Kingston tradutor Português
302 parallel translation
Devriye arabası altı numara, Rota 14'te Kingston Road'a, Ashley's Shopping Center'a devam edin :
- Carro-patrulha número 6, dirija-se à Estrada de Kingston, ao Centro Comercial de Ashley.
Rota 14'te Kingston Road'a, Ashley's Shopping Center'a devam edin :
Carro-patrulha número seis, dirija-se à Estrada de Kingston, ao Centro Comercial de Ashley.
Ben buradayım, Kingston'da.
Aqui estou eu, em Kingston.
NBC mobil ünitesiyle ben Del Moore, Los Angeles Bel Air'de, Kingston malikanesinin önündeyiz. Morovia prensesinin gelişini bekliyoruz.
Aqui Del Moore, com o carro da NBC, em Bel Air, Los Angeles, em frente à célebre mansão Kingston, aguardando a chegada da Princesa Encantada da Moróvia.
Şehrimizde Bayan Roland Kingston'un misafiri olacak. Kendisinin büyük büyük babası Dük Vladimir, Morovia arşidükü Maximilian Rupert Lupin'in akrabasıydı.
Está na cidade a convite da Sra. Roland Kingston, cujo bisavô, o Duque Vladimir, era parente do Arquiduque Maximilian Rupert Lupin da Moróvia.
Kingston'a gidecek 7 uçağında yerin var.
Reservámos-lhe um lugar no voo das 7 para Kingston.
Pan-Am 323 Kingston Jamaika'ya indi.
O voo Pan-Am 323 acabou de aterrar - Kingston, Jamaica.
Ama kesinlikle Kingston'lı değil.
De certeza que não era de Kingston.
Kingston'ın dışındaki Port Royal Yolundan çıkın, sonra çimento fabrikasına kadar Wentworth yolunu takip edin.
Sai de Kingston pela Port Royal Road, depois segue pela Wentworth Road, até chegar à fábrica de cimento.
Kingston'a dönünce sana yeni bir tekne alırım.
Arranjo-lhe um barco novo quando regressarmos a Kingston.
Kingston'da sana yardım etmediler mi?
Ninguém ajudava em Kingston?
Dale Kingston, İnanmıyorum!
Dale Kingston! Não acredito!
Şekerim, bu da Dale Kingston.
Querido, este é o Dale Kingston.
- Bay Kingston?
- Sr. Kingston?
Bay Dale Kingston?
- Sim? - Sr. Dale Kingston?
Bay Kingston! Size ulaşmaya çalıştım. Çok üzgünüm efendim.
Sr. Kingston, tenho estado a tentar contactá-lo.
Bay Kingston, fazla dağılmadan...
Sr. Kingston, antes de se embrenhar aí...
Bay Kingston, burayı daha önce de soymak isteyenler oldu mu?
Obrigado. - Diga-me, Sr. Kingston, já alguém tinha tentado assaltar esta casa antes?
Bay Kingston, sizin de ilginizi çekebilir.
Sr. Kingston? Isto talvez lhe interesse.
Bay Kingston saat kaçta buraya geldi diye soruyorsanız, bilmiyorum.
E, se quer saber a que horas o Sr. Kingston cá chegou, eu não sei.
Joe, dün gece Kingston'un arabasını sen mi park ettin?
Joe, os rapazes disseram-me que foste tu quem estacionou o carro do Kingston.
'Ben Dale Kingston. İyi günler.'
Chamo-me Dale Kingston, boa tarde.
( Erkek )'Yarın bizden ayrılmayın' 'Dale Kingston'un Sanat Dünyası Kanal 16 da olacak.'
Volte a estar connosco amanhã, quando o canal 16 lhe voltar a trazer "O Mundo da Arte", com Dale Kingston.
- Telefonunuz var, Bay Kingston.
Vou chamá-lo. - Telefone, Sr. Kingston.
Keşke kapatmasaydınız.
Gostaria que não desligasse assim, Sr. Kingston.
Ama siz, Bay Kingston, tam tersisiniz.
Mas consigo, Sr. Kingston, passa-se exactamente o oposto.
Çok teşekkür ederim, Bay Kingston.
Muito obrigado, Sr. Kingston.
Bay Kingston.
Sr. Kingston?
Bay Kingston ve avukat bey toplantıya katılmamda sakınca görmediler.
O Sr. Kingston e o advogado disseram que eu podia passar por cá.
Bu sefer ne getirdiniz?
- Sr. Kingston... Que é que traz aí desta vez?
"Son olarak, tüm vasiyetlerimde başlıca muris olan" "Üniversite öğrenim masrafını karşıladığım" "bilâhare evim ve mallarım üzerinde serbestçe tasarruf hakkını verdiğim" "yeğenim Dale Kingston'a terekemin geri kalan kısmının tamamını bağışladım."
Finalmente, ao principal herdeiro dos meus anteriores testamentos, o meu sobrinho Dale Kingston, a quem apoiei durante a Faculdade e que teve total liberdade para usufruir da minha casa e dos meus bens desde então, sem pensar em qualquer recompensa, deixo todo o restante volume dos meus bens, com uma única excepção.
- Bay Kingston!
- Sr. Kingston?
-... Bay Kingston terekenin geri kalanını alıyor.
Se o Sr. Kingston não fica com a colecção, fica, ao menos, com o resto dos bens.
( Kingston ) Beni mi arıyordunuz, Teğmen?
Anda à minha procura, tenente?
Dale Kingston hırsızlık kisvesiyle dayısını birine öldürttü.
O Dale Kingston contratou alguém para simular um roubo e matar o tio.
Cinayet anında başka yerde olduğum bir rastlantı sonucu kesinleşince bile durmadınız. Bay Kingston, gerçekten ben...
- E apesar de eu ter um forte álibi, totalmente por acidente, para a hora da morte do meu tio, isso não o dissuadiu, tenente.
Çok doğru Bay Kingston.
- Isso é verdade, Sr. Kingston.
Bu süreçte tablolar Dale'in eline geçsin istemedi mi?
E entretanto, não queria que o Dale Kingston lhe pusesse as mãos em cima.
( Kingston ) İyi eğlenceler, Edna.
Divirta-se, tia Edna. Adeus.
Yanlış anlamışsınız.
Sr. Kingston, percebeu-me mal.
- Selâm, Bay Kingston.
- Olá, Sr. Kingston.
Bay Kingston ve ben gerekli gördük.
O Sr. Kingston e eu achámos que seria necessário, tenente.
- Ne sandığınızı biliyoruz, Bay Kingston.
Nós sabemos o que pensou, Sr. Kingston. Tenente?
- Bay Kingston? Az müsaade edin, olmaz mı?
Sr. Kingston, dê-nos só um momento, está bem?
Adım Kingston.
Chamo-me Kingston.
Memnun oldum Kingston Kardeş.
Muito gosto, Irmão Kingston.
Bugün Keighley ve Hull Kingston Rovers arasındaki maçın önemli anları.
Está na hora da Liga de Râguebi e dos destaques do jogo desta tarde entre Keighley e os Hull Kingston Rovers.
( Kingston ) Favorilerimden ikisidir :
Dois dos meus preferidos.
Bay Kingston daha önce mi gitmişti?
Presumo que o Sr. Kingston tenha ido para casa um pouco mais cedo.
- Bay Kingston, böyle bir şey demedim.
- Sr. Kingston, nunca disse isso.
Bir şey daha var.
E sabe uma coisa, Sr. Kingston?