Krämer tradutor Português
1,544 parallel translation
Kramer, bu sorular gerçekten önemli mi?
Kramer, estas perguntas são assim tão importantes?
- Kramer, beni dinlemeli -
- Kramer, tens de lhe explicar o que se passou.
Kramer'dı.
Era o Kramer.
Dinle, eğer çocukların olsun istiyorsan sıkı şeyler giymemelisin.
Sabes, Kramer, se algum dia quiseres ter filhos, não deves usar tangas.
Üzgünüm Kramer. O kayıtlar sonsuza dek mühürlü.
Desculpa lá, Kramer, mas esses registos estão selados.
Ailede son erkek Kramer benim.
Sou o último Kramer homem.
Bitti. Kramer soyadı bitti.
Os Kramer estão acabados.
Hayır, Kramer, anlamıyorsun bu benim hatam olabilir.
Não, Kramer, não estás a perceber. Isto pode ser por minha culpa.
Onun ve bizim aramızdaki tek şey ince bir kumaş - Kramer, öyle olmadığını söyle.
A única coisa entre ele e nós é uma fina camada de gabardina.
- Hemde nasıl öyle.
- Kramer, diz que não é assim.
Kramer?
- Kramer?
Kramer, onunla konuşmama izin vermelisin.
Kramer, tens de me deixar falar com ela.
Kramer ile çıkmaya başladığından beri, benimle konuşmuyor bile.
E agora, desde que começou a andar com o Kramer, nem me fala.
Kramer adı devam edebilir!
Os Kramer talvez subsistam.
Kramer, ben...
Kramer...
Kramer ticari birliğinizin tekrar başladığını söyledi.
O Kramer falou-me na vossa sociedade, juntos.
Kramer, sana annemden bahsetmiş miydim hiç?
Kramer, já te contei sobre a minha mãe?
Kramer, nedir bu?
- Kramer, o que é isto? - O que é o quê?
Oh, buna inanamıyorum, Kramer.
- E tem um alarme que dá sinal. - Nem acredito, Kramer.
Mahvoldum Kramer.
Estou perdida, Kramer.
- Oh, sen Kramer olmalısın.
Deves ser o Kramer.
- Kramer'la yemek yediler.
Jantaram com o Kramer.
- Önce Kramer, sonra Elaine? - Evet.
Primeiro o Kramer e depois a Elaine?
Düşünüyordum da neden Kramer yüzde 25 alıyor?
Tenho estado a pensar... Porquê dar 25 % ao Kramer?
- Oh, Kramer geldi.
É o Kramer.
Kramer. - Gömleğine bayıldım. - Oh, evet.
- Kramer, adoro essa camisa!
Kramer, iki tanesini kaçırdın.
Espera um minuto.
Kramer'ın kolileri iyice bantladığından emin ol.
O Kramer que use boa fita-cola, quando voltar a mandar as gabardinas.
Kramer, seksi oynaşmaların daima ödenecek bir bedeli olur.
- Sabes, Kramer, há sempre um preço a pagar por uma brincadeira sexual.
Kramer, eğer bu hareketlenmeleri yaşıyorsan doktora gözükmelisin ve muayene olmalısın.
Outra vez? Kramer, se continuas a ter esses ataques, devias ir ao médico e ver o que se passa.
- Kramer, bak şu- -
- Kramer!
- Kramer?
- Kramer.
Kramer, bunu evde yapabilir misin?
Podes fazer isto em casa?
Kramer, bu kadarı yeterli.
Kramer, chega. Mr.
- Kramer, neyin var?
Ai minha mãezinha!
- Kramer, iyi misin?
- Kramer, o que foi? - Estás bem?
- Kramer, sen hala o konuyu mu düşünüyorsun?
Kramer, ainda estás nessa?
Kramer, bilirsin, senin gibi vicdanı olmayan kişiler benim gibiler için nasıl olduğunu bilmezler.
- Kramer. Sabes, tipos como tu, sem consciência não percebem tipos como eu.
Büyük bir isim tartışması başladı. Kramer.
Comecei uma enorme controvérsia sobre o nome da nova empresa.
Kramer yüzünden birşey diyemedim.
Aguentei por causa do Kramer.
Kramer parmağı buldu, ve yerine geri diktiler.
E o Kramer encontrou o dedo, e eles voltaram a colocá-lo.
- Evet, duydum, Kramer.
Já sei, Kramer.
Kramer gözlerimi açtı.
O Kramer abriu-me os olhos.
Oh, Kramer, işte pastane. Burada dur. Burada dur.
Kramer, a padaria é aqui.
George ve Kramer nerede?
Onde estão o George e o Kramer?
Bilirsin, Kramer, Onla bir daha konuştuğunda ona Monk's'daki Kelly'i sorsana.
Pois podíamos. Kramer, da próxima que falares com ela, pergunta-lhe se conhece a Kelly do Monk's.
Kramer, East Hampton'a çok kez gittim.
Kramer, já conduzi muitas vezes para East Hampton.
Hatırlat da bunu Kramer'e de söyleyeyim.
- Lembra-me para avisar o Kramer.
- Mükemmel ıstakozlar, Kramer, teşekkürler.
Obrigado pela lagosta, Kramer.
Kramer, bu ıstakozları nereden aldın?
Kramer, onde arranjaste estas lagostas?
Kramer.
Kramer!