English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Karen

Karen tradutor Português

6,120 parallel translation
Karen'dan bu yana bana tuhaf davranıyorsun.
Estás estranha comigo, desde a Karen.
Ve Karen... Bir şekilde içime dokunuyor.
E a Karen... de alguma maneira, está a tocar-me...
Bunun tam olarak doğru olduğundan emin değilim, Karen.
Acho que não é bem assim, Karen.
Böyle bir şey yapmaya niyetim yok, Karen en azından beni affetmen için.
Não estou a tentar comprar nada, muito menos o teu perdão.
Ciddi mi? "Azgın" lafına itiraz etmiyorsun ama, Karen.
Não desmentiste a parte do "excitada", Karen.
Karen trafik kazası geçirdi.
A Karen teve um acidente de carro.
İkimiz için Karen.
Para ambos, Karen.
Karen?
Karen.
Şimdi Karen lütfen bunu sıkıcı bir geçmiş dersine çevirmeyelim.
Vá lá Karen, não vamos fazer disto uma lição seca de história.
Seve seve Karen.
Com todo o gosto, Karen.
Karen'la romantik yemeğine Julia'yı mı davet ettin?
Convidaste a Julia para o jantar romântico com a Karen?
- Yok artık be Karen!
Que raio, Karen?
Teşekkür ederim Karen.
Obrigada Karen.
- Eddie.
- Karen!
Seni görmek de çok güzel Karen.
- É tão bom ver-te, Karen.
Doğru ya. Karen?
Claro.
Rath Karen'a yazıyor.
O Rath está-se a fazer à Karen ali.
Ne zaman istersen o zaman görüşürüz Karen. Birlikte değilsiniz değil mi?
Podemos ver-nos as vezes que quiseres, Karen, porque vocês não estão juntos, pois não?
Karen, eğer bana bir şans daha verebilirsen tatminkar olacak kadar içine girebileceğimden epey eminim.
Karen, se me deres outra oportunidade, Tenho quase a certeza que te consigo penetrar de uma forma satisfatória. Karen.
"İmkansız" çok güçlü bir kelime Karen.
"Impossível" é uma palavra muito forte, Karen.
Peki ya Karen'in gözleri.
E os olhos da Karen?
Karen ve Ric tanıyabileceğiniz en sıradan insanlardı.
A Karen e o Ric eram duas das pessoas mais comuns que podia conhecer.
- Evet. Aman tanrım Karen.
Jesus Cristo, Karen.
Banyoda değil, değil mi? Ashton Kutcher sen misin lan yoksa, Karen?
Andas a foder o Ashton Kutcher, Karen?
Onun için de bunu mu istiyorsun bizim hayatımızı, saçma hikayemizi?
É isso que queres para ela? A nossa vida, a nossa ridícula história de merda? Não, Karen.
Hayır Karen. Güzel hikayemizi kötülemek için bir sebep bulamıyorum.
Não vejo razão para denegrir a nossa linda história.
Karen. Yetiştim.
Karen, consegui.
Pekala Karen.
Está bem.
Sorun değil.
Karen, não faz mal.
- "Sevgili Karen."
"Querida Karen".
Karen, ben geldim.
Karen, cheguei. Tu!
O da hiç soru sormadan beni kabul etti.
- Uma manha em que a Karen caiu, sem colocar em causa.
Senin için hangisi daha önemli, Karen- -
- É mais do que posso dizer por si, Karen...
Eğer Karen gerçek isminse. Bunu duydun mu?
Isto se Karen for o seu verdadeiro nome.
Karen, Karen, Karen.
Karen, Karen, Karen.
Hayır, Karen.
Não, Karen. Não, não.
Karen.
Karen.
Ne hissediyorsun Karen?
O que sente, Karen?
Hayır Karen. Hiç iyileşmeyeceksin.
Não, Karen, não vai ficar nada boa.
Çok güzel bir planımız var Karen.
Bela ficha, Karen.
Jerry, Karen.
Jerry, Karen.
Karen oyunda başrolü almış.
A Karen protagonizou a peça.
- Ne? Karen'ın oyunu. Tekrar söylesene?
- Qual era a peça da Karen?
Karen bahse girerim "Şehrimiz" oyunu muhteşem olacak.
Karen, aposto que estiveste bem em "A nossa Cidade".
Jerry ve Karen'ı hazırlamak için zamana ihtiyacım var.
Vou precisar de mais tempo para preparar o Jerry e a Karen.
Ne yaptığını çözdüm Karen.
Vejo o que estás a fazer, Karen.
- Karen nasıl?
E como está a Karen?
- Teşekkürler Karen.
Obrigada, Karen.
Özür dilerim Karen.
Desculpa, Karen.
Santa Monica Cops'ın bir sonraki bölümünde tecrübe edeceğim karakterim için.
Karen?
Karen?
Karen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]