English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Koçan

Koçan tradutor Português

10,550 parallel translation
Kocan işte bu geleneği devam ettirecek.
É essa a tradição que o seu marido vai herdar.
Kocan hakkında garip bir şey keşfettin, değil mi Lizzy?
Descobriu uma coisa curiosa sobre o seu marido, não descobriu, Lizzy?
Wilcox, kocanızın oldukça hayatta olduğu izleniminde ama.
O Wilcox tem a impressão que o seu marido está muito vivo.
- Kocanızı mı öldürdünüz?
Matou o seu marido? O meu ex-marido.
Ve kocanızın bir casus olduğunu Reddington'dan mı öğrendiniz?
E descobriu que o seu marido era espião pelo Reddington?
Yalan söyleyen kocanızın vurduğunuz için haklı çıkarmak için işinizi kullanmak.
Usar o seu trabalho para justificar ter atirado no seu marido mentiroso.
- Ne fark eder? Sadece, kocanızı vurmanızın, sizin ve Reddington adına büyük bir rahatlama olmuş olacağını söylüyordum.
Só estou a dizer que matar o seu marido deve ter sido um alívio para vós.
- Ölü kocan bir casustu ve aileni hiç tanımadın ve avladığın suçlulardan kimsenin haberi yok ve bir nedenden ötürü, neden tüm bunların merkezine konulmayı seçildiğini bilmiyorsun.
O seu marido morto era espião, nunca conheceu os seus pais, ninguém soube dos criminosos que procurou, e por alguma razão, alega não saber o porquê de ter sido escolhida para estar no centro disto tudo.
Kocanızın çalıştığı adama.
Para quem o seu marido trabalhava.
Kocanın casus olduğunu öğrendiğinde sürpriz olduğu gibi.
E da maneira como você descobriu que o seu marido era um espião. Desculpe.
Eski kocanızı dört ay boyunca Phoenix'te esir tuttuğunuzu... -... ve onu orada sorguladığınızı söylüyor.
Ele disse que você manteve o seu ex-marido como refém no Fénix durante 4 meses e que o interrogou lá.
Ve Bay Ames ne yaptığınızı öğrendiğinde, sizin ve kocanızın onu öldürdüğünü söyledi. Hayır!
E quando o Sr. Ames descobriu o que você fazia, você e o seu marido conspiraram para o matar.
Hissediyorum... Hepsi kocanın suçu.
Estou a sentir... que a culpa é toda do teu marido.
- Aynısını kocan için de söyleyebilir misin?
Pode dizer o mesmo sobre o seu marido?
Kocanız ne zamandan beri kayıp Bayan Drake?
Há quanto tempo desapareceu o seu marido, Sra. Drake?
Paris'e gidip öldürdüğün kocanın cesedini Seine nehrine attığını düşünüyordum.
Pensei que estivesses em Paris, a matar o teu marido e a largar o corpo no Sena.
Kocan için olan endişelerinin gerçek olduğundan bir şüphem yok.
Não duvido de que a preocupação pelo vosso marido seja verdadeira.
Leydi Kenna, kocanız yolculuğundan sağ salim geriye döndü.
D. Kenna, o vosso marido regressou são e salvo da viagem.
Kocanıza kavuşmanın keyfini sürün.
Desfrutai do reencontro com o vosso marido.
Ve beni, birlikte yemin ettiğin kocanı terk etmene rağmen neden diye soruyorsun?
E a mim, ao marido a quem fizeste um juramento?
Kocanın çatısı altında yasak bir ilişki dışında birşey değil öyle mi?
Um caso sob o teto do vosso marido, e nada mais?
Kocanın yaşaması için, bu insanı öldürecek misin?
Matarias esta humana em troca pela vida do teu marido?
Kocanızla konuşmak istemiştim.
Queria falar com o seu marido.
Kocanız "Ya iki katı ya hiç" de büyük para kaybetti.
O seu marido perdeu uma "o dobro ou nada".
Kocan cennette.
O teu marido está no Paraíso.
Bayan Cooper, biz konuşurken kocanız kontrol edildi.
Mrs. Cooper, o seu marido está a ser avaliado.
Görünüşe göre kocanız, durumundan dolayı önemli bir kriz geçirmiş ya da durumu yüksek stres yüzünden çok daha kötü hale gelmiş.
Parece que o seu marido sofreu um forte AVC, talvez devido à sua doença ou a um contexto - de grande stress.
Bu tek bir test ve kocanızın çok agresif bir hastalığı var.
É um teste e o seu marido tem uma doença muito agressiva.
- Karım! Kocanızla beraber kaza mı geçirdiniz?
Onde é que ambos tiveram o acidente?
Ama bilmelisin ki, ne yaparsan yap, hala seni mutlu etmek için elinden gelen herşeyi yapacak bir kocan var.
Mas, ficai a saber que, sejam quais forem as vossas escolhas, ainda tendes um marido que faria qualquer coisa para vos fazer feliz.
Kocanızın tehdit mesajı alıp almadığını.
- Se o seu marido recebeu ameaças de alguém?
- Elise. Kocanız, bir Helle Anker ya da Morten Anker tanıyor muydu?
O seu marido conheceu a Helle Anker e o Morten Anker?
Yani eski kocanın orada olması bir tesadüf müydü?
Então, o teu ex-marido estava ali por casualidade?
Birisiyle konuşmaya ihtiyacım vardı. - Siz de eski kocanıza anlattınız.
Precisava de alguém com quem desabafar.
Kocan...?
O seu marido estava...?
- Kocan...?
- O seu marido foi...?
O gece, kocanız ve arkadaşlarının avlandığını görmek bir şeyleri tetikledi.
Naquela noite, ao ver o seu marido e os amigos naquela viagem de caça... alguma coisa se alterou em mim.
Kocanız ilkiydi.
O seu marido foi o primeiro.
Hayır, kocan öldüğünden beri kendini nasıl hissediyorsun?
Não, como se sente, desde que o seu marido morreu?
Sence içinden bir parça kocanın parasını aldığın için suçluluk duyuyor olabilir mi?
Acha que uma parte de si se sente culpada por ter o dinheiro do teu marido?
Freddy ve Jillian'la yaşadığın ilişki aslında kendi kocanın ve kızının yerine başkalarını koymak olabilir mi?
E que esta relação que tem com o Freddy e a Jillian é uma forma de substituir o seu marido e a sua filha?
Kocanız sık sık iş değiştirse, Her bir yada iki yıIda bir taşınmak zorunda kalsanız. - Nasıl bilebiliriz?
O teu marido muda tantas vezes de emprego que precisas de fazer as malas quase todos os anos.
Siz avukatsınız. Aslında, kocanızdan daha iyi bir Hukuk Fakültesine gittiniz değil mi?
Não se saiu melhor que o seu marido na faculdade?
Emily Thorne'un ihtiyaçlarını kocanın temin ettiğinin kanıtı. Nişanlımı mezara götüren planları.
Provas de que o teu marido providenciou à Emily Thorne tudo o ela precisava para enviar o meu noivo para a sepultura.
Ne bileyim hani, "televizyonu aç da kocanın en yakın arkadaşıyla ilgili sakladığı gizemi gör" tarzı.
Nada do tipo "ligo a TV e descubro que o meu marido esconde um mistério enorme sobre a identidade da sua melhor amiga".
Aman Tanrım. Kocanız mı?
Minha nossa, é o seu marido?
Umarım kocanız daha iyidir.
Espero que o seu marido esteja melhor.
Kocan peşinden gelecektir.
O teu esposo vai perseguir-te.
Kocanın patronunu yakalamamıza yardım edersen evrak işlerini hızlandırabiliriz.
Mas, só podemos avançar com a papelada se nos ajudar a apanhar o chefe do seu esposo.
Grayson, eskiden Büromuza kocanıza karşı hayati bir kanıt vermiştiniz.
Sra. Grayson, já forneceu provas vitais ao FBI contra o seu ex-marido, no passado.
Bütün bu saçmalıklara inanmalı mıyım? Bunu yapman gerekiyordu çünkü senin kocan evliliğiniz boyunca beğendiği her kadınla yattı, ve sende seni kimsenin sevemeyeceğine inandın, böylece gücünü kullanarak bunu yaptın.
Devo fingir que acredito nesses disparates todos? Tínheis de fazer isto, porque o vosso marido fornicou com todas as mulheres de que gostava durante todo o vosso casamento, e vós saístes dele, achando que ninguém vos podia amar,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]