Kensi tradutor Português
851 parallel translation
Objelerin kensi mi? ... yoksa onları senin için alırken yaşadığım küçük düşme mi?
Os objectos ou a humilhação por que passo para vo-los obter?
Kensi pusuya düşürme taktiğin üzerinde çalışmaya devam et dostum.
Continua a trabalhar nas tuas emboscadas, camarada.
Kensi bu kadının bize söylediği her şey yalan.
Kensi, tudo o que ela nos disse foi mentira.
- Kimsiniz? Özel Ajan Kensi Blye, NCIS.
Agente especial Kensi Blye, NCIS.
Kensi, işin arkasında baba var.
Kensi, o pai está por trás disto.
Kensi telefonu ona ver.
Kensi... passa o telefone.
- İyi geceler, Dom Kensi, Nate. - İyi geceler.
- Boa noite.
- Günaydın Kensi.
- Bom dia, Kensi.
Kensi eşiyle konuşurken dudaklarını okumuş.
A Kensi leu-o a falar com a mulher.
Parça tesirli el bombası da olabilir, Kensi.
Pode ser algo na marinha, Kensi.
Hayır, bak Kensi çıkmıyor.
Não, olha, Kensi, ele não vai.
Pekala, Kensi ve Dom bu öğlen Holgate'i Raspen olarak bildiğimiz biriyle konuşurken gözetlemişler.
A Kensi e o Dom viram Holgate a conversar com alguém, que agora sabemos que é o Raspen.
Evet, deniyorum.
Sim, estou a tentar. Callen, é a Kensi.
Callen, ben Kensi. Holgate arabasını terk etti.
Holgate abandonou o carro.
Arayan Kensi'ydi.
Era a Kensi.
Kensi?
Kensi?
Nate Kensi'ye yaptığının pek de önemli bir şey olmadığını söylüyor.
O Nate está a falar com a Kensi sobre o tiro comendo cachorro-quente apimentado do Pink.
Kensi, bunun iki olası cevabı var.
Kensi, podem haver duas respostas.
Kensi, önemseme onu.
Kensi, ignora-o.
Kensi'ye işkence trenine atlayın hazır hala yer varken.
Claro, entrem no comboio de gozo à Kensi enquanto à espaço a bordo.
Kensi, saldırgan etkisiz hale getirildi.
- Kensi, inimigo controlado. Doca 15.
Kensi, Dom orada mı?
Olá Kensi, o Dom está por aí?
Tamam Kensie, Roosevelt'in dışındayız.
Ok, Kensi, estamos fora do Hotel.
Caldwell geldi, konuş benimle Kensie.
Aqui vem o Caldwell. Diz-me algo, Kensi.
- Callen. - Özel Ajan Kensi Blye.
Agente especial Kensi Blye.
Sam ve Callen askeri üsse gidiyor Kensi de buraya geliyor.
Tudo bem. Certo, Sam e Callen ficam na base e o Kensi volta para cá.
Sam, Kensi.
Sam, Kensi.
- Kensi?
Kensi?
Kensi, Moskova'daki eski bir arkadaşla tanış :
Kensi, conheça um velho amigo de Moscovo,
Duyuyor musun Kensi?
Está a ouvir, Benzi?
Riley büyük ve güçlü olabilir, ama Kensi de acımasızdır.
Riley é maior e mais forte, mas... Ela é mais malvada.
Kensi, helikopterlerin 20 dakika sonra geleceğini söylüyor.
Kensi disse que os helicópteros estarão aqui em 20 minutos.
Kensi mi Renko mu Mors alfabesini sence kim hatırlar?
Quem se lembra do Código Morse?
Kensi, Nate'e, Callen'in Mors alfabesi yardımıyla Maskelyne diye bir şey söylediğini söyledi.
Nate recebeu uma mensagem pela Kensi do Callen em Código Morse. Sobre algo chamado "Maskelyne".
- Evet. Kensi, şimdi.
Vai, Kensi.
Bu, onu vatan haini yapar Kensi.
Isso faria dele um não patriota, Kensi.
Kensi haklı çıktı.
A Kensi estava certa.
Ben Özel Ajan Kensi Blye.
Sou a agente especial Kensi Blye.
- Merkeze dönüyor.
Ei, e a Kensi?
Biz bir yarısını, Kensi ve Dom, siz de diğer yarısını alın.
Kensi e Dom, ficam com a outra metade.
Kensi'nin nişanlandığı doğru mu?
Isso é verdade, sobre Kensi estar noiva?
Bazen yalan söylemen gerekir, Kensi.
A decepção que praticou foi uma necessidade, Kensi.
Kensi oraya gidiyor.
A Kensi foi para lá agora.
Kensi, dirseği!
Kensi, no cotovelo!
Sam, Kensi'yle kaza mahallini araştırın, olur mu?
Sam, tu e o Kensi vão à cena do acidente?
Kensi.
Kensi.
Kensi, McGuire'ın kardeşi.
Kensi, a irmã do McGuire.
Pekala, Kensi işte onu izlemen için sana neden.
Bem, Kensi, aqui vai a tua desculpa para o seguires.
Kensi olduğunu nereden biliyorsun, ya Renko'ysa?
Como sabia que tinha sido Kensi e não Renko? Kensi contra Renko.
Bir çoğu Kensi'nin.
A maior parte é da Kensi.
- Kensi?
Certo.