraz karışık, anlıyor musunuz?
Fi-lo com muito gosto, mas tenho a cabeça cheia de pensamentos, percebe?
Muzzy, kafam o kadar karışık ki.
Muzzy, estou tão confusa.
Kafam çok karışık sadece, o kadar.
Estou muito confundido com tudo isto.
Kafam çok karışık.
Confundem-me as sombras.
Kafam çok karışık.
Estou toda baralhada.
- Kafam hala karışık.
- Ainda estou baralhada.
Kafam hala biraz karışık.
Continuo um bocado confuso.
Kafam çok karışık.
Estou confuso.
Bilmiyorum, kafam çok karışık.
Estou tão confusa.
Kafam çok karışık!
Estou confusa!
Yani kafam çok karışık. Ve düşünmek için yalnız kalmalıyım.
Sinto-me confusa e preciso de coordenar as ideias.
Kafam çok karışık.
Não sei que pensar...
Kafam çok karışık.
Estou confusa.
- Andrew, kafam öyle karışık ki.
- Oh, Andrew. Estou tão confusa.
Biliyorsun, konu karşı cins olunca benim kafam her zaman birazcık karışır.
Fico sempre confusa quando se trata do sexo oposto.
Benim de kafam karışık.
Eu também estou bastante turvada.
Hayır, kafam çok karışık.
Estou confuso.
Çok afedersin. Kafam öyle karışık ki.
Desculpe, estou tão confusa.
Fakat kafam çok karışık.
Mas estou muito confusa.
Benim kafam hala çok karışık ve her şey anlamsız geliyor.
Enquanto que, para mim, tudo era ainda confuso e grotesco.
Kafam çok karışık.
Estou tão confusa.
Çavuş Callahan hakkında... kafam çok karışık.
Sabe, estou muito confuso... quanto à Sgt. Caliahan.