Keyboard tradutor Português
23 parallel translation
Klavye onların ekibinden çok daha zeki.
É que o nosso Keyboard é muito mais esperto do que os técnicos deles.
- Klavye bunun içine girebilir.
- O Keyboard conseguirá invadi-lo.
Bay Gibson, bu Klavye.
Mr. Gibson, o Keyboard.
Klavye Hope için çalışırdı.
O Keyboard trabalhava para a Hope.
Hope'dakiler yakında, Klavye'nin kafanızdaki o aygıtın patlamasını durdurduğunu anlayacak.
É uma questão de tempo até os técnicos controlarem o poder que o Keyboard tem sobre o engenho no seu cérebro.
Klavye kafandaki çipe bilgileri aktarıyor.
É só o Keyboard a carregar ficheiros para o chip.
Klavye sana iyi bakacak.
O Keyboard tratará de si.
Klavye sana nerede olursan ol gösterebilir.
O Keyboard pode mostrar-lhe tudo. Onde e quando quiser.
Traxler Vukovich, korsan adı Klavye.
Traxler Vukovich, conhecido pela alcunha de Keyboard.
Klavye onun oğlu.
O Keyboard é filho dele.
Ona Klavye diyorlardı.
Chamavam-lhe Keyboard.
Klavye Gibson'un aygıtına bu programla girdi.
Este é o programa do Keyboard para entrar no implante do Gibson.
Klavye'nin dosyalarını koru.
Guardem os ficheiros do Keyboard em segurança.
Onu Klavye olarak tanıyorsun.
Creio que o conhece como Keyboard.
Klavye'nin aygıtının üzerinde olan kontrolünü, kendi programıyla ele geçirdik.
A única forma que encontramos de bloquear o controlo do Keyboard sobre o seu implante foi usando o seu próprio código.
Bu Klavye'nin özel programı.
Isto é material do Keyboard.
Hal ve Klavye sürücülerini silmişler o yüzden kafasındaki aygıtı çıkaracaklar.
O Hal e o Keyboard apagaram os discos. Precisam do implante dele.
Klavye her şeye girebilmişti.
O Keyboard entrava em tudo.
Keyboard'a o bastı. - Zamanın varken...
Ela chutou o teclado enquanto estava tendo um segundo...
Monty Python, Neil Gaiman, Keyboard Cat videoları.
Monty Python, Neil Gaiman, vídeos de gatos.
AFK daha doğru
Dizemos AFK ( Away From Keyboard )
- Away From Keyboard.
- Longe do teclado.
AFK deriz ( Away From Keyboard / klavye başında değilken ).
Nós dizemos AFK.