Kayıt tradutor Português
8,241 parallel translation
Kayıt altına aldık hatta.
Temos a gravação.
Ve harika kayıt tutmuş.
E ele tinha excelentes registos.
HKKM havaalanlarına, limanlara görüntü sistemleri kuruyor... Her şey kayıt altında.
O CDC está a instalar equipamentos de monitorização nos aeroportos, portos, tudo está a ser monitorizado.
Allenwood'dan yaklaşık bir yıl önce çıktığı yazıyor o günden beri neler yaptığına dair bir kayıt yok.
Diz aqui que ele foi libertado de Allenwood há um ano atrás e, não há registos daquilo que ele tem feito desde então.
Radioshack'den dinleme ve kayıt cihazı alırken görüntülerin var elimizde.
Também temos vídeos de ti a comprar cabos e dispositivos de transmissão.
NPRC az önce Randall White'ın tıbbi kayıtlarını gönderdi.
O NPRC enviou os registos médicos de Randall White.
İhtiyacın olduğunda kayıt aletini alabilmek için.. ... onunla gerçek bir bağ kurmalısın.
Tens de formar um vínculo verdadeiro com ela se, pretendes apanhar o dispositivo de gravação quando precisares.
Tartışma falan çıkarsa diye kayıt yapan üç tavan kamerası var.
É isso. Há três câmaras a gravar a acção toda, caso haja uma discussão.
Bu sistem 72 saatlik kayıt yapıyor.
Esse sistema grava em janelas de 72 horas.
Onu kanıt olarak kayıtlara geçmemiş.
Ele não o registou como prova.
Size bir kayıt izleteyim o halde, Bay Morris.
Deixe-me mostra-lhe uma gravação, Sr. Morris.
Pekâlâ, gelip seni alıyorum ve bunu kayıt dışı olarak birlikte araştırıyoruz.
Muito bem, então, vou-te buscar e faremos esta investigação de forma não oficial.
Umarım kayıt altına alınmıştır.
Espero que isto esteja a ser gravado.
Pekala, kayıt bürosuna gidip... gerçekten buraya giden Gish için... ellerinde herhangi bir adres var mı bakmalıyız. Evet.
Está certo, temos de ir ao escritório de registos, ver se eles têm a morada, do Gish que na verdade estudou aqui.
CCU'da akşam derslerine kayıt yaptırdı. - Öyle mi?
Ele está a estudar à noite na Faculdade de Chicago.
- Mars'a gitmek için kayıt mı oldun?
Espera, inscreveste-te para ir a Marte?
Tamam, enter'a bastığın anda resmen lise sınavlarına kayıt olmuş olacağım.
Muito bem, quando eu carregar no enter, terei me inscrito para o exame para me formar.
- Far Horizon'un tıbbı kayıtlarına göre hiç kimse şimdiye kadar virüse karşı bağışıklık göstermemiş.
Segundo os registos médicos do "Far Horizon", nunca ninguém conseguiu desenvolver uma resposta imunitária eficaz contra o vírus antes.
Bugün kayıt ve şimdi yaşam sürebilir.
Inscreve-te hoje e agarra a vida agora
Gemi bilgisayarında mürettebatla ilgili başka bir kayıt var mı?
Existe algum registo de outro tripulante no computador da nave?
- Ne yapacağız? Sen kamera kayıtlarını bul. Ben dikkatlerini dağıtırım.
Vai buscar a gravação de segurança.
Kız çok korkmuş ama kayıt tutulmamış. - Bu yüzden radarımızda değildi.
A miúda ficou assustada, mas não fez nenhuma queixa, daí ter-nos escapado.
Polinsky, kayıt formlarını yeni vardiyadan önce kayda geçir.
Polinsky, quero esses formulários de inscrição registados antes do próximo turno.
Önce gözümden kaçtı çünkü bir dosyası yok, ama mahkum listesini üç kez tarayıp kayıt günlükleriyle karşılaştırdım. Görünüşe göre 3 ay önce ortadan kaybolmuş.
Ao inicio quase deixei passar porque nem se quer existe um ficheiro sobre ele, mas verifiquei três vezes a lista de reclusos, e cruzei com o registos de presença e ao que parece um dia há três meses atrás apenas desapareceu.
Zaman çizelgesinde bir kayıt vardır.
Há um registo que está gravado numa linha temporal.
Kayıt olurken vermeniz gereken bilgiler arasında bu da yer alıyor.
Essa é uma das coisas que têm que dizer quando se registam.
Ama bu isimlere dair hiç kayıt yok. Biri hariç.
Mas não há nenhum registro de nenhum desses nomes excepto por um, o Greenwell.
Polis merkezine gittim... Kayıt Bürosuna.
Fui à esquadra da policia à Divisão de Registros e Identificação.
Çocuğa bir söz verdim, eğer bana kayıt sunarsa o herifi nihayet hapse tıkabilecektim.
Fiz uma promessa ao miúdo, se ele conseguisse a gravação... Podia finalmente colocar aquele filho da mãe na prisão.
Böylece eski kayıtlarıma baktım nasıl bir öğrenciymiş görmek için, fakat onun benim sınıfımda olduğuyla ilgili herhangi bir kayıt bulamadım
Então procurei os meus antigos registos para ver como se saiu, mas não encontrei nenhum registo de ele ter estado na minha aula.
Aynı onların senin rüşvet aldığınla ilgili bir kayıt bulamayacağı gibi.
Tal como não vão encontrar registos de ter aceite um suborno de um aluno.
- Kayıtları inceledin mi? - Kayıt yok.
Não há nenhumas.
Kesin o telsizin içinde bir kayıt cihazı var ve Mitch'in sesini kaydetmiş oynatıyorsun.
Esse walkie-talkie deve ter um gravador e gravaram a voz do Mitch antes para a reproduzirem agora.
Apartmanlarında. Bu kayıt bir hafta öncesinden.
Esta gravação é de uma semana atrás.
Kayıt gerçek görünüyor.
- A gravação parece autêntica.
Douglas kaportacıda kayıt defterine bakarken iki yıldır para almadan çalıştığını gördü.
O Douglas viu as finanças da oficina e "descobriu" que trabalhas lá há dois anos sem ser paga.
Eminim öyledir, kayıt yap, Miller.
- Aposto que sim. - Cala a boca.
- Kayıt mı?
- Calo?
Elinde video kayıt cihazı olan dokuz yaşındaki bir çocuk bile bunu yavaş çekimde izleyip, her tuş basışını görebilir.
Uma criança consegue reproduzir isso devagar e ver as teclas que utilizou.
Kayıt. Kayıt.
Estamos a filmar.
ABD senatosu Jobs'un halefi Tim Cook'u şirketin vergi uygulamaları hakkında sorguladığında alt kurul üyelerinin çoğu, her ne kadar can atmasalar da kayıt için ifade vermeye geldi.
Quando o senado americano interrogou o sucessor de Jobs, Tim Cook, sobre as práticas tributárias da empresa, vários membros do subcomité declararam, oficialmente, como iam ser rigorosos.
Üç adam kızı kurtarmaya gelmiş. Birinin üstünde polis üniforması var sanmış. Ama muhtemelen güvenlik elemanıdır çünkü adamın tutuklandığına dair kayıt yok.
Três homens resgataram-na, um vestia o que ela pensou ser um uniforme de polícia, mas talvez fosse um segurança, já que ninguém foi preso.
Söyletmemiş, kayıt görünüşe bakılırsa farklı dijital kaynaklardan kesilerek... -... sonradan üretilmiş.
A gravação é uma montagem, unida digitalmente a partir de várias fontes diferentes.
- Kayıt mı tutuyorsun?
- Guardas registos?
Mia'nın tıbbi kayıtlarına göre bir ay önce dört parmağına 28 dikiş atılmış.
Pelo registo médico da Mia, ela recebeu 28 pontos, em 4 dedos, há cerca de um mês.
Daha sonra incelediğimizde defterde 2 defa kayıt gördük. Onlar akşam yemeğini dışarıda yediler.
Quando o gerente regressou, ele disfarçou a letra e fez a reserva com um nome falso.
Ancak bu kişiyi teslim ettiğine dair bir kayıt yoktu. Biz de içeri baktık ve...
Não há registo que tenha sido indiciado, mas procurámos e...
- Tanıtımla birlikte 29 yeni kayıt yaptım. Son iki saatte 713'ü bulan abone sayısına ilaveten.
Com a promoção, temos 29 novos subscritores com o novo indicativo 713 nas últimas duas horas.
Koruma ve destek olmadan. Sam merminin önüne atlayana kadar inkâr edilebilir bir kayıt dışı görevdi.
Operação secreta negável até que o Sam apanhou um tiro.
Neden sadece 2 kayıt?
Porque tem dois registos?
Kayıt müşterileri faturalandırmak için. Fatura kesmediğimiz müşterileri kaydetmeyiz.
Um dos registos é para os clientes que querem recibo.