English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Karabas

Karabas tradutor Português

27 parallel translation
Karabasını buraya getiren şey.
Isto foi o que trouxe o Espectro aqui.
Hey, karabaş... Bu zaferin karşılığı nedir?
Rughead, quanto vale este Triumph?
Karabaş flambe güzel bir ana yemek.
Fido flambé como prato principal.
Yanda yaşayan bir fahişe vardı adı Karabaş Bertha- -
Havia uma prostituta que morava do nosso lado...
Karabaş ya da Minnoş cennetin kapısından geçebilecekler mi?
Se JoJo ou Muffy entrarão pelas portas do Paraíso.
Haydi. Biraz yemek istemez misin Karabaş?
Queres comida, Fusco?
Ye şunu Karabaş.
Come. É bom.
- Haydi Karabaş.
- Vá lá.
Karabaş değil.
Não é Fusco.
Birlikte seyredeceğiz Karabaş.
Vamos vê-lo.
Hayatın ilk kuralı Karabaş :
Primeira regra da vida :
Sadece eski dostum Karabaş'la burada banyo yapıyordum.
Estou a tomar banho aqui com este vagabundo.
Küçük karabaş martılar, hemen su yüzeyinin altındaki yumurtaları toplarlar.
Gaivotas de Bonaparte recolhem os ovos abaixo da superfície da água.
Sıçayım. Şunu kaldırsana karabaş!
Levanta isso, preto!
Hayır Karabaş, oynamak istiyoruz sadece.
Não, Digby. Nós queremos brincar.
Sessiz ol, Karabaş!
Calma, Blackie!
- Ben her köpeğe karabaş derim.
- Eu chamo todos os cães Blackie...
Sakin ol, Karabaş.
Calma, Fido.
- AI şunu, karabaş!
- Toma lá, preto!
Pekâlâ, karabaş, beş yıl boyunca unutmak istediğim şeyi tekrar açmayacağım.
Bem, Spot, não vou desenterrar uma história que passei cinco anos a esquecer. Leve-a consigo.
- Karabaşı bu işe karıştırma.
- Deixa o Blackie fora disto.
Çınar ağacının yanına bir çift karabaş ötleğeni yuva yapmış.
Um par de toutinegras a nidificar no plátano.
Frenk incirinin yanı başında yuva yapmış bir çift karabaş ötleğeni var.
Um par de toutinegras a nidificar no plátano.
Sakin ol Karabaş.
Calma, meu bichano.
Sormak istediğim bir karabaş iri bir kediyi çokgen şeklindeki bir yerde ölüm kalım mücadelesinde alt edebilir mi?
Estou a perguntar se um padre pode derrotar um grande gato num combate mortal nalguma espécie de polígono.
- Al şunu, karabaş!
- Toma lá, preto!
Karabaş, defol git buradan!
Pretinho, põe-te a milhas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]