Kezzap tradutor Português
13 parallel translation
Nasıl ki kezzap cama etki edemezse bu zorlu ve yanmış bölge de, savaşın sıcak ve yıkıcı etkisine dayanıklı.
Tal como o vidro resiste ao calor, também esta terra dura e calcinada resiste ao impacto corrosivo das batalhas.
Gruner'in baştan çıkardığı biri, kendisini mahkemede kezzap gibi ölümcül bir madde ile tehdit ederek, onu idare etmesi için zorladığını itiraf etti.
A sua assassina, que Gruner havia seduzido, confessou em tribunal que ele a obrigou a envenenar o pastor, caso contrário, usaria óleo de vitríolo para a desfigurar.
ve burada, kezzap.
E veja mais isto. Óleo de vitríolo.
Beni Kingston'a kadar takip etmiş. Kezzap şişesini saklamış,
Seguiu-me até Kingston, com um frasco de vitríolo escondido.
Saçından birkaç tel biraz cıva ve kezzap lazım.
Vão precisar de algum cabelo dela, mercúrio e água benta.
Kezzap gibi bir şey.
É como "mace".
Keşke mahkemede olsaydım da, suratına kezzap atsaydım sırf içimi rahatlatmak için.
Só queria estar na escadaria do tribunal para mandar-lhe ácido à cara, só para me distanciar dele.
Bilinmeyen bir saldırgan yüzüne kezzap attı.
Um atacante desconhecido jogou-lhe ácido no rosto
Ya da delinin teki suratına kezzap atsa aniden, amaçsız bir saldırı olsa.
Ou um maluco atirasse ácido na sua cara, ao acaso, ataque sem razão.
Sana elli lira ateşlesem şu solüsyona kezzap damlatır mısın?
- Sim? Se lhe pagar 50 liras, pode injetar ácido nítrico nessa solução?
Bir keresinde kızın birinin yüzünü kezzap ie yakmışlardı.
Queimaram a cara de uma rapariga com ácido de baterias.
Yüzüne kezzap atabilmek için kızı bulamamı istiyorsan olmaz.
Queres que a localize, para lhe mandares ácido à cara? Bem, Não.
Bu kezzap yağı.
É uma toxina.