Kurtlar tradutor Português
1,708 parallel translation
Tırtılcık, kurtlarımızı dökme vakti!
Vamos a um passinho de dança, Insectô!
sürekli kitap kurtları falan çıksa da bazen iyi hikayeler oluyor.
Não é só falar sobre livros e oferecer carros, às vezes ela fala sobre coisas importantes.
Çünkü kurtlar enfeksiyonu yediler ve iyileştirdiler.
Porque as larvas limpavam a infecção.
Kurtları çağırıp sürüleriyle yaşayabilir.
Ele consegue chamar os lobos e viver com os corvos.
Kurtları çağırıp sürüleriyle yaşayabilir.
Ele pode chamar os lobos e viver com os corvos.
Karışık bir giysi dolabını dizayn etmek ilginç, her çeşitte giysilerin var olduğu gibi bir bitki örtüsü oluşturmak, çalılıkların üzerinde şarkı söyleyen kuşları, etrafta uçuşan böcekleri ve nemli dünyaya doğru sürünen kurtları ve bu yapıları detaylı bir şekilde tasarlayıp oluşturmak, her birinin diğerinden farklı olması ve diğerinden bağımsız olması karmaşık bir yapı içerisinde var olması, işte bütün bunlar çevremizdeki yasaları belirliyor.
É interessante contemplar uma colina, cobrida com plantas de vários tipos, com pássaros a cantar nos arbustos, com insectos a vaguear, e com minhocas a rastejar na terra húmida. e concluir que todas essas formas de vida tão elaboradas, tão diferentes umas das outras, e tão dependentes entre si de forma tão complexa, foram todas criadas por leis que actuam à nossa volta.
Anlaşılan, Authority Limanı'ndaki kurtlar, eski diyardan getirilen bir şeyle karşılaşmış.
Supostamente, o lobo andava atrás de algo trazido do velho país.
Kurtlar!
Lobos!
Sadece kurtlar.
Apenas lobos.
"Sadece kurtlar".
Apenas lobos.
Kurtların köpeklerle akrabalığı vardır.
Os lobos estão relacionados com os cães.
Uçan kurtlar!
Lobo voador!
Doğu Sürüsü kurtları.
Uma alcateia de lobos orientais.
Siz kurtlar bizi kötü gösteriyorsunuz.
Fazem-nos ficar mal vistos.
Doğu Kurtları Kate'in avını bozdu.
Os lobos orientais estragaram a caça da Kate.
O Doğu Kurtları.
Foram aqueles lobos orientais.
Can-do bir grup Doğu Kurtları'nın saldırısına uğramış.
O Can-do foi emboscado por um grupo de lobos orientais.
Kurtları severim.
Gosto de lobos.
Park kurtlar olmadan olmaz.
Um parque não deve ficar sem lobos.
Siz kurtlar komiksiniz.
Vocês lobos são engraçados.
Doğu Kurtları.
Os lobos orientais.
Bu kurtlar gizemli yaratıklar.
Estes lobos são criaturas misteriosas.
Seni ne tür işkenceler içinde bulduğumu iyi bilirsin. İnlemelerin azgın ayıların bile bağrını deliyor bağırtını duyan kurtlar ulumaya başlıyordu.
Sabes bem em que tormentos eu te encontrei, os teus gritos provocavam uivos nos lobos e penetravam no peito dos ursos irados.
Şu bağırsak kurtları için olan kremden almam gerekiyor.
Eu tenho de pôr um creme de desparatização.
Buradaki kurtlar, o kadar büyük bile değil.
Os lobos daqui, nem são assim tão grandes.
Bilerek vermez ama kurtların kontrolü yok.
Não intencionalmente, mas os lobos não têm controlo.
Kurtlar nöbete geçiyordu ki, Cullen'lar böylece avlanıyorlardı.
O lobos assumiram o comando para que os Cullen pudessem caçar.
Kurtların da yardımıyla, kolayca kazanacağız.
Com os lobos do nosso lado é uma vitória fácil.
- Jake, kurtları kovala.
- Jake, afugenta os lobos.
Şimdi de Rus kurtlarımız var.
Agora também temos lobos russos aqui.
Kurtların beni parçalamasına izin verme.
Não deixe os lobos comerem-me.
Katil ağaç kurtları.
Cupins são matadores silenciosos.
Kuzu postuna bürünmüş ama özünde yırtıcı kurtlar olan sahte peygamberlerden sakının.
Acautelai-vos dos falsos profetas que vêm até vós vestidos como ovelhas, mas por dentro são lobos devoradores.
Şu yemekten artanları plastik bir poşete doldursak ki çalışanların aylık maaşından fazla eder, sonra onlara versek ve sıska çocukları da aç kurtlar gibi yese!
Porque não enche uma saca plástica com as sobras desta comida, que vale mais que um mês do salário deles para que levem embora. E as suas crianças magricelas comerão como ratos famintos!
Kurtlar ve köpekler arasındaki farklılık gibi.
É como a diferença entre os cães e os lobos.
Aynı zamanda, üç yüz kişilik silahlı bir tabur Gökyüzü Kurtları şehrini hedef almışlar.
Ao mesmo tempo, 300 guerreiros, dirigem-se para a cidade "Lobos Celestes"
Tuo Tuo sınırı geçmek için önce Gökyüzü Kurtları şehrinden geçmeli.
Para a Tuo Tuo chegar lá, tem de passar pela cidade Celestial dos Lobos.
Gökyüzü Kurtları Şehri, labirent gibi yollarıyla ünlüdür.
Essa cidade tem muitos labirintos.
Gökyüzü Kurtları Şehri
CIDADE CELESTIAL DOS LOBOS
Kurt grubu sırtlar, grup da kurtları.
"A força da alcateia é o lobo e a força do lobo é a alcateia"
Beslenmesinden, kurtlarının temizlenmesinden veteriner masraflarından, her şeyden.
Eu tinha que alimentá-lo, aquecê-lo, pagar o veterinário, e todas essas coisas.
Kurtlar ve çekirgeler saldırdı.
Fomos atacados por lobos e uma praga de gafanhotos.
Bin yıl önce kurtlarını bir insan ailesini öldürmek için Vikinglerin üstüne saldın.
Há mil anos fez com que os seus lobisomens se lançassem de entre os Vikings e chacinassem uma família de humanos.
Tek istediğim kurtlarımın önüne biraz yem atabilmekti.
Eu só queria um par de cabras para os meus lobisomens.
Kurtlarım beni kurtarmaya geldi.
São os meus lobisomens que me vêm salvar.
Bu kurtlar sizin buyruğunuz altında mı?
Estes lobos seguem as suas ordens?
Yeni kurtlar hepimiz için yetecek kadar içiyor.
Achava que os novos lobos bebiam que chegasse por todos nós.
Bu kurtların işi.
Isto é assunto de lobisomens.
Kurtlar.
Lobos.
Gerçekten, kurtlar seni yiyecek.
A sério.
Kurtları besliyor.
É ele que os fornece.