Kardeşiniz tradutor Português
1,106 parallel translation
Genelva'yı kardeşiniz zamanından bilirim.
Eu conheço a Genelva da casa do seu irmão.
Kardeşiniz onunla buluşmuştu.
O seu irmão conhecia-o.
Kardeşiniz Bugenhagen'i görmeye gitti.
O seu irmão foi falar com Bugenhagen.
Oğlunun ölümüyle, kardeşiniz bir şey kaybetmiş sayılmaz.
Pelo que sei, o seu irmão está melhor sem esse filho.
Bu müthiş Aynı şeyi kız kardeşiniz için de yapabilirim
Muito bem. Farei a mesma coisa à sua irmã.
Kız kardeşiniz dedi ki ; Brighton'daki eviniz için 87.000 £ teklif edilmiş.
A sua irmã diz que oferecem £ 87.000 pela sua casa em Brighton.
Oh evet, kardeşiniz de garip işlerle uğraşıyor.
Sim, a sua irmã também está metida em coisas estranhas. Estranhas?
Büyük kardeşiniz para için başka okula aslan dansını yaptı! Ona öğrettiğim kung-fu'yu kullandı ve bana utanç getirdi! Ching-fung okulumuzun itibarını tamamen mahvetti.
Ele dançou a dança do leão por dinheiro de outra escola... usando o Kung Fu que eu lhe ensinei para me trazer vergonha... arruinando completamente a reputação da Escola Ching-fung.
Aslında kardeşiniz ve siz çok iyisiniz. Bir kere, cesursunuz, riske girebiliyorsunuz.
Eu acho que o que você e o seu irmão estão fazendo é muito corajoso.
- Kız kardeşiniz.
- A sua irmã.
Kardeşiniz bu arabayı bu kadar çok seviyorsa, neden satıyor?
Se o seu irmão gosta tanto deste carro, por que o vende?
Eğer hafta sonu erkek kardeşiniz başka bir oğlanın evine izne gidecekse... yemekten önce onun söyleyeceklerini not edip mektubunuza ekleyin.
a não ser que tenham um irmão convidado a passar fora o fim-de-semana, vão buscar o registo dele, metam-no na vossa carta depois do corte de cabelo.
Kız kardeşiniz vefalı ve etkilenmiş görünmüyor.
Parece não ter afetado a devoção da sua irmã.
Kardeşiniz beklenenden önce mi döndü?
- O seu irmão já tinha regressado?
Kardeşiniz alttaki odada mı uyuyor?
O seu irmão estava dormindo aqui em baixo, neste quarto?
Kız kardeşiniz öldü mü?
A sua irmã morreu?
Kız kardeşiniz giyinik miydi?
A sua irmã estava vestida?
Bundan şu sonuç çıkar ki, ölümüyle yüzleştiği gece, kız kardeşiniz yalnızdı.
É portanto certo que a sua irmã estava sozinha quando encontrou o seu fim.
Ah, bunu kız kardeşiniz mi istedi?
Foi a sua irmã que a pediu?
Kız kardeşiniz bir hafta boyunca her gece bundan kurtulmuş olmalı, fakat er ya da geç yılanın kurbanı olacaktı.
Ela poderia ter escapado durante toda uma semana. Mas mais cedo ou mais tarde acabaria por a vitimar.
Doktor yılanı sütle eğitmiş olmalı, muhtemelen siz ve kız kardeşiniz tarafından işitilen ıslık sesiyle üvey babanız... yılanı geri çağırıyormuş.
O Doutor tinha treinado a cobra provavelmente com o leite para voltar ao som do assobio, o mesmo assobio que a menina e a sua falecida irmã ouviram.
Kız kardeşiniz bizi gelişiniz hakkında çok heyecanlandırdı. - Sağ olun.
Sra. MacCormack, sua irmã nos alegrou com a notícia da sua vinda.
Kardeşiniz Saşa'yı okuldan tanırdım.
Conheci a sua irmã, a Sasha, na escola.
Kardeşiniz Bay Firmin -
O seu irmão, Mr. Firmin...
Üvey kardeşiniz - belli ki hayal gücünün sınırlarını zorluyor.
O seu meio-irmão... padece obviamente de um excesso de imaginação.
And he will Sophia, he will. Kardeşiniz öldü Bayan Cretites.
Eu próprio encontrei o corpo na casa de Beckenham.
Bayan Honeychurch, erkek kardeşiniz bana anlattı.
Miss Honeychurch, o seu irmão informou-me.
Kardeşiniz yarın Kraliçeye dilekçe veriyor.
Então tenho de renunciar o regência e exilar-me num mosteiro.
Kardeşiniz çok ünlü bir sporcu.
O seu irmão é um desportista conhecido.
Kardeşiniz ne iş yapıyor?
O que é que o seu irmão faz na vida?
Özür dilerim, Doktor, ama kardeşiniz sizi ofisinizde bekliyor.
Desculpe, doutor, mas o seu irmão está à sua espera no seu gabinete.
Erkek kardeşiniz mi?
Com o seu irmão?
Şey... erkek kardeşiniz olduğuna emin misiniz?
Tem a certeza de que era o seu irmão?
Kız kardeşiniz gibi akıllı olacak mısınız bir bakalım.
Vamos ver se isto vos torna tão inteligentes como a vossa irmã.
Kardeşiniz içerde bekliyor.
O seu irmão está à espera.
Kardeşiniz tam emin değil...
Com prazer. Oiça, havia uma coisa sobre a qual o seu irmão não tinha a certeza.
Kardeşiniz emin değildi.
O seu irmão não tinha a certeza.
Kız kardeşiniz hatta, Bay Tremont.
É sua irmã, Sr. Tremont.
Kardeşiniz, dediğim gibi, çok sıkıntıda.
Como disse, o seu irmão está muito perturbado.
Kız kardeşiniz de doğrudan oraya getirilecek.
A sua irmã vai logo atrás.
Kız kardeşiniz Ruby'nin oğluyum.
O filho da tua irmã Ruby.
Kardeşiniz, ablanız, anneniz, veya babanız olması önemli değil, Onu teslim edin ve Krusty size Figüran Bob'unki gibi bedava bir düdük yollasın.
Não quero saber se é vosso irmão, irmã, pai ou mãe... entreguem-no, e o Krusty manda-vos... um apito de graça igual ao do ajudante Bob.
Pekâlâ, biliyorsunuz erkek kardeşiniz buradayken siz bayanlar, bana patronluk taslamayın. - Sayıca daha az olmayacağız.
Muito bem, quando o teu irmão mais novo chegar, vós mulheres não me dareis tantas ordens.
Kardeşiniz öldü garip bir kazada...
O seu irmão morreu num acidente esquisito.
Kardeşiniz bir inşaat alanındaydı.
O seu irmão, no local da construção.
Kardeşiniz herhangi bir yerde olabilir, mesela Detroit.
Afinal de contas o seu irmão pode estar em qualquer sítio... Até mesmo em... Detroit.
- Kardeşiniz, bize yardım edin dedi değil mi?
- Sr. Simpson, o seu irmão disse para nos ajudar.
Küçük kardeşiniz nerede?
Onde está o mais pequeno?
Kız kardeşiniz.
- Ora!
Beni kardeşiniz gönderdi...
O seu irmão mandou-me. - Claro.
Kardeşiniz felç oldu.
O seu irmão está paralisado.
kardeşim 1451
kardeşlerim 273
kardeş 422
kardeşler 93
kardeşin 74
kardeşi 30
kardeşim mi 18
kardeşim nerede 29
kardeş mi 18
kardeşin nerede 46
kardeşlerim 273
kardeş 422
kardeşler 93
kardeşin 74
kardeşi 30
kardeşim mi 18
kardeşim nerede 29
kardeş mi 18
kardeşin nerede 46