Korumalar tradutor Português
1,714 parallel translation
Sert ; Schleyer'ı kaçırabilmek için tüm korumaları öldürmek zorundayız demek.
Significa que mataremos todos os acompanhantes para chegar até Schleyer.
Korumaları Özel Tim'den komandolar.
Os SEK são armados e treinados.
Schleyer'ın kaçırılmasını ve korumalarının öldü...
Todos os Partidos condenaram o ataque a Schleyer.
- Hayır. Korumalarım operada olduğumu sanıyor o yüzden vaktim dar.
- Não, o meu segurança acha que ainda estou na ópera, por isso tenho pouco tempo.
Kendilerini ve birbirlerini korumaları gerekir.
Precisam proteger-se a si mesmos... e entre si.
Korumalar var.
Eles têm guardas.
Bu korumaları monte ettirmek için erken davranmakla çok iyi ettiniz.
Fez um bom trabalho em obter esta protecção antecipadamente.
Gestapo korumaları sürekli başında.
A Gestapo protege-o. Tem sempre dois guarda-costas por perto.
Yani, Londra'nın en iyi korumalarını sağlayabilirim. Sade benimle muhatap olacaksın. Bu da seni sahip olduğun bir sürü farklı guruplardan kurtaracak.
Bem, digamos que eu forneço todos os suficientes clubes com os melhores porteiros de Londres, e só terás que lidar comigo, poupando-te a tratar com todos os diferentes grupos que tens agora.
Tanrıya şükür korumalarım direndi.
Por sorte Meus guardas responderam.
Yolcularımızın bu zor şartlar altında sükunetlerini korumalarını rica ediyoruz.
Pedimos aos passageiros que se mantenham calmos durante estas circunstâncias difíceis.
Koye vardik ve her zamna oldugu gibi yine korumalar en iyi yerleri aldilar.
Tínhamos chegado a uma aldeia, como sempre, as guardas ficaram com os melhores aposentos,
Ve korumaları da.
Com todos os músculos dele.
Bir limuzin ve korumalar.
Uma limusina e uns guardas.
Beni kaygılandıran korumalar değil. Çarpışma.
Não estou preocupado com os guardas, mas com o acidente.
Ağzından tek bir kelime dâhi çıkarsa, silahlı korumalar eşliğinde dışarı çıkarsın.
Mais uma palavra e vais sair daqui com uma escolta armada.
Başkanın korumaları nerede? Bilmiyorum.
- Onde estão os seguranças do presidente?
Korumalar, sizin güvenliğiniz için buradalar.
Os guardas estão aqui para vossa protecção.
Niye silahlı korumalar var sanıyorsun?
Porque é que achas que eles têm guardas armados?
Başkanlık korumaları olduklarını söylüyorlar.
Dizem que são guarda-costas do Presidente.
Halk içine çıktığımda beni görenler, korumalarımı da görür.
Quando as pessoas me vêem em público, vêem os meus guarda-costas.
Grimnasales olan korumaları öldürdü?
Gronnor, quem matou o guarda?
Başbakanın korumalarını alarma geçirip, bir taktik ekibi ayarlayacağım.
Alertarei a segurança do Ministro e escalarei uma equipe tática.
Korumaları Jack Bauer ve Tony Almeida'yı teşhis etmişler. Bu da demek oluyor ki, hem Matobo hem de CIP aygıtı Dubaku'da.
Os guarda-costas identificaram o Jack Bauer e o Tony Almeida como estando envolvidos, o que significa que o Dubaku tem o dispositivo CIP e o Matobo.
Ama Matobo'nun korumalarından biri Bauer ve Almeida tarafından götürüldüğünü görmüş.
Mas um dos guarda-costas do Matobo viu-a ser levada pelo Bauer e o Almeida.
Biri kasanın şifresini kırdı, korumaları öldürdü ve Ejder Topu'nu çaldı.
Alguém entrou na caixa forte, matou os guardas e roubou a Dragonball.
Korumaların hepsi FSB gizli polisi.
Os guardas, são todos da FSB, polícia secreta.
Sadece bu değil. BR gece yapılan boşaltmayı korumaları için bir güvenlik ekibi gönderdi.
Não só isso, como também a BR manda uma unidade de seguranças para guardar o carregamento feito durante a noite.
" Seni korumaları için meleklerine emir verecek.
" Porque aos seus anjos dará ordens
Yetkililer şimdilik yorum yapmasalar da ailelere çocuklarına yakın olmalarını ve bir sonraki duyuraya kadar onları korumalarını söylüyorlar.
As autoridades não comentaram, apenas disseram que os pais precisam de ficar juntos aos seus adolescentes... e mantê-los bem vigiados até novos comunicados.
Ben süpermarket korumalarıyla oynamak için fazla yaşlıyım.
Estou muito velho para brincar com guardas de supermercado.
Korumalar sistemini terk etti.
Os anticorpos saíram do seu sistema.
Korumaları bu şekilde bertaraf edeceğiz.
Assim, evitamos os guardas.
Uyuşturucuları başka yere taşımış olsalar korumaların orada işi ne?
Porque teriam eles seguranças lá, se a droga já estava cá fora?
Korumalar sadece dışarıdan gelecek tehlikelere odaklanmış olacaklardır.
Os guardas se concentrarão em ameaças no perímetro.
İki saniye içinde korumaları görürüz.
Dois segundos. Vou ver os guardas.
Korumalar alt katlarda devriye gezmeye başladılar.
Os guardas estão descendo.
İçerdeki korumalar daha hızlı müdahale edeceklerdir.
Guardas dentro, menos.
Korumalar yaklaşıyor.
Os guardas estão chegando.
Korumaların seni vurmasını istemeyiz.
Porque você não quer que os guardas lhe metam uma bala.
Bu arada Rayna'nın korunmaya ihtiyacı var ama korumaları tarafından değil.
Por enquanto, a Rayna precisa de ser protegida e não por guarda-costas.
Suçlamalar ; şiddet paranoyası, Bay Mynor'un korumalarına saldırı dairesine tecavüz ile kanıtlanan Borodinlerle ihtilaf.
Acusações de paranóia violenta, o ataque aos guarda-costas do Sr. Mynor, a contenda com os Borodins, como prova a entrada no seu apartamento.
Bu yüzden Lord Rahl da bizi korumaları için askerlerini gönderdi.
Então o Lorde Rahl enviou soldados para nos proteger.
Rahl'ın korumaları kapının hemen dışında olacaktır.
Os guardas do Rahl estarão mesmo atrás da porta.
Sen içerdeyken, ben ve adamlarım korumaları öldüreceğiz.
Os meus homens e eu mataremos os guardas enquanto estás lá dentro.
Oranın varlığını sadece Lord Rahl'ın... kişisel korumaları olan Mord'Sithler biliyor.
Como guardas pessoais do Lorde Rahl, só as Mord-Sith conhecem da sua existência.
Buraya bir D'Haran kumandanı gelmişti. Bir Mord-Sith ve korumalarının ana yoldan geleceğine dair laflar ediyordu.
Houve um comandante D'Haran aqui, a gabar-se que uma Mord-Sith e sua escolta, estavam a chegar pela estrada principal.
Ama askerleri ve korumalarıyla çevrili olacak-- -
Mas vai estar rodeado de soldados, guarda-costas...
- Korumalar. Kızları adreslere götürüyorlar onlara göz kulak oluyor ve geri getiriyorlar.
Levam as raparigas ao local, vigiam-nas e trazem-nas de volta.
Korumalar eskortlar, müdürler hatta geçici çalışanlar.
Seguranças, acompanhantes, gerentes, até pessoal temporário.
Gestapo'dan korumaları vardı...
- E tinha guarda-costas da Gestapo.