Kanada tradutor Português
2,686 parallel translation
O da Kanada'da zengin olmaya çalışıyor.
Ele foi para o Canadá fazer fortuna.
O zamanlar ticari eşya satıyordum, ve bilirsiniz, Kanada'ya çok fazla şey sokabiliyorsunuz.
Eu vendia merchandise na altura e não se pode levar muita coisa para o Canadá.
Toronto, Kanada'da.
Toronto é no Canadá.
Noel Baba'lar hep Kanada'dan geçerler.
O Pai Natal vem sempre através do Canadá.
Kuzenim Bob'ın, bu arada kendisi para babasıdır, Kanada'da, göl kenarında bir kulübesi var.
O meu primo Bob, que é podre de rico, a propósito, tem uma casa de campo no Lago dos Bosques, no Canadá.
Kanada ya da Meksika'ya.
Falo do Canadá ou do México.
Londra'da sahte kimliği aldım, Kanada üzerinden giriş yaptım ve sınırı geçtim.
Arranjei uma identificação falsa em Londres e entrei pela fronteira canadiana.
Asıl mesele şu, o Lube denen yerde hiç para yoktu. Yani 80 Kanada doları falan aldık.
mas estes lugares pequenos não têm dinheiro, fizemos uns 80 €.
Kuzey lşıkları kuzey yarımkürede Alaska, Kanada ve İskandinavya'da görülebilir.
A aurora boreal pode ser vista no hemisfério norte, no Alasca, Canadá e Escandinávia.
- İki gün önce. Kanada'dan daha fazla getirtmeye çalışıyoruz ama onlar da beklemede.
Tentámos trazer mais do Canadá, mas querem esperar para ver.
- Kanada'da.
- No Canadá.
Kanada'da çok canlı bir Yunan kültürü var.
Existe uma cultura grega muito vibrante no Canadá.
Kanada'da.
Canada.
Tamam belki bu ikinci dünyadan kurtulamıyoruz ama en azından Kanada kısmından gidelim.
Talvez não possamos sair da Terra número dois agora, mas pelo menos podemos sair da parte canadense.
Şu taşın ardındaki her şey Kanada'dır.
Depois de passar aquela rocha, é o Canadá.
Dr. Filmore kanada hükümetinden seninle çalışmak için onay almış.
O Dr. Filmore teve permissão do Governo Canadiano para trabalhar contigo.
Geri Kanada'ya taşınıp milletvekili adayı olacağım.
Vou me mudar de volta pro Canadá e tentar entrar no Parlamento.
Kanada, ABD ve Meksika arasında uluslar arası bir girişim.
Isto é um esforço internacional entre o Canadá, EUA e o México.
Peki. Kanada'dan gelen 20 tane heykel mi var? Evet.
- São 20 esculturas do Canadá?
ABD ve Kanada'daki bir polisin yıllık maaşı 49,000 dolar.
OS GANHOS ANUAIS DE 1 POLICIA NO CANADÁ E NA AMÉRICA SÃO DE $ 49.000.
Kanada'da "ıtırşahi" demektir.
Quer dizer ervilha-de-cheiro em LSQ.
Gerçek adı Sean Wyatt Leblanc ve İngiltere'den değil aslında Kanada, Montreal'denmiş.
O seu nome verdadeiro é Sean Wyatt Leblanc e não é de Inglaterra, é do Canadá, Montreal, mais precisamente.
Bu sene duyduklarımıza göre Kanada tarihindeki en kötü çığ düşme olaylarını yaşamaktaymış.
Este ano ouvimos falar que no Canadá tinha as piores condições para avalanche da História.
Gördüğümüz en şiddetli çığ ortamında kaymamıza rağmen Kanada'nın kuzeyine dönmeye karar verdik.
Apesar de termos descido através de uma avalanche tão agressiva, decidimos voltar ao norte do Canadá.
- Kanada
Canadá.
- Kanada renklerine yakın diyelim
Eu não sabia que o Canadá era uma superpotência Militar novamente.
Kanada'da yapılıyor ve sadece hastanelere satılıyor.
É feita no Canada e só é vendida para hospitais.
Bir tane Kanada bayrağı taşıyorum. Çünkü, atalarımın bir kısmı Kanada'dan buraya göçmüşler.
Primeiro é uma bandeira do Canadá, porque alguns dos meus antepassados eram da Nova Escócia, no Canada.
Kanada'nın Süper denizaltısının planları.
Se eles têm planos para o nosso submarino,
Dünyanın kalanı, en güçlü denizaltının Kanada'da olduğunu öğrenirse, yıllarca süren gizlilik mahvolacak. Bekle.
Se o resto do mundo descobrir que o Canadá tem feito discretamente o o mais poderoso submarino da Terra, que destruirá anos de silêncio e planeamento.
Kanada'nın Süper Denizaltısı mı var? - Evet.
O Canadá tem um poderoso submarino?
- Kanada İstihbaratı.
- Inteligência Canadense.
Kanada Hükümeti emriyle sansürlenmiştir.
Censurado por ordem do Governo Canadense.
Bu akşam bu çocuk Kanada'dan gelip bu ülkeyi gururla sallayacak.
Neste concerto, esta noite, temos um rapaz canadiano orgulhoso, que regressa às origens e actua pelo seu país.
OTTAWA, KANADA Arkadaşlar konser için biletiniz var mı?
Vocês têm bilhetes para o concerto?
Yoksa herşeyi bırakıp Kanada'ya mı dönmek istiyorsun?
Ou estás pronto para desistir e voltar para o Canadá?
Kanada'ya nasıl geldim lan ben?
Como diabos vim parar no Canadá?
Kanada'dan nefret ederim!
Odeio o Canadá.
Kanada'ya neden gelmek isteyeyim ki hem?
Porque havia de querer vir ao Canadá?
- # Ey Kanada # Adı üstünde : Kış Olimpiyatları!
São os jogos de inverno!
Bir an önce Kanada topraklarından gitmesini istiyorlar ama Amerika da pasaportsuz geri almıyor.
Só o querem fora do solo canadense, o quanto antes, mas os EUA não querem deixá-lo voltar sem passaporte.
Kanada sağlık uyarıları yazıyor üstünde.
Advertência canadense.
Neden Kanada peki?
Porquê o Canadá?
Bu evde Kanada'dan hiçbir şey istemiyorum şu andan itibaren.
Não quero nada canadense nesta casa. A partir de agora.
ABD'ye kaçırılan uyuşturucuların büyük bir kısmı, Meksika'dan ya da Kanada'dan geliyor.
A MAIORIA DAS DROGAS ENTRAM NOS EUA PELO MÉXICO E CANADÁ. Não poderás ter contacto com a tua família, John.
Kayda değer bir kısmı ise Kanada'dan ülkeye giriyor.
UMA PARTE SIGNIFICATIVA ENTRA PELO CANADÁ.
Dünya,... dünyanın yüzeyi çatlamaya başlıyordu ve Kanada'nın kuzeyi yerle bir oluyordu.
Eu vi outra coisa também Brooke,
TORONTO, KANADA JUSTlN BlEBER MY WORLD TURNESİ
TORONTO, CANADÁ JUSTIN BIEBER A DIGRESSÃO DE "MY WORLD"
TORONTO, KANADA
TORONTO, CANADÁ - 10 DIAS PARA MADISON SQUARE GARDEN
Kanada'da mı?
No Canadá?
Kanada birası.
É canadense.