Kalabilirsin tradutor Português
1,977 parallel translation
-... birlikte kalabilirsin. - Hayır!
- com o teu velho tio Steve.
Güzellik uzmanlığıma hayran kalabilirsin.
Podes admirar a minha habilidade em beleza.
İstiyorsan burada kalabilirsin, ama tavsiye etmiyorum.
Se quiseres, podes ficar aí. Mas não aconselho.
Benim evimde iki hafta kalabilirsin.
Podes ficar em minha casa, duas semanas.
Pekala, kalabilirsin.
Está bem. Podes ficar.
Burada istediğin kadar kalabilirsin.
Podes ficar aqui o tempo que quiseres.
Böylece bir beş dakika daha kalabilirsin.
Já podes ficar mais cinco minutos.
Çünkü bunun bedelini ödemek zorunda kalabilirsin.
Porque és tu quem vai pagar.
İki gün evde yalnız kalabilirsin.
Tens a casa para ti durante dois dias.
Sen burada benimle kalabilirsin.
Você poderia ficar aqui comigo.
Madem bana göre değişiyor, öyleyse sonsuza dek kalabilirsin.
Se depender de mim, podes ficar para sempre.
Onu bulup karada bir yerlere gömdüğün takdirde 7 yıl boyunca karada kalabilirsin, sonra 7 kez göz yaşı dökersin.
E se o encontrares e enterrá-lo na terra, podes ficar por sete anos. E choras sete lágrimas.
İstersen burada kalabilirsin.
Podes ficar aqui se quiseres.
Öyleyse hamile kalabilirsin.
Então pode estar grávida.
Bunları buraya bırakacağım ve sen kalabilirsin...
Vou deixar isso ali. E vocês podem...
Yani istersen burada kalabilirsin.
Podes ficar aqui, se quiseres.
Yani orada kalabilirsin?
Então, pode acabar por ficar por lá?
Ama sadece 15'te kalabilirsin.
Mas não pode encalhar com 15.
İstediğin kadar kalabilirsin.
- Pode ficar o tempo que quiser.
İstersen burada kalabilirsin.
Você pode ficar aqui se quiser.
Aslında bir Amerikan vatandaşıyla evlenirsen kalabilirsin sanırım.
Sabes, acho que poderias ficar, se casasses com um cidadão americano.
Sen kalabilirsin, benim çocuklarla çıkmam lazım.
Podes, eu tenho que sair com os rapazes.
Justin, eğer burda kalmak istersen, istediğin kadar kalabilirsin.
Justin, se precisares de ficar aqui, podes ficar o tempo que quiseres.
- Biraz mucizeyle hayatta kalabilirsin.
- Graças a algum milagre, ainda está viva.
Bu oyun odasında kalabilirsin.
Podes ficar aqui, na sala de jogos.
Ne kadar kalabilirsin?
- Quanto tempo vais ficar?
Kampüse dönmek istemiyorsan bu gece evde kalabilirsin.
Podes ficar em casa hoje à noite... Se não quiseres conduzir até ao Campus.
Bir gün öldürmek zorunda kalabilirsin.
Talvez precise me matar um dia.
Eğer istersen benim evimde kalabilirsin.
Podes ficar em minha casa, se quiseres.
Hayır, kalabilirsin.
Não, podes ficar.
Kalabilirsin, ama şu andan itibaren, ederin kadar maaş alacaksın, ki bu da hiçbir şey.
Podes ficar, mas daqui em diante, terás o salário que mereces, ou seja, nada.
Biz diğer anlaşmaları yapmayı bitirene kadar orada kalabilirsin.
E podes lá ficar até tratarmos de outros assuntos.
Naomi'yle kalabilirsin. Bu plan nasıl?
O que achas?
L.A.'de benimle kalabilirsin.
- Podes ficar comigo em LA.
L.A.'de benimle kalabilirsin.
- Pode ficar comigo em LA.
İstediğin kadar kalabilirsin.
Fica o tempo que quiseres.
Hey. Bu çabuk kurumayacak, birlikte kuyruğu kavrarken benimle havalanmak zorunda kalabilirsin.
Se isto não começa a secar mais rápido, talvez tenham de descolar comigo a agarrar a cauda ao helicóptero.
Arama bitene kadar burada kalabilirsin.
Pode ficar por aqui até verificarmos tudo.
Yani, orada kalabilirsin.
Podes ficar lá.
Russell, bu gece burada kalabilirsin, ama yarın gidip işleri düzeltmelisin.
Russell, podes ficar aqui esta noite, mas amanhã vais para casa, e fazes o que está certo.
Bir okul buluncaya kadar burada kalabilirsin.
Podes dormir aqui até encontrares uma escola.
Sonra ne kadar istersen kalabilirsin.
Então, podes continuar ser tu para o bem.
Richard, biliyor musun, misafir odasında kalabilirsin.
- Vamos para casa. - Richard, fique no quarto de hóspedes.
Pekala, onu ameliyata alana kadar burada kalabilirsin.
Pronto. Pode ficar até o levarem para a cirurgia.
Hayatım, burada istediğin kadar kalabilirsin.
Querida, podes ficar aqui o tempo que quiseres.
Cinayet Masası'nda kalabilirsin.
Podes ficar nos Homicídios.
Ana-babamızın evinde kalabilirsin.
Poderias viver na casa dos nossos pais,
Sen burada kalabilirsin.
Podes ficar aqui.
Kalabilirsin.
Podes ficar.
Yanında istediğin kadar kalabilirsin.
Fique o tempo que precisar.
Fiona'nın odasında kalabilirsin.
Podes ficar no quarto da Fiona.