Kiminle tradutor Português
7,252 parallel translation
- Kiminle çalıştığını öğrenin işte.
Pelos crimes de... - Descubram com quem ele trabalha.
- Kiminle konuşuyor?
- Com quem está ela a falar?
Sen kiminle konuştuğunu sanıyorsun?
Julgas que falas com quem?
Tatlım, kiminle konuşuyorsun?
- Com quem estás a falar, querido? - Está tudo bem, Jane.
Ooh, Kiminle konuşuyorsun?
Com quem tens falado?
- Kiminle konuşuyorsun?
- Com quem estás a falar?
Ama işte yani sen gittikten sonra kiminle konuşacağım ben?
É tipo... com quem vou falar depois de ires embora?
Kiminle konuştuğunuzu unutmayın, hanımefendi.
Lembre-se só com quem está a falar, menina.
Şaka yapıp yapmadığımı soruyor Ve kiminle birlikte olduğumu.
ele perguntou-me se estou a brincar e com quem é que eu estou.
Kiminle konuşuyorsun?
Com quem estás a falar?
Birgün benim kiminle konuştuğumu göreceksin.
Um dia, verás com quem eu estava a falar.
- Kiminle görüşüyorum?
- Quem fala?
Kiminle konuşuyordun baba?
Com quem estavas a falar, pai?
Kiminle konuşuyordun?
- Quem está a falar contigo?
- Asıl oyunda üç kere "Kanlı Mary" diyorsun ve karşına bir cadı çıkıp sana kiminle evleneceğini gösteriyor.
Dizias isso três vezes, a bruxa aparece e mostra com quem te vais casar.
- Darren kiminle konuşuyor?
O Darren está a falar com quem?
İsterim ama kiminle konuşabilirim ki?
Sim, mas com quem falaria? Não tenho ninguém.
Kiminle evlendin sen?
Casaste-te com quem?
Başka kiminle dertleşebilirim?
Com quem mais posso conversar?
- Kiminle iletişimde olduğunu öğrenmek için.
- Querem saber para quem ele liga para casa.
Kiminle görüşüyor?
Com quem se encontra?
Bana ne yapacağım, ne giyeceğim kiminle çıkacağım söyleniyor.
Dizem-me o que fazer, o que vestir, com quem namorar.
Kiminle görüşüyorum?
Com quem estou a falar?
Kiminle? Kiminle?
- Com quem?
Kiminle oynuyorum, Deep Blue ile mi?
Com quem estou eu a jogar, o Deep Blue?
Kiminle konuşuyorsun?
Com quem está a falar?
Kiminle gitmek istediğini söylemen bile gerekmez.
Nem sequer precisas de dizer quem.
Kiminle konuştuğunu biliyor musun?
Sabes com quem estás a falar?
Kiminle konuşuyordun?
Quem era ao telefone?
- Şu anda kiminle görüşüyorum?
- Com quem estou a falar?
Kiminle buluşuyoruz?
Vamos reunir-nos com quem?
Bu gece kiminle buluşacağımızı bilmemek beni ekstra etkili yapacak yani.
Não saber com quem vamos estar vai tornar-me muito mais eficiente. Certo, eu percebo...
Kiminle başlayalım.
Quem será o primeiro?
Annen bugünlerde kiminle beraber?
Com quem anda ela actualmente?
Kiminle konuşuyorum?
Com quem estou a falar.
- Kiminle konuşuyorum?
- Com quem estou a falar? - Com a Joanne.
Kiminle?
Com quem?
- Kiminle konuştun?
- Com quem falou por lá?
Kiminle konuştuğumun bir önemi yok.
Não interessa com quem falámos.
Sen kiminle konuştuğunu sanıyorsun?
Com quem achas que estás a falar?
Kiminle birlikte geldin?
Com quem estás?
O lanet restoranı ve orada kiminle görüşeceğini.
Sobre aquele maldito jantar e quem ele iria ver lá.
Kiminle konuşuyorum?
Com quem falo?
- Kiminle sikişiyorsun?
Com quem estás a dormir?
- Kiminle sikişiyorsun?
- Com quem estás a dormir?
Kiminle konuşuyorum?
Com quem estou a falar?
Kiminle uğraştığını bilmiyorsun.
Não sabem com quem se estão a meter.
Ve sen bana ismimle hitap etmiyorsun, ayrıca kiminle yatıp kalktığıma da karışamazsın.
- E não me chamas nomes, e não me dizes com quem posso dormir.
- Kiminle?
- Com quem?
- Gayet güzel geçti. - Kiminle?
Com quem?
Kiminle uğraştığınızı bilmiyorsunuz.
Não sabem com quem se estão a meter.