Kush tradutor Português
80 parallel translation
Hati ve Kush Elçileri. Yeni Firavuna saygılarını sunuyorlar.
As Embaixadas de Hati e Kush... vem apresentar os seus respeitosos cumprimentos ao novo Faraó.
Hindu Kuş var, zirveler ve buzullardan oluşan donmuş bir deniz.
Têm o Hindu Kush, um mar gelado de picos e glaciares.
Wes, bence Kuzey Pakistan'dan, Hindu Kush.
Digo Paquistanês do norte, "Hindu Kush".
100.000 adamı Hindistan'a geçirdiğimizde...
Ou das montanhas do Hindu Kush, quando fizemos penetrar um exército de cem mil homens, na Índia.
İskender baharda, 150.000 kişilik ordusu ile... Hindikuş geçitlerinden geçerek bilinmeyene doğru ilerledi.
Na Primavera, Alexandre fez um exército de 150 mil homens, atravessar a passagem de Hindu Kush, rumo ao desconhecido.
Elbette, burada dağlar var, Himalayaların ortasından Hindikuş'a kadar uzanıyor.
- Sim. Vês aqui as montanhas que levam a Hindu Kush, através dos Himalais até ao Tibete?
Haşın krallığı.
O reino de kush.
- O goncayı aldın mı?
- Apanhaste esse Kush?
Kush'un 12 modeliyle uçmayı bir dene.
Tenta embarcar num voo comercial com 5.4 kg de cuche.
Herneyse, böylece Luv ve Kush, veya Luva ve Kusha ormanda Sita'dan doğdu. Bunu Valmiki'den öğreniyoruz. ki o bunları Rama'ya övgü olarak gösterdi.
Enfim, assim Luv e Kush, ou Luva e Kusha, nasceram Sita na floresta e foram ensinados por Valmiki, que lhes ensinou todas essas canções de louvor Ram.
Luv, Kush, hadi Ramayı öven bir şarkı söyleyin.
Luv, Kush, vamos cantar os louvores de Rama.
Ve sonra Rama, Luv ve Kush'u almak istedi, Fakat Sita'yı yanına almakta hala kuşkuları vardı.
Mas então, ele quer levar Luv e Kush para trás, mas ele ainda está reticente em levá-la de volta.
Tiriş Mir, Orta Hindukuş Sıradağları Peşhaver'in iki yüz altmış km kuzeyi, Pakistan
CORDILHEIRA HINDU KUSH CENTRAL 258 KM A NORTE DE PESHAWAR, PAQUISTÃO
Uydu takip düşme yerinin Orta Hindukuş'ta olduğunu belirledi.
A localização por satélite diz que vocês estão em Hindu Kush central.
"Hindukuş" ne anlama gelir biliyor musunuz?
- Sabem o que significa "Hindu Kush"?
Bu Blue Oyster elimdeki Afgan Kush ile birleşip böyle bir çocukları olmuş.
Isto é como se a Ostra Azul se tivesse unido ao OG Kush e tivessem tido um bebé.
Gonca?
OG Kush?
Gonca.
OG Kush.
Doğduğum yer olan Hindukuş Dağlarından almışım.
É originário das montanhas de Hindu Kush, onde nasci.
Yabanmersini malı seni uçuracak.
É Blueberry Kush, vai dar uma grande "pedrada".
Kronik süpernova ile Afgan Kush'u karışımı bir şey.
É um híbrido de Supernova crónica e Kush afegão.
Afganistan'ın Hindu Kush sıra dağlarında bir çayhaneye karşılık geliyor.
Localização corresponde a uma casa de chá na cordilheira Hindu Kush, no Afeganistão.
Şükür ki acil yardım çağrısından haberdar olduk. Çünkü görünüşe göre Kush'u görmüş.
Felizmente nós interceptamos o SOS dele, porque pelo que parece ele esteve a mandar OG kush ( erva ).
Hindikuş bölgesinin mugalları asil insanlardır.
O Mughal de Hindu Kush é um povo nobre.
Fırtınanın ortasında Hindikuş dağını geçerken mi?
Atravessando a Hindu Kush em meio a uma tempestade?
Bu hastalığa Hindistan, Hindukuş'ta yakalanmıştım. Tabii hastalık denirse.
Eu contraí a doença, se é isso que isto é, na India, em Hindu Kush.
Hindu-Kush otu kıçımı yiyebilir.
- Aquele Indocuche que vá pastar.
Hindu Kuş Dağları bu kadını öldürecektir.
Hindu Kush Montanhas vai matar esta mulher.
Kunar Bölgesi'nden birisi olduğunu tahmin ediyorum ya da en azından Hindikuş'un güneyinde vakit geçirmiş olmalı.
Imagino que ele seja da província de Kunar. No mínimo, ficou algum tempo a sul de Hindu Kush.
Uyuşturucudan bahsetmişken, bu da benim gizli maruhana zulam.
Por falar em drogas, esta é a minha reserva secreta de master kush.
Dallı budaklı var, Kush var.
Tenho Gnarly Marly, Kush.
Kush olsun o zaman.
Kush serve. Kush serve.
Ot içmeyi bırakmalısın.
Devia largar o kush.
Adamlarım Afganistan-Pakistan sınırında Hindikuş'a gidiyor.
Os meus homens vão para o Kush hindu, na fronteira do Afeganistão e Paquistão.
- Ona Khyber Kush deniliyor.
É chama-se Khyber Kush.
- Khyber Kush mu?
Alguma Khyber Kush?
Araba geldiği zamana, foşurt diyoruz.
Foi óptimo, quando o carro veio, é o que se chama um "kush".
- Evet. - Araç suya çarptığında foşşşş!
Percebes, quando o carro atinge a água, ele faz "kush!"
Foşurt.
"Kush".
Master Kush ve Hint Kush karışımı diye düşünüyorum. Affedersin.
Acho que é um híbrido.
Demlik, kush, yabani ot, ganj, kenevir. Gandhi, esrar, bir nedenden dolayı chillum.
Erva, pé do Hulk, Fernanda, lapada, dopadeira...
Ben mor renkli olanın tadını beğenmiyorum ki. "
"Essa erva é do Tommy. Eu nem sequer gosto de kush".
Neyse, olay şu ; Bana birkaç kilo kaliteli Sonoma Kush ayarlayabilecek birini tanıyorum.
Mas é o seguinte, um tipo vai me arranjar uns quilos da melhor erva de Sonoma.
Üç haftadan beri Kush Dağında cırmalıyordum.
Fiquei no Kush durante 3 semanas pavorosas.
Güzel, güzel çünkü Hindikuş Dağlarındaki diskotek hakkında iyi şeyler duydum.
Bom, ouvi coisas boas sobre a discoteca no Hindu Kush.
Organik, hidroponik olarak yetiştirilmiş OG Kush.
Hidrocultura de cannabis orgânica.
OG Kush gibi kokuyor.
Cheira a cannabis.
Dispanserdeki genç adam buna "Mor Kush" diyor.
O rapaz no dispensário chama a isto de "purple kush"
anksiyete ve panik ataklar için Sour Diesel ve kas spazmları için Big Buddha Cheese var.
Temos a Irene Kush para artrite crónica. Sour Diesel para ansiedade e ataques de pânico, Big Buddha Cheese para espasmos musculares.
Sana da Kush'ka.
Kush'ka para si também!
İyi Seyirler!
Santuário - S01E05 "Kush"