Kullanmıyorum tradutor Português
805 parallel translation
- Soyadımı kullanmıyorum.
- Sem apelido.
Alkol kullanmıyorum.
Não bebo.
Artık o ismi kullanmıyorum.
Já não uso esse nome.
- Yine beni bahane olarak kullanma! - Kullanmıyorum ki!
- Não me vão usar de novo como desculpa.
- Ben kullanmıyorum.
- Não bebo.
Ben hemen hemen hiç kullanmıyorum, efendim.
Raramente o utilizo, senhor.
Ben top kullanmıyorum.
Eu não estou a usar uma bola.
Kullanmıyorum.
- Não, obrigado. Eu não fumo.
- Ben kullanmıyorum.
- Eu não fumo.
- Sigara da kullanmıyorum.
- Eu não fumo.
Alkol kullanmıyorum.
Mas tem aqui um pouco de água.
- Teşekkürler, kullanmıyorum.
- Obrigada, não fumo.
- Hiç kullanmıyorum.
- Nunca o uso. - Porque não?
Kullanmıyorum.
Nunca toco nisso.
- Kullanmıyorum.
- Não uso.
Hiçbir yapay yöntem kullanmıyorum.
Não uso qualquer meio artificial.
Hiçbir kimyasal kullanmıyorum.
Não uso quaisquer químicos.
Kullanmıyorum.
Não fumar.
Hayır, kullanmıyorum.
- Não, não uso óculos.
- Kullanmıyorum.
- Näo fumo.
Hayır, sağ olun, kullanmıyorum.
Não, obrigado, não fumo.
Silah kullanmıyorum.
Não uso nenhuma.
Kullanmıyorum zaten.
Não preciso dele.
- Kullanmıyorum.
- Não fumo.
Verdi ama pili biter diye kullanmıyorum.
Sim, mas eu não os uso para não gastar as pilhas.
Öyle uzun zamandır kullanmıyorum ki, izleri geçti.
Foi há tanto tempo que as feridas cicatrizaram.
- Sam, o pisliği kullanmıyorum.
- Não meto dessa porcaria.
Hayır, sağolun... Sigara kullanmıyorum.
Não, obrigado, não fumo.
- Hayır marijuana kullanmıyorum.
- Não, não fumo marijuana.
Hayır. Kullanmıyorum.
Não, não estou a tomar drogas.
Ben kullanmıyorum.
Está vazio.
Zaten hiç kullanmıyorum.
Eu nunca os uso. Só quero correr de calções.
- Hayır teşekkürler.Alkol kullanmıyorum..
Não bebo álcool. - É hora da beneficência.
Uyuşturucu kullanmıyorum.
Não estou tomando drogas.
- İyi peki. Dış fırçası kullanmıyorum. Radyo ne olacak?
É inapropriado da minha parte reparar nisso mas, parece que a sua televisão tem trabalhado até tarde!
- Ben kullanmıyorum.
- Não a consumo.
Kullanmıyorum.
- Não te vou dizer.
Tanrı kelimesini kullanmıyorum.
Não uso a palavra Deus.
Araba kullanmıyorum.
Já não conduzo.
Sağ ol dostum, kullanmıyorum.
- Não, obrigado, não fumo.
- Beş yıldır kullanmıyorum dostum.
Um dia de cada vez.
Uyuşturucu kullanmıyorum.
Não estou a drogar-me.
Ben uyuşturucu kullanmıyorum. Onu 14 yaşındayken bıraktım.
Deixei a droga quando tinha 14 anos.
- Yemin ederim kullanmıyorum baba.
- Juro que não, pai.
En azından ben sanal güverteyi kullanmıyorum.
Pelo menos eu não tenho que procurar as minhas mulheres no convés holográfico.
- Şeker kullanmıyorum.
- Para mim, sem açúcar.
Bayan, yemin ederim ki hiç sanat kullanmıyorum.
- Juro que não uso arte.
Geçen gün, "Almanlar şimdiye kadar kollarını onurlu bir şekilde kullanmıştır" diyen Hindenburg'a inanıyorum.
Eu acredito que, até agora... a Alemanha usou suas armas com honra.
Tanıkların söylediklerine göre, ben Yargıç Cutchell kanun namına açıklıyorum ki... Hart Parkins provoke edilmemiş bir saldırısı sonucunda öldürülmüştür. Bu sırada Bay Frank Talby nefsi müdafaa hakkını kullanmıştır.
Depois de ouvir as testemunhas, eu, juiz Cutchell, declaro em nome da Lei, que Hart Perkins, morreu... no decurso de um ataque não provocado, durante o qual o Sr. Frank Talby, exerceu o seu direito de agir em legítima defesa.
Hayır, halüsinojen kullanmıyorum.
Não.
Sen Camay kullanmıyorsun. Ben kullanıyorum.
Tu não usas Camay, eu sim.