Kimono tradutor Português
113 parallel translation
- 24 kimono mu?
- Vinte e cinco kimonos?
Üç pantolon, 25 kimono, 10 kombinezon 5 külot, 15 ceket.
Três cintas, 25 kimonos, 10 combinações, cinco cuecas, 15 camisas de noite.
17'ye 1. 25 kimono.
Dezassete para um. Vinte e cinco kimonos.
Mavi kimonolu adam,
Aquele homem de kimono azul,
Başka biri nasılsa kimonoyu alacaktı.
Alguém teria tirado o kimono de qualquer forma.
Kimonodaki muskaya bak.
Olhe para o amuleto do kimono.
Yıllardır sana bir kimono almayı istemiştim ama alacak gücüm yoktu.
Durante anos, quis comprar-te coisas bonitas.
Beni mutlu eden kimono değil senin bu sevecenliğin.
Não é por causa do kimono... e sim pelo amor.
- Üstüne bir kimono giy.
- Vai vestir um quimono.
Kimonomu getir.
Traz o meu kimono.
"Bir masörün kimonosu çok ama çok zavallıdır."
"O Kimono de um massagista é muito, muito pobre"
Adıma tek bir kimonosu olan, fakir bir samurayın kızıyım.
Sou a filha de um samurai pobre com um kimono com o meu nome.
Apartmanını gördün, Japon kimono giyiyor ve halıda uyuyor.
Já estiveste em casa dele. Usa kimonos japoneses e dorme em tapetes.
Bu gizemli mafya benzeri adamın giysilerini temin eden sizdiniz, aslında böyle biri yoktu, ayrıca bu garip kimonoyu da siz buldunuz. Bütün bu aksesuarlar benim kafamı karıştırmak için yeterliydi. Ama bunlar hiçbir işe yaramadı.
Foi você quem imaginou o disfarce ao misterioso mafioso inventado, assim como a dona deste kimono para me enganar mas não me enganaram.
Anjin-san'a Yedo'nun güneyinde bir balıkçı kasabası, 200 samuray uşağını hizmete alma hakkı, 10 at ve 20 kimono verildi.
"Ao Anjin-san é dada autorização para ir à aldeia piscatória a sul de Yedo, " recrutar 200 criados samurais, 10 cavalos e 20 quimonos. "
Pirinç için her şeyi takas ettim, annemin kimonosunu bile.
Já troquei tudo por arroz. Até o kimono da minha mãe.
.. Yaeko kimono aldı, üstelik mezuniyeti bile değildi.
A Yaeko recebeu um quimono e ainda nem acabou o liceu.
Neyse, şu kimono eninde sonunda senin olacak.
O quimono vai parar às tuas mãos um dia destes.
Eğer beni dün bu kadar sinirlendirmemiş olsaydın... Çimentodan kimono giyiyor olacaktın!
Se me tens chateado, tipo ontem, terias vestido um quimono de cimento!
Kimono.
Kimono.
Kimono ve o-nun onun süt gibi beyaz...
Tirou o kimono e agarr... Agarrou. ... nos brancos brancos...
Şu kimonodan da vazgeç.
E largue o kimono.
Doğulu deyince aklıma gelen görüntüde cheongsam ve kimono giyen, değersiz yabancı şeytanların aşkı için ölen, mükemmel kadın olmak için doğan ve yetiştirilen, onlara verdiğimiz her cezayı kabullenip aşkın gücüyle yeniden ayağa kalkan ince kadınlar var.
Tenho uma visão do Oriente de mulheres delicadas, com vestidos chineses e quimonos que morrem pelo amor de diabos estrangeiros indignos, que nasceram e foram criadas para ser mulheres perfeitas, que aceitam qualquer castigo que lhes damos e que se recompõem fortalecidas pelo amor, incondicionalmente.
Eğer istersem lanet olası bir kimono giyerim.
Visto a merda de um quimono se quiser.
Yani, seyrettiğin televizyonun, yediğin suşinin hatta giydiğin kimononun parası nereye gidiyor sanıyorsun?
A televisão que tens em casa, o sushi que comes e até esse kimono que vestes... Para onde crês que vai o dinheiro?
Son gördüğümde kimono giyiyordun.
A última vez que te vi, eram quimonos.
Hey. Sana bir kimono aldım.
Comprei-te um quimono.
Şampanya, müzik. Kimono içinde Amy.
Champanhe, música, a Amy de quimono.
Sahnedeki kimonolu kadın kim?
O que é isso no kimono?
Öyleyse bir peruk tak ve kimono giy.
Então ponha uma peruca e um quimono.
Pekala Bay Portokalos, "kimono" ya ne dersiniz?
Ok, Sr. Portokalos, e que tal a palavra "kimono"?
Tabiki, "kimono" yunancada kış anlamına gelen "cheimonas" dan gelir
É claro, "kimono" vem da palavra Grega... "cheimonas", que significa "inverno".
Görüyorsunuz işte. Kimono ve sabahlık İşte bu kadar
Estão a ver, "robe", "kimono".
Kimonosu paçavraya döndü ve banyosunu bile zor yapıyor.
O seu kimono está sujo e dificilmente toma um banho.
Gözyaşlarıyla ıslanmış kimonoyu alalım.. ... ve yıkayalım... yıkayalım...
Apanhamos o seu kimono empapado de lágrimas... e limpamo-lo... limpamo-lo...
Yıkadığımız kimonoyu alalım.. ... ve sıkalım... sıkalım...
Apanhemos o kimono que lavamos... e escorremo-lo bem... escorremo-lo bem...
Sıktığımız kimonoyu alalım ve kuruması için asalım..... kuruması için asalım...
Apanhemos o kimono bem escorrido... e estendemo-lo a secar... estendemo-lo a secar...
Kimonon nerede?
Aonde está o teu kimono?
Shizu için kimono kuşağı.
O kimono para a Shizu.
Karar veremiyorum, elbise mi giysem yoksa kimono mu?
Estou indeciso entre o fato e o quimono.
Hey, evlat! Jonesy'nin kimono olayından sorumlu olduğunu duydum.
Soube que o Jonesy te aborreceu por causa do quimono.
Ya "Açık Kimono" onu hatırlıyor musun?
Lembra-se? "Open Komono"?
O kimono... dekoltene harika gider.
Esse quimono realça tanto o teu décolletage.
- Eğer istersem lanet olası bir kimono giyerim.
Visto a merda de um Kimono se quiser.
Bir zamanlar... Kimonolu bir kadını seven bir adam varmış.
Era uma vez, um homem que amava uma mulher em Kimono.
O halde izin ver sana bir kimono yakası armağan edeyim.
Deixa-me comprar-te um colarinho para o quimono.
En iyi kimonomu giymiş bir de!
- A usar o meu melhor kimono!
Kırmızı Kimono / Gümüş İşlemeli
DANÇARINA / MOÇA DE HARÉM ( CONVITE RECUSADO )
Bavula zaten altı tane kimono koydun.
-... porque...
Kimono?
- "Kimono". - Boa.
İyi örnek
Kimono, kimono.