Karideş tradutor Português
1,010 parallel translation
Tamam o zaman, git biraz karides yakala.
- Então, vá apanhar camarão.
Karides yakalayacak mıyız?
- Vamos apanhar camarão?
Anlamıyor musun...? Hanımefendi seninle karides avlamak istemiyor. Genç adam!
Não vê que a senhora não lhe apetece ir apanhar camarão consigo, rapaz?
- İri bir karides!
Só nos faltava esta!
Karides salatası.
Salada de camarão.
Karides salatası?
Salada de camarão?
KARİDES SALATASI ŞTİ.
SALADA DE CAMARÃO LDA.
Ben bir karides kokteyl alacağım.
Um cocktail de camarão.
Duble karides kokteyli.
Duplo.
- "Karides TeKneleri."
- "Shrimp Boats".
Bana karides getirmenin faydası yok!
Espera, espera.
Karides, mangal, kokteyl, tamamen hazırlıksız bir katılım.
Camarão, churrasco, sangria, completamente informal.
Artık voleybol yok, karides avı yok, tenis yok, hiç biri yok!
Acabou-se o voleibol, a pesca, o ténis, tudo isso!
Bu akşam karides yok ki Polly. Şimdi...
Não vamos ter camarões hoje.
Bir karides kokteyli.
- Um cocktail de gambas.
Karides deyince... savaş dediniz sandım.
Quando disse "gambas" eu percebi "guerra".
Karides salatası!
- Um cocktail de gambas ( prawn ).
Şimdi, 2 mayonezli yumurta, 1 Karides Goebbels... 1 Hermann Goering ve 4 tane de soğuk esir kampı salatası.
São dois ovos com maionese, um cocktail de Goebbels, um Hermann Goering, e quatro saladas fritz.
Omlet geldi, sonra aptal isimli bir karides kokteyli... Kaşara bakın.
- Já me trouxeram a omeleta, um cocktail de camarão com um nome idiota a seguir...
Selam. Fransız soğan çorbası... karides kokteyl... haşlanmış ıstakoz ve buzlu viski istiyorum.
Queria uma sopa de cebola francesa, cocktail de caranguejo, lagosta grelhada e whisky com gelo.
Deneylerimize en basit hayvanlar ile başladık. Karides ve kurbağalarla.
As nossas experiências começaram com os animals mais simples, gambas e rãs.
Ayrıyeten pişmiş midye ve büyük bir karides eriştesi
Também quero um guisado de marisco e massa com camarão.
Karides...
Camarão...
Yüzbaşı, bu karides hakkında ne düşüneceğinizi bilmiyorum, ama eğer yerseniz, başka biryerde bir daha cesaretinizi kanıtlamanıza gerek kalmayacak.
Capitão, não sei o que acha deste camarão... mas se o for comer... Nunca mais terá de prestar provas de coragem.
Balık midye istiridye karides istemem. Kırmızı et istiyorum, kuzu pirzola domuz pirzola ciğer.
Nada de peixe, mariscos, mexilhões, ostras, camarões.... quero carne, costeletas de carneiro e costeletas...
Bize en iyi şampanyanızdan bir şişe... beş porsiyon karides kokteyli, kardeşim için de ekmek getirin.
Dê-nos uma garrafa do vosso melhor champanhe... cinco cocktails de camarão e pão para o meu irmão.
Şimdiyse hep karides!
Agora é camarão todo o maldito tempo!
- Bilmiyorum, ama karides değil.
- Não sei, mas camarões não são.
Çekil karides!
Mexe-te, mosquito!
Yukarı çift burun deliği. Arkadan tekme ve Boston kereviti. Hayır, karides.
Golpe duplo de narina um coice e agora um, ah um golpe de lagosta de Boston.
- Karides nasıl?
- Que tal os camarões?
Kokaini adalara taşımak için karides gemilerini kullanıyor, oradan da off-shore teknelerle ana karaya getiriyor.
Vai usar barcos camaroeiros para trazer a coca para as ilhas, depois lanchas para a trazer para o continente.
Galiba karides salatalı sandöviç efendim.
Acho que era uma sandes de salada de camarão.
- Karides salatalı sandöviç mi?
- Uma sandes de salada de camarão.
Düşün ki, içi karides dolu bir tabak hayal ediyorsun.
Imagina que estás a pensar num prato de camarões.
Birden biri, tabak, karides veya bir tabak karides diyor.
De repente dizem : prato, camarões, ou um prato de camarões.
- Karides çeşnili.
- Cocktail de camarão.
Güzel, ben de kendimi küçük bir karides gibi hissediyorum.
Ainda bem, sinto-me como um pequeno peixe.
Karides mezesi istermisin?
Queres frutos do mar?
Karides nesi?
Do quê?
Şimdi anladım... "Karides Mezesi"
Já percebi, frutos ou mar.
O benim iki büyük karides ağımı yanıma almayı unutmamam lazım.
Não me posso esquecer de levar as 2 maiores redes para camarão.
Karides böreğini de deneyin. - Teşekkür ederim.
Prove um bolo de camarão.
- Karides böreğini denediniz mi? - Dinle. Sizler bu iş için fazla çekicisiniz.
Vocês duas são demasiado atraentes para fazerem catering.
Merhaba. Sen karides böreği konusunda çok yetenekli bir oyuncusun.
És uma actriz com um dom para bolos de camarão.
Hayır, karides börekleri Holly'nin.
Os bolos de camarão são da Holly.
Şu karides suratlıdan bahsediyorum!
Refiro-me ao camarão frito forasteiro!
Böyle karides yiyen erkeklere bayılırım.
Gosto de um homem que come camarão dessa maneira.
Öncelikle onlara her gün 2 ton karides yedirmeye bütçemiz yetmiyor.
Bem, em primeiro lugar, não podemos manter sua alimentação, 2 toneladas de camarão por dia.
Balık başları, karides başları, yengeç bacakları, yer solucanı artıkları.
Cabeças de peixe, cascas de camarão, patas de caranguejo, minhocas...
Bir de karides yemek tarifiyle ilgili annesi aradı.
E uma da mãe dela sobre uma receita de um prato de gambas.