Kaynak tradutor Português
2,698 parallel translation
Kaynak Kod'un ne kadar çığır açan bir program olduğu anlaşıldı.
Uma perspectiva clara de como o Código Fonte pode ser revolucionário.
Kaynak Kod sona erdiğinde seni yaşam destek ünitesinden çıkaracağım.
No final deste Código Fonte, vou interromper o seu suporte de vida.
Ödenek sağlanırsa, sizi garanti ederim ki yıl sonuna kadar en az 8 farklı Kaynak Kod projesi daha yapacağız.
Claro que se você receber os fundos, garanto pelo menos 8 projectos de Código Fonte em plena operação até o fim do ano.
Hafızasını silelim ve yeni Kaynak Kod'u yükleyelim. Oldu mu?
Então, vamos lhe limpar a memória, e reinicializar o Código Fonte, certo?
Bu günlerde kötü bir olay yaşanacak ve Kaynak Kod programı kendini gösterme fırsatı bulacak.
Em um dia destes, uma crise grave vai chegar a mim, e o Código Fonte terá o seu lugar ao sol.
Bu e-maili okuyorsan, Kaynak Kod Dr. Rutledge'in düşündüğünden de iyi çalışıyor demektir.
"Se você ler este e-mail, então o Código Fonte" "é melhor do que você e o Dr. Rutledge imaginaram."
Goodwin, eğer haklıysam, Yüzbaşı Colter Stevens adında birini Kaynak Kod içinde göreve göndereceksiniz.
"Goodwin, se estou certo," "em algum lugar complexo do Código Fonte," "o Capitão Stevens está à espera de ser enviado numa missão."
- Kaynak geveze?
De que fontes?
Propan, kaynak tankları.
Propano, botijas de soldagem.
Her ne kadar Koloni'yi temizlemek için çabalasak da bugünkü terörist saldırılar, sentetik federal polis kuvvetlerimizin üretimini desteklemek için daha fazla kaynak ayırma gerekliliğini bize göstermiştir.
Por muito que queira concentrar os nossos esforços em limpar a Colónia, o ataque terrorista de hoje significa que os nossos fundos terão de ser aplicados no apoio à nossa força policial federal sintética.
Bölüm üçün kaynak tarayıcıları geçici olarak devre dışı bırakıldı.
Os scanners da secção três estão temporariamente desligados.
Birleşik Britanya'nın sahip olmadığı ve fakat Koloni'de bulunan tek kaynak nedir?
Qual é o único elemento que a Colónia têm que a Grã-Bretanha não possui?
Bize yeni bir kaynak ayarla.
Tens de nos montar uma nova linha de fundos.
Eğer kaynak evinizdeyse oğlunuzun hayatı tehlikede demektir.
Se for na sua casa, o seu filho está em grave perigo.
Harika kaynak olacak.
Isto vai dar uma óptima filmagem.
Şimdi.. bu bayağı kaynak olacak bize.İzleyin
Isto vai ser muito engenhoso. Prestem atenção.
Kuzenim Ben, orada İzci alayı için İkmal ve Kaynak karakolunun başında.
o meu primo Ben gere o posto de Abastecimentos e Recursos para o Hullabaloo.
İhtiyacım olan çipset. Her çipin bir kaynak kodu vardır.
Isso é o que preciso para construir, cada chip tem frequência própria.
Biz bu konsepte "İç kaynak kullanımı" diyoruz.
Nós chamamos o conceito de "primarização".
Ve biz senin tüm kampanya konuşmalarında "İç kaynak kullanımı" kavramını kullanmaya başlamanı istiyoruz.
E nós queremos que você começar a usar "insourcing" em todos os discursos de campanha.
İç Kaynak Kullanımı yeni ve geliştirilmiş Cam Brady.
Apresentação da nova e melhorada Cam Brady.
Dünya için en iyi kaynak
Como a maior fonte para o bem deste mundo.
Polisteki bir kaynak Meksikalı uyuşturucu kartellerin dahiliyetini reddetti.
Uma fonte policial conhecedora da investigação negou boatos de que os cartéis mexicanos da droga são responsáveis pelos homicídios.
Peki ya kaynak ne olacak?
E o que vamos dizer da proveniência?
Kaynak maskemi getirmeliydim.
Devia ter trazido a minha máscara de soldar.
Amerika Tanık Koruma Servisinin önemli kaynak ve bilgileri....... dışarı sızdırılıyor.
Todo o peso e recursos do Serviço Federal dos Estados Unidos, estão à disposição.
Orijinal kaynak nedeniyle İngiliz çıkış noktalı olduğunu ve krizin de yakın olduğunu varsayarsak, bütün kriterlere uygun tek uçuş ve bir hafta içinde gerçekleşecek olan yarın 6.30'da Heathrow Havaalanı'ndan Baltimore'a gidecek uçaktır.
Presumindo que é britânico, dada a fonte da informação, e assumindo pela crescente pressão que a crise é iminente, o único voo de acordo com estes critérios, esta semana, é o das 18h30 para Baltimore, amanhã, de Heathrow.
Siz bana kaynak sağlarsınız, bende işlerimden size pay veririm.
Vocês fornecem-me com recursos, e eu dou-lhe uma parte do meu negócio.
Buradan da Arnavut Tepeleri'nden gelen kristal gibi kaynak suyu akardı.
E daqui jorrava água cristalina vinda das Colinas Albanas.
Artık tek ihtiyacımız mali kaynak bulmak.
- Agora, só nos falta os fundos.
Kaynak üfleci, balta, levye.
Maçarico, machado, pé de cabra...
Kaynak noktası kendi kampı.
Tem origem no seu acampamento.
- Kaynak nedir?
- Qual é a fonte?
Eğer Kaynak'ı bulmuşsa onun icabına bakacağım.
E se ele encontrou a Origem, irei eliminá-lo.
Kaynak kodlarına bak, köstebeği bul.
Olhe para os códigos da fonte, e encontra o seu mole.
Sanayi ve doğal kaynak araştırması adı altında, O'Sullivan elmas zengini Afrika uluslarına karşı onlarca yıl çalıştı ve arkasında kan izi bırakarak kendine hatrı sayılır bir server yarattı.
Sobre o pretexto da indústria e exploração de recursos naturais... O'Sullivan empreendeu por décadas, uma campanha... contra nações Africanas, ricas em diamantes... Acumulando uma fortuna para si...
Ve yeni silah sistemleri icat etmek veya kaynak maddeleri tüketmenin daha etkili bir yolunu bulmak diğerlerine göre sana düşenden daha fazlasını yaparsan
E se executares o teu papel melhor que outra pessoa, de modo a inventar Um novo sistema de armas Ou uma maneira eficiente de extrair recursos materiais
Evet ama şunu anlamanı istiyorum, bu gece oldukça önemli programlar için kaynak sağlanması anlamına gelebilir.
Sim, mas você percebe o que esta noite pode significar. Muitos financiamentos para programas importantes.
Kaynak kodlarına bak, köstebeği bul.
Olha os códigos fonte, e descobre o teu traidor.
- Güvenilir bir kaynak mı?
- Quanto confiável é a tua fonte?
Elimde öyle araştırma için limitsiz bir kaynak da yok, anlıyor musun?
E não tenho fundos ilimitados para a pesquisa.
Kaynak bulmamızın ne denli zor olduğunu...
Sabe como é difícil arranjar fundos...
Kaynak.
A Origem.
Ekip Cole'u veya Kaynak'ı asla bulamazlar.
A tripulação nunca encontrará o Cole ou a Origem.
Mayhew'la konuşması için adam yollamanın nedenin de bu kaynak mı yine?
Esta fonte é a mesma razão porque meteste os Assuntos Internos a falar com o Mayhew?
Neden bir kaynak şimdi sana gelsin ki?
Por que haveria uma fonte de falar consigo agora?
Ve kimse intikam dolu Jack Bass'ten daha iyi kaynak yönetimi yapamaz.
Ninguém faz gestão de recursos melhor que um Jack Bass vingativo.
- Ben farklı bir şey duydum. Pekâlâ, kardeşim abisini tanıyor bu da beni daha iyi bir kaynak yapıyor. - Öyle mi?
Eu ouvi diferente.
Her yerde durdurulmalı. Doğal bir kaynaktan söz ediyoruz. Bu doğal kaynak halk adına hükümet tarafından kontrol edilmeli, en büyük menfaati kazancını artırmak olan özel kuruluşlar tarafından değil.
Estamos a falar de um recurso natural, um recurso natural que deve ser controlado pelo governo e para o povo, não por uma entidade privada cujos principais interesses são maximizar o lucro.
Kaynak çok doğru görünüyor.
A proveniência parece ser registada de forma precisa.
Ama sizin için iyi bir kaynak olabilirim, Bayan Parsons.
Sim, senhor.