Kalkıyor tradutor Português
1,662 parallel translation
Çünkü seni lanet olası bir saat gibi kurmaya kalkıyor karı.
Porque foi que te pôs assim.
- Adam kalkıyor. - Kalkma.
- Merda, ele está a levantar-se.
Eteğim ve elbisem yukarı kalkıyor!
A minha saia e o meu avental estão a subir.
Ve gemi de beş gün sonra kalkıyor.
e o barco parte daqui a cinco dias.
Gemi Cumartesi günü kalkıyor.
O barco parte no sábado.
Şeyim kalkıyor sanki!
Acabei de sentir o caralho mexer.
Beni öptüğün zaman, mahşerin dört atlısı şaha kalkıyor ve bedenini düşündüğümde, bütün acılarıma rağmen ayaklarımın altında toprak açılıyor sanki.
Quando me beijas, sinto galopar os Cavaleiros do Apocalipse. E, quando penso no teu corpo, tão dificil e vago, a vertigem transporta-me para longe.
- Hayır hayır, yatak kalkıyor zaten.
- Não, não, a cama sobe.
Bazen gerçekten kıçın çok kalkıyor küçük soytarı!
Às vezes tu não és nada humilde. Cabrãozito "pendejo".
Uçağım saat 6'da kalkıyor.
O meu avião parte às 6h.
Londra'ya giden tren 20 dakikaya kadar kalkıyor.
- Edward! - Obrigado, Tubbs.
Ludlow erken kalkıyor.
levanta-se cedo.
Benim de bir ailem var, ben de herkes gibi sabah kalkıyor ve traş oluyorum.
Tenho a mesma família. Eu acordo. Faço a barba, como todo mundo.
Ve bu konuda daha fazla konuşmak isterdim... fakat gemim yarım saat içinde kalkıyor.
E gostaria de vos falar mais sobre isto... mas o meu barco parte daqui a meia-hora.
Uçağım bir saat sonra kalkıyor. Lanet olsun.
O meu avião parte daqui a uma hora.
Ve şimdi otobüse binmek zorundayız, çünkü az sonra kalkıyor.
Temos de apanhar o autocarro - vai partir.
Vapur 25 dakika içinda kalkıyor Buradan gitmeliyiz.
O barco parte dentro de 25 minutos. Temos que sair daqui.
10 dakika içinde bir vapur kalkıyor.
Há um barco a partir dentro de 10 minutos.
Uçak ne zaman kalkıyor?
- Qual é o horário do voo?
Evet. Uçak ne zaman kalkıyor?
A que horas é o voo?
Uçak 06 : 00'da kalkıyor.
Partem às 6 : 00.
Uçak iki saat sonra kalkıyor.
A partida é daqui a duas horas.
Uçak 22 : 00'de kalkıyor.
O avião descola às 22 : 00.
Uçağınız iki saat sonra kalkıyor.
Partem daqui a duas horas.
Uçağınız bir saat sonra kalkıyor.
O avião parte dentro de uma hora.
Ve cinayete kurban giderken, bütün gücüyle direnmeye çalıştı hem de depresyonda olmasına ve sabahları yatağından zar zor kalkıyor olmasına rağmen.
E quando estavam a matá-la, ela lutou com todas as forças que tinha, apesar... de estar tão deprimida que mal se podia levantar de manhã.
Güneş filtresi kalkıyor.
Para trás! Filtro Solar a subir.
Güneş filtresi kalkıyor.
Filtro Solar a subir.
Güneş filtresi kalkıyor.
Filtro Solar a subir. Filtro Solar a subir.
Kalkanlar kalkıyor!
Subir escudos!
Meteoroloji uçağı kasırga sırasında düşüyor. Onu bulmak için bir aram-kurtarma helikopteri kalkıyor.
Um avião cai durante o furacão, um helicóptero de salvamento vai procurá-lo,
Bu akşam kalkıyor.
que irá partir esta noite.
- 10 dakika içinde kalkıyor.
- Este parte daqui a 10 minutos.
Şimdi kalkıyor, koşarsanız anca yetişirsiniz.
Está a levantar voo agora. Se correr, ainda o pode apanhar.
- OCEANIC Uçağın bu öğleden sonra kalkıyor.
O seu avião parte esta tarde.
2 saat içinde kalkıyor.
Parte dentro de duas horas.
Hani şu "Bir tren istasyondan saat 5'te kalkıyor" soruları var ya.
"O comboio sai da estação às 5 horas", certo?
"5675 sefer sayılı, Camp Pendleton otobüsü, kalkıyor."
Autocarro 5675, Camp Pendleton, pronto para embarque
Bir oğlan seçtiğinizde sezon boyunca sizin oluyor. Yani piyasadan kalkıyor ve kimse ona elini değemiyor.
Quando escolherem um rapaz, é vosso durante o ano, o que significa que está fora de jogo e mais ninguém lhe pode tocar.
Bir oğlan seçtiğinizde sezon boyunca sizin oluyor. Yani piyasadan kalkıyor ve kimse ona elini değemiyor.
Após escolherem um tipo, ele é vosso a época toda, ou seja, não está disponível e mais ninguém pode tocar nele.
Arabam bu gece kalkıyor.
Não, a minha boleia chega esta noite.
Turne otobüsümüz birkaç saate kalkıyor ve orada olman gerektiğini sen de biliyorsun. Yeterince cesaretin var mı?
O autocarro da digressão parte daqui a algumas horas e sabes que deves ir nele.
Bu tren gardan kalkıyor ve sana da binmeni öneririm.
O comboio vai deixar a estação, sugiro que embarques.
- Kalkıyor. Güzel, güzel.
É isso!
Uçağın saat yedide kalkıyor.
O teu avião parte às 7.
Bir grup punk serseri genç, malımı çalmaya kalkışıyor!
Ou se deitem ou se entreguem?
- Uçağın ne zaman kalkıyor?
Quando parte o teu avião?
Uçağın ne zaman kalkıyor?
A que horas é o seu voo?
Sanırım bir eskort servisinde çalışıyor başından büyük bir işe kalkışmış. Sadece ona yardım etmeye çalışıyorum.
Penso que ela está envolvida num serviço de acompanhantes e pode ter saído do controle dela, só a quero ajudar.
Ah, elin kalkıyor.
A tua mão anda por todo o lado.
Uçağın saat 10'da kalkıyor.
O vôo sai às 10h.