Kate tradutor Português
9,321 parallel translation
Ricky ve Kate'i tanıyor mu yani?
Conhece o Ricky e a Cate?
Ticari hesaplarınıza Kate Gillespie mi bakıyordu?
A Cate Gillespie fazia a sua contabilidade?
Kate ya da kocası Ricky ile hiç tanıştınız mı? Bir kere.
Encontrou-se com a Cate ou com o marido dela, Ricky?
Kate'in saçını yapmaya gitti.
Para a festa de casamento, nessa noite.
Claire ve Kate, Claire Kate'in saçını yaparken Lee'yi kendi odasında çalışırken duyduklarını söylüyorlar.
Depois, a Claire e a Cate lembram-se de o ouvir trabalhar no chão da casa dele, quando a Claire arranjava o cabelo da Cate.
Şirketin belki de Kate ile bağlantılı olduğunu söyledi.
Disse que talvez estivesse ligado à Cate.
Lee, Thorp'u Kate üzerinden duyduğunu düşünmemi istedi ama ya Lisa ona söylediyse?
Ele queria que eu pensasse que soube do Thorp pela Cate, mas e se soube pela Lisa?
Gidelim. Seni bulamayınca Kate ve Morgan gittiler.
A Kate e o Morgan já foram quando não conseguimos encontrar-te.
Ajan Kate Taylor ı arıyorum.
Estou à procura da agente Kate Taylor.
Ajan Kate Taylor kızkardeşim di.
A agente Kate Taylor é minha filha.
- Kate iyi.
A Kate está bem.
Kate in hayatına değer mi?
Eles valem a vida da Kate?
Ona Kate in yerini bildireceğimi söyledim.
Disse-lhe que enviaria um SMS com a localização da Kate.
Kate in dosyası.
Os documentos da Kate.
Kate senin yüzünden oradaydı.
A Kate esteve em minha casa por sua causa.
Malcolm u saf dışı bırakmanın tek yolu Kate in parayı almasıydı... Babanı kurtarmak için sahip olduğun paranın.!
A única forma de apaziguar o Malcolm era dando o dinheiro à Kate, dinheiro que você tinha para salvar o seu pai!
Pekala, Reid ve Kate adli tabiple konuşun.
Certo, Reid e Kate, vão até ao medico legista.
Şunu yapmayı bırakır mısın Kate?
Não faça isso, Kate.
- Ne olduğuna akıl sır erdiremiyorum.
Não percebo. O que foi? Não és a Kate.
- Kate Willis'im.
Sou Kate Willis.
- Şunu görüyor musun?
Vês isto? Esta é a Kate.
- Kate, iki yıl önce öldü.
- A Kate morreu há dois anos.
- Hayır, olamaz.
- Kate. - Não.
Kate, olmaz, bunu yapma.
Kate. Não faças isso, não.
- Kate orada mı?
- A Kate está aí?
Kate'in mezarı boştu.
A campa dela estava vazia.
Onlara bir şey deme, kıllanmasınlar. Kate gelirse bana haber ver.
Mantém-nos calmos, não lhes digas nada e liga-me se a Kate aparecer.
Kate de o mezarlıkta yatıyor.
A Kate está enterrada nesse cemitério.
Kate?
Kate.
Kate!
Kate!
- Aynısı Kate'e de olacak mı? - Şu ana kadar olmadı.
- Isto vai acontecer à Kate?
Sakın bundan Kate'e ve diğerlerine bahsetme.
Não digas nada disto aos outros.
Beni Kate'e götürürsen ben de seni ona götürürüm.
Posso levá-la a ele, se me levar à Kate.
- Sıra Kate'i bulmakta.
Vamos ter com a Kate. - Este rapaz sabe.
Beni dinle Kate!
Ouve-me, Kate!
Kate.
Kate.
- Kate, önemi var.
- Não. - Kate, sim.
Evet, Kate orada yatıyor.
- Estiveste? - Sim, a Kate está lá sepultada.
Kate'in onun operatörü olduğuna inanıyorum.
Eu acredito que a Kate trabalha para ele.
Otelin rezervasyon veritabanına girdim ve Kate'i çıkış yapmış olarak gösterdim. Ama oda öyle duruyor. Ben güvenlik kameralarını kontrol edeceğim.
Entrei na base de dados e registei a saída da Kate a noite passada, e bloqueei a câmara do quarto.
Özel ajan Kate Taylor.
A Agente Especial Kate Taylor.
- Anna Kate. Sadece Anna Kate deyin.
- Só Anna Kate, por favor.
Kate.
É Kate.
Adım, Kate.
O meu nome é Kate.
- Adım Kate.
Sou a Kate.
- Kate öldü de o yüzden.
A Kate está morta.
- Sen, Kate değilsin o zaman.
Então, não és ela.
- Olamaz... - Kate.
Não, não.
Kate'i görmem gerekiyor.
Preciso de ver a Kate.
Hayır, artık beni Kate'e götürüyorsun.
Não. Leve-me até à Kate.
- Kate, neredesin?
- Kate, onde estás?