Kori tradutor Português
167 parallel translation
Diğer adam ise Kori.
O outro tipo chama-se Kori.
Muhtemelen Kori'nin yeni numaralarından biri.
Deve ser um dos truques novos do Kori.
- Kori?
- Kori?
Kori Weston?
Kori Weston?
Kori, çok şaşırmış olmalısın.
Kori, sei que isto é uma grande surpresa para ti.
Kori Weston beni beğeniyormuş!
A Kori Weston teve um fraco por mim!
Köri bu mevsimde ihtiyaç olan tek baharattır.
O curry é o único prato que se pode comer neste clima nojento.
- Köri?
- O caril?
Alexander da köri yememiş anlaşılan?
O rapaz, o Alexander, também parece que não comeu caril,
Limonlu köri?
Caril de limão?
Limonlu köri mi?
Caril de limão?
Edward Heath, yeni elbise skeci ile Richard Baker, Limonlu Köri ile... Adaylar :
Os nomeados são :
Limonlu Köri mi?
Lemon Curry?
Ayrıca bir çeşit fare olan bandikutlar vardı yılanlar, orman kertenkelesi, küçük kertenkeleler vardı kafalarını keserdiniz, sonra doğrardınız sonra köri katardınız.
Há ainda outros animais, como o bandicoot, uma espécie de rato, cobras, lagartos da selva e uns lagartos pequenos.
Biberle de karışınca güzel köri yapabilirsiniz.
Tira-se-lhes a cabeça e faz-se um caril... mistura-se pimenta e faz-se um belo caril.
Köri var.
- Tem caril.
Kaplumbağa çorbası, köri soslu tavuk somon balığı geyik bifteği mantar soslu fileto biberli enginar ve viskili İskoç kekliği.
Sopa de tartaruga, galinha de caril, salmão com chalotas, bifes de veado aux piments, filet de sole em molho de trufa, alcachofras com pimentos, galo silvestre em whisky, gelado de framboesa e canapés.
- Köri soslu Paté d'alouettes.
- Paté d'alouettes com molho de chicória.
Bu köri tadı da nedir?
Que sabor é este de caril?
Köri.
Caril.
Otis, daha çok köri.
Otis, mais caril!
Yeteri kadar köri var mı?
Ponho mais caril?
Köri soslu kuzu eti ister misiniz?
Querem um pouco de caril de borrego?
- Biraz köri tozu koysaydın bari.
- Espalha pó de caril para disfarçar.
Merak etme köri yüzlüm.
Não te preocupes, minha carinha de caril.
Ulu pilav, ulu köri, ulu Gandi, hadi başlan gari.
Bom arroz, bom caril, bom Ghandi, vamos a despachar.
Bu oda köri sos gibi kokuyor.
Este quarto cheira a take-away de caril.
Hindistancevizi köri.
Caril de coco.
Köri sever misin?
Gostam de caril?
Hurda taksilerini son sürat süren, derilerinden yayılan köri kokulu, günümü berbat eden Sih ve Pakistanlıların canı cehenneme.
Que se fodam os Sikhs e os Paquistaneses que conduzem pelas avenidas abaixo com taxis decrépitos, com caril a fumegar dos poros, a impestar o meu dia.
Köri karışımı.
Pó de caril.
İçinde köri ve safran vardı.
Encontramos vestígios de caril e açafrão.
Köri ve safran.
Caril e açafrão.
Toz köri.
Pó de caril.
Bu köri kokusu mu?
Cheira-me a caril?
Bunun iki katı olan ve köri kokmayan bir daireye 750 $ ödüyorum.
Pago 750 pelo dobro do tamanho e não cheira a take-away.
Anlaşılan Berger'ın kuralının nadir bir istisnası var, ve çoğu zaman köri etkili oluyor.
Parece que há uma rara excepção à regra do Berger, e isso costuma envolver um caril.
La Cienega'dan buraya kadar köri kokusu aldım.
Senti o cheiro do caril em La Cienega.
Gece 11'e kadar canları pirinç ve köri çektiğinde gidip bunları almam gerekir.
Até às 23h, se quiserem curry ou arroz, tenho de comprar.
Belki köri yaparım.
Talvez "kare" ( prato muito comum no Japão )
Köri?
"Kare"?
Köri istiyorum!
Eu quero "kare"!
Bana biraz köri ayır
Guarda-me algum "kare".
- Köri gecesi.
- É o dia do caril!
Ruby Murray, köri demektir.
Não olha, ele está perdido.
Köri tozu gibi kokuyor.
Cheira a caril.
Peki ya sirkeli ve köri soslu kuzu eti?
Um caril de borrego, com sultanas e tâmaras? Caramba!
Prenses, kırmızı, sarı ve yeşil köri pişirebilirim!
Princesa, eu sei cozinhar caril vermelho, amarelo e verde!
"Baharatlı Köri Ödülü"... gerçekten de bizden biri olan Kelly Kapoor'a gidiyor.
O prémio "Caril Picante" vai para a nossa Kelly Kapoor!
"Baharatlı Köri" derken?
"Caril Picante"? O que é que isso quer dizer?
- Köri gibi kokuyorsun.
- Cheiras a vindaloo.