English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Kong

Kong tradutor Português

2,183 parallel translation
Ama hayat, asla umduğumuz şeyleri karşımıza çıkarmaz. Hong Kong'a taşındığımızda her şey değişti.
Mas a vida nunca corre como nós esperamos e, quando mudámos para Hong Kong, tudo mudou.
Babam Prag'a gidiyordu hiç de başarılı olmayan bir filmi için, Annem de Hong Kong'a gidiyordu evlenmek için... tekrardan.
Ele estava a caminho de Praga, para um dos seus filmes sem sucesso, e a minha mãe estava a ir para Hong Kong... para se casar... novamente.
Büyük, kültürü zengin bir yer ve Hong Kong'da bir limanımız var.
É grande, tem uma cultura rica e já temos um pé em Hong-Kong.
Victor Kong'u sevdiler.
Queria trazer um como animal de estimação. Parecia que gostavam dele.
Hong Kong a gelmeyi düşünüyordum shaw kardeşler... Kung Fu, ettiğimin Chop Sieuw şovu.. Sense şeker kıçlı bu sokak serserilerini dert ediyorsun.
Ouve bacano, acabei de te dar directamente de hong Kong esta irmandade de cabrões do Kung Fu viciados e tu estás preocupado com o que estes cabeças de cinzeiro tenham.
Hong Kong bürosundan ekip yolladılar.
Enviaram uma equipa de Hong Kong.
Hong Kong'dan getirdim.
Mando-os vir de Hong Kong.
- plan islemde. Lider Abu Sayyaf yemi yuttu simdi Hong Kong'da.
O líder de Abu Sayyaf mordeu o isco e está em Hong Kong.
- Peter Yates, kolejden arkadasi, bütün bu olanlarin basladigi gün röpörtaj için Hong Kong'a gelen Ingiliz gazeteci.
Peter Yates, amigo antigo de colégio, o jornalista britânico que veio a Hong Kong para o entrevistar no dia em que isto tudo começou.
Hong Kong'da bi yer var, fiyat biçmek gerekiyor.
Há um pedaço de terra em Hong Kong, que deve ser valorizado.
Portföyümüzü... - Hong Kong'da bi şey var mı?
- Tem alguma coisa em Hong Kong?
Hong Kong'da herhangi bi problem çıktı mı?
Tiveste problemas em Hong Kong?
Hong Kong'da bi şeyler var mı?
Tens alguma coisa em Hong Kong?
Ama Vadim Hong Kong işini istiyordu.
Mas Vadim quer negócios em Hong Kong.
Ona King Kong'un kendisini aradığını söyleyeceğim ve bu şekilde sona erecek.
Dizer-lhe que o King Kong andava à procura dela. E... seria o fim de tudo.
- Hong Kong'dan mı geldiniz?
Tu és de Hong Kong?
Çocuklar, Hong Kong'tan mısınız?
Vocês são de Hong Kong?
Hong Kong'a dönünce ayrılırız.
Quando voltarmos a Hong Kong vamos nos separar.
Hong Kong'a dönünce bunu aileme nasıl söyleyeceğim?
Como vou dizer aos meus pais isso, e como vou voltar para Hong Kong?
Lok ona Hong Kong'a varınca ayrılmak istediğini söylemiş.
O Lok disse a ela que ele quer terminar, o relacionamento quando voltarem a Hong Kong.
Hong Kong'ta sürekli kavga ediyorlardı.
Eles estão sempre a discutir, em Hong Kong.
Hong Kong'a dönünce, ne yapmamız gerek biliyorum.
Quando voltarmos a Hong Kong, será tudo diferente.
Hong Kong'a dönebilsek güzel olurdu.
Seria bom se nós não pudéssemos, voltar para Hong Kong.
Hong Kong'a dönmek istemiyor musun?
Não queres voltar para Hong Kong?
Belki King Kong'dur.
- Talvez seja o King Kong.
King Kong buradaymış, ve bir kanıt bırakmış.
Ai, meu Deus. O King Kong esteve aqui e deixou evidências.
Çünkü King Kong un bana karşı elinde hiçbir şey yok
Porque o King Kong não tem nada contra mim!
Senden o dayağı yemeseydim Hong Kong'da ne yapardım bilmiyorum.
Se não fosse a sua chamada de atenção da outra vez, eu não saberia o que fazer aqui em Hong Kong.
Hong Kong'da salon açmak pek kolay değil.
É muito complicado abrir uma escola de artes marciais aqui em Hong Kong.
Hong Kong'da kendi okulunu kurmak istiyor.
Ele quer estabelecer a sua escola aqui em Hong Kong.
Hong Kong'daki herkes Wing Chun stilini konuşuyor!
Agora toda a gente em Hong Kong quer aprender Wing Chun!
Son zamanlarda Hon Kong'da bazı söylentiler çıktı.
Têm surgido muitos boatos em Hong Kong recentemente.
Çin-Batı boks maçı birazdan başlayacak.
O desafio de boxe sino-ocidental de Hong Kong irá começar em breve.
Yaptıkların bütün Hong Kong polis teşkilatını küçük düşürdü.
As suas atitudes envergonham toda a força policial de Hong Kong.
Yaşlandım.
KONG QIU ( ZHONG NI )
Lu Krallığı, Hükümdarlık Sarayı. Yoksa bu ZhongDu şehri başkanı, Üstad Kong Qiu mu?
O Mestre Kong Qiu, Governador de Zhong Du
Üstad Kong, içeride reverans yapabilirsiniz.
Mestre Kong, pode curvar-se dentro.
ZhongDu şehri başkanı, Üstad Kong Qiu huzurlarınızda.
Anunciando o Mestre Kong Qiu, Governador de Zhong Du!
Hoş geldin, Kong Qiu.
Bem-vindo, Kong Qiu...
Hürmetkar kulunuz Kong Qui sizi selamlamaktan memnun olur Majesteleri.
O seu humilde criado Kong Qiu cumprimenta respeitosamente o Governante.
Tamam, Kong Qiu.
Pronto, Kong Qiu, como ouvi,
Kong Jiao, Konfüçyüs'ün kızı.
Ele terá uma surpresa quando te ver.
- Kong Qiu.
Kong Qiu
Bakan Kong, sizinle özel olarak konuşabilir miyiz?
Ministro Kong, podemos falar em particular?
Bakan Kong, Üç Soylu Aile'nin küstahlığından fazlasıyla nefret ediyorum.
Ministro Kong, eu detesto a arrogância das três famílias nobres.
Kong Qiu, sizin fikriniz nedir?
Kong Qiu, que opina?
Canlıların, rahmetli sahipleriyle birlikte gömülme törenini sonlandırın.
relacionado com a cerimônia fúnebre de Kong Qiu. Kong Qiu
Kong Qiu. Neden böylesine bir saygı?
Qual o pedido?
- Yi Sifu, tüm Hong Kong arkanızda.
- Mestre Yip, força!
Kong Qiu
Eu envelheci.
Qi Sigong, Jishi Klanı evinden bir köle. Kong Qiu.
Kong Qiu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]